• DOLAR 32.58
  • EURO 34.988
  • ALTIN 2457.023
  • ...
Aileler dikkat! ÇOCUĞUNUZDAN HABERİNİZ VAR MI?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Mehmet Erkan Yavuz/DOĞRUHABER Çocuklarımızdan ne kadar haberdarız?... Okula, sokağa, oynamaya gönderdiğimiz çocuğumuzun ortamından, arkadaşlarından, kötü alışkanlıklarından ne kadar haberdarız? Çocuğumuzun bizden ayrı kurduğu dünyasından haberimiz var mı? Maddi anlamda her ihtiyacını karşılamak için üstün çaba sarf ettiğimiz çocuklarımızın ahlaki gelişimleri için ne yapıyoruz? Çocuğumuz biz söylediğimiz için yani zorla mı güzel davranışlarda bulunuyor yoksa içinden gelerek mi yapıyor? Bu vb. soruları hiç kendimize sorduk mu? Velilerin çocuklarını çok iyi takip etmesi gerektiğinin altını çizen İdeal Eğitim Vakfı Başkanı (İDEV) M. Ali Doyar, “Bu yüzden anne ve babalara bu konuda önemli vazifeler düşmektedir. Çocuklarının, evden dışarıya çıkarken kimlerle bir araya geldiklerini, kimlerle arkadaşlık kurduklarını, nerelere gittiklerini, daha çok nerelerde vakit geçirdiklerini, nelerle meşgul olduklarını iyi bir şekilde takip etmeli ve böylece çocuklarını kontrol altında tutmalıdırlar.” ifadelerini kullandı. HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Aynur Sülün ise “Çocukluk dönemi, akli muhakeme yeteneğinin tam olarak gelişmediği ve iradenin henüz güçlenmediği bir dönemdir. Henüz kişiliğin oturmadığı bu dönemde çocuklar kaygan bir zeminde gibidirler. Ailelerinin devamlı ellerini tutmalarına, doğru yolu göstermelerine ihtiyaçları vardır.” diyerek aileleri uyardı.

‘ÇOCUKLAR VE GENÇLER İÇİN CİDDİ TEHLİKE’

İDEV Başkanı M. Ali Doyar, “Bugün sokaklar, çocuklar açısından maalesef çok da güvenli değil. Ahlaki ve fikri yozlaşma, uyuşturucu ve hırsızlık gibi birçok tehlike çocukları ve gençleri tehdit etmektedir. Uyuşturucu kullanma yaşı 12’nin altına inmiş ve artık ilkokullar da dahil, okulların etrafında satılır hale gelmiş. Bir yandan uyuşturucu ve hırsızlık çeteleri, diğer yandan ahlaksızlık ve fikri saplantılar temelinde bir araya gelen gruplar, çocuklar ve gençler için gerçekten ciddi tehlike oluşturmaktadır.

Bu yüzden anne ve babalara bu konuda önemli vazifeler düşmektedir. Çocuklarının, evden dışarıya çıkarken kimlerle bir araya geldiklerini, kimlerle arkadaşlık kurduklarını, nerelere gittiklerini, daha çok nerelerde vakit geçirdiklerini, nelerle meşgul olduklarını iyi bir şekilde takip etmeli ve böylece çocuklarını kontrol altında tutmalıdırlar.” şeklinde konuştu.

‘ÇOCUKLARI DOĞRUYA YÖNLENDİRİP İYİ BİR ÇEVRE EDİNMESİ İÇİN REHBERLİK ETMELİ’

Çocukların aileler tarafından takip edilmesi gerektiğine dikkat çeken Doyar, “Hatta okula giden çocuklarının, okulda kimlerle arkadaşlık ettiklerini, okuldaki durumlarını takip etmelidirler. Takip işini düzenli ve sürekli hale getirmelidirler ki çocuklarını kontrol edebilsinler. Bu konuda yapılan ihmalkarlıklar ve işin üzerinde ciddiyetle durmama, çocukları sokaklarla baş başa bırakmak anlamına gelir ki bu tehlikelidir. Çünkü bu durumda çocuklar, kötü bir ortama girebilir ve kötü alışkanlıklar edinebilir. Onun için tekrar söylemek gerekirse anne ve babalar, çocuklarını kötülerden ve kötülüklerden korumak için onları düzenli takip etmeli ve kontrol altında tutmalı, bu konuda gevşeklik göstermemelidirler. Onları takip etmekle birlikte, kötülere ve kötülüklere karşı bilgilendirmeli ve uyarmalı, doğruya yönlendirip iyi bir çevre edinmesi için rehberlik etmelidir. Aksi halde çocuklar kötü ortama girebilir ve kötü alışkanlıklar edinebilirler” ifadelerini kullandı.

ANNELER ÇOCUKLARININ GELECEĞİNİ DÜŞÜNEREK HASSAS DAVRANMALI

“Çocukların dünyaya geldiğinde içinde bulunduğu ilk doğal çevresi kendi ailesidir.” diye konuşan HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Aynur Sülün de “Okula başlamalarıyla birlikte hayatlarına yeni insanlar dahil olmaya başlar. Ekolojik yaklaşıma göre çevresi içinde birey olan çocuklarımız, çevresini kuşatan her olaydan ve kişiden çok çabuk etkilenir. Çünkü çocukluk dönemi, akli muhakeme yeteneğinin tam olarak gelişmediği ve iradenin henüz güçlenmediği bir dönemdir. Henüz kişiliğin oturmadığı bu dönemde çocuklar kaygan bir zeminde gibidirler. Ailelerinin devamlı ellerini tutmalarına, doğru yolu göstermelerine ihtiyaçları vardır.” dedi.  Çocuğun arkadaş çevresinin denetlenmesi çağrısında bulunan Sülün şunları ifade etti; “Doğrunun-yanlışın ayırt edilemediği bu dönemde kapılan alışkanlıklar kolay kolay bırakılamamakta, kişiliğin büyük bir kısmının temeli bu dönemde atılmaktadır. Anneler çocuklarının geleceğini düşünerek hassas davranmalı, çocukları için korumacı bir tavır sergilemelidir. Ahlaki yozlaşmanın, madde bağımlılığının arttığı bu dönemde çocuğun etkileşime geçtiği medya ve arkadaş çevresi iyi denetlenmelidir.”

HER İÇERİĞİ RASTGELE İZLEMELERİNİN ÖNÜNE GEÇMELİYİZ

Çocukların ahlaki gelişimlerine dikkat çeken Sülün son olarak şunları ifade etti; “Üzüm üzüme baka baka kararır gerçeğinden yola çıkarak bir insanın etkileşimde olduğu diğer insanların davranış kalıpları, düşünceleri ve yaşam biçimleri üzerindeki etkisi göz ardı edilemez. Çocuklarımızla tek taraflı bir iletişim halinde olan medyaya karşı temkinli olmalı, her içeriği rastgele izlemelerinin önüne geçmeliyiz. İnsan izlediklerini algılayan, düşünen, analiz eden, kendince çıkarımlarda bulunan ve son derece etkilenen bir varlıktır. İzledikleri üzerinde tüm bu süreçleri yetişkin bir bireyden çok daha ağır bir şekilde yaşayan çocukların ruh dünyalarının kirlenmesini, ahlaklarının bozulmasını engellemenin yolu onların onları telefon, tablet ve TV’den mümkün olduğu kadar uzak tutmaktan geçiyor.”

Bu haberler de ilginizi çekebilir