2 Temmuz 1993 yılında Sivas’ta yaşanan Madımak olayları sonrası haklarında hiçbir delil ve belge olmaksızın cezaevlerine doldurulan Sivas mazlumlarının dramına devam ediyor. 28 yıldır zindanlarda tutulan Sivas mazlumlarının ailelerinin yaşadığı zorlukları gündem olmaya devam ederken gazeteciler artık aile fertlerine ulaşamıyor. Çünkü Sivas Davası mağdurlarının kimisinin annesi, kimisinin babası, kimisinin eşi, kimisinin kardeşi, onların haklılığını göremeden ruhunu Rahman’a teslim etti. Hayatta tutunabilecek en büyük gücü olan yakınlarını kaybeden Sivas mazlumlarının hiçbiri, cenazeye katılma hakkından faydalandırılmadı.

Babası da bu dünyadan göçtü

Çeyrek asrı aşan sürede zindanda zulmün her türlüsünü yaşayan mazlumlardan Faruk Belkavli’nin annesi Nuriye Belkavli, babası Cemil Belkavli evlat hasretiyle son nefesini verdi. 2005’te annesi Fatma Erbaş’ın acısını yaşayan Sivas mazlumu Muhsin Erbaş, geçen ay babası Ahmet Erbaş’ın vefatıyla tutunacak son dalını da kaybetti.

Yeni Akit’ten Faruk Arslan’ın haberine göre, Sivas mazlumu Zafer Yelok’un annesi Mevlüde Yelok 78’inde, babası Hacı Mehmet Yelok 71’inde Hakk’a yürüdü. Erkan Çetintaş’ın ise önce annesi Yurdagül Çetintaş 2006’da, sonra babası Nuri Çetintaş 2018’de ebedi aleme göç etti.

Acı üstüne acı

1993’ten beri zindanda tutulan Harun Gülbaş’ın 15 sene önce annesi Adile Gülbaş rahmetli oldu, daha sonra ağabeyi Metin Gülbaş’ın acı haberini aldı. Anne Adile Gülbaş, karanlık Madımak hadisesinin 13’üncü yıldönümü olan 2 Temmuz 2006’da 74 yaşında ebediyete göç ederken, ağabey Metin Gülbaş kardeş hasretiyle 48 yaşındayken 25 Şubat 2012’de Rabbine kavuştu.

Suçsuz, günahsız masumlardan Bülent Düğenci’nin babası Hikmet Düğenci artık aramızda değil. Olay günü Sivas’ta bile bulunmamasına rağmen delilsiz şekilde zindana tıkılan Bülent Düğenci, 2019 yılında 82 yaşındayken ebediyete göçen babasının cenazesine bile katılamadı.