Gaziantep’te sağlık çalışanları iş bıraktı
Sağlık çalışanları, hekimlere yönelik maaş artışının ayrım gözetilmeksizin tüm sağlık emekçilerine uygulanması talebiyle iş bıraktı.
Daha önce iş yavaşlatma eylemi yapan sağlıkçılar, bu sabah iş bırakarak taleplerinin yerine getirilmesi çağrısını yineledi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) üyesi olan sağlıkçılar, maaş artışının sadece hekimlere yönelik olması nedeniyle haklarını talep etmek için bu sabah iş bıraktı.
Gaziantep’te birçok hastanede Sağlık-Sen’in çağrısıyla yapılan eylemlerde, iş bırakan sağlık çalışanları, hastanelerde hak gasplarına tepki göstererek, insanca yaşayacak ücret ve çalışma koşulları istedi.
Sağlık-Sen Gaziantep Şubesi, zam üzerinden ayrımcılık yapılmasına karşı bir günlük iş bırakma eylemi başlatırken Balıklı Parkı’nda da basın açıklaması yaptı. Sendika üyeleri, ellerinde çeşitli pankart ve afişlerle eylem yaptı.
Basın açıklamasını okuyan Sağlık-Sen Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Ali Arayıcı, zam yapılmasına asla karşı olmadıklarını belirterek, yüz binlerce sağlık çalışanının üvey evlat görülmesine, yok sayılmasına ve emeklerinin hor görülmesine karşı olduklarını dile getirdi.
“Hekimler adına yapılan düzenleme yerinde bir düzenlemedir”
Tüm sağlık çalışanlarının beklentisinin makul ve kalıcı bir ücret politikasının benimsenmesi olduğunu belirten Arayıcı, “Geçen hafta Çarşamba günü, gündeme bir haber düştü. Hükümet, hekimlerin ücretlerinde 2 bin 500 ile 5 bin TL aralığında bir iyileştirme yapacağını deklare etti. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar dikkate alındığında, yapılacak olan iyileştirme herkes tarafına memnuniyetle karşıladı. Çünkü döviz almış başını gidiyor, artan enflasyon nedeniyle ürünlerin etiketi günden güne değişiyor. Yani para pula döndüğü için fiyatlar cep yakıyor, yürek yakıyor. Hayat her açıdan ateş pahası ve işte böyle bir ortamda sadece hekimlere yönelik bir iyileştirme yapılacağı açıklandı. Öncelikli olarak şu konuya açıklama getirmek istiyorum. Hekimler adına yapılan düzenleme yerinde bir düzenlemedir. Dolayısıyla sonuna kadar destekliyoruz. Hatta ‘çok geç kalmış bir düzenlemedir’ diyoruz. Bu dediklerimizin dışında kullandığımız başka bir cümle yok. Bu dediklerimizin aksini iddia eden birisi varsa ortaya çıksın. Belgesi olan varsa ortaya koysun. Algı operasyonuyla Sağlık-Sen’in haklı mücadelesine gölge düşürmeye çalışanlar iddialarını ispatlamakla yükümlüdürler. İspatlamazlarsa yalancıdırlar, iftiracıdırlar.” dedi.
“Sağlık-Sen üzerinden algı operasyonu yapılmasını asla doğru bulmuyoruz”
Sağlık Sen olarak hekimlerin haklarını her zeminde savunduklarını ve birlikte çalıştaylar yaptıklarını ifade eden Arayıcı, “Bu konuda yapmış olduğumuz çalıştaylar, hazırlamış olduğumuz raporlar kamuoyuyla paylaşıldı. Yetkililere iletildi. Performanstan kaynaklanan ücret adaletsizliğinin yaratmış olduğu tahribat her platformda bizatihi Sağlık-Sen tarafından dile getirildi. Tüm bu bilgilerin kamuoyuna açık olmasına rağmen Sağlık-Sen üzerinden bir algı operasyonu yapılmasını asla doğru bulmuyoruz. Algı operasyonu, Sağlık-Sen’in haklı mücadelesine gölge düşürmekten başka bir anlam ifade etmiyor.” ifadelerini kullandı.
“Zam üzerinden ayrımcılık yapılmasına karşıyız”
Sağlık hizmetlerinin emeği yoğun bir hizmet olduğunu ifade eden Arayıcı, “Pandeminin olağanüstü şartları içerisinde tüm sağlık çalışanları cansiperane çalıştılar. Çok sayıda arkadaşımızı Covid-19 nedeni ile kaybettik. Ruhları şad olsun. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan ve hekiminden hemşiresine, teknikerinden memuruna sağlık çalışanlarının tümünü kapsamayan bir düzenleme kadüktür. Hiç bir sağlık çalışanı bu düzenlemenin dışında tutulmamalıdır. Bu büyük bir haksızlıktır. Bizim tepkimiz bunadır ve bu tepki haklı bir tepkidir. Bu tepkiyi sadece bizler değil, yüzbinlerce sağlık çalışanı gösterdi. Sosyal medya adeta inledi. Sadece Sağlık Bakanlığı çalışanları değil, aynı zamanda üniversite hastanesinde çalışan öğretim üyeleri, araştırma görevlileri, aile hekimliği çalışanları, aile ve sosyal hizmet çalışanları, bu düzenlemenin dışında tutulmuştur. Açıkçası bu durum sağlık çalışanları İçerisinde çok büyük bir infiale yol açmıştır. Şunun altını özellikle çiziyoruz; yetkili sendika olarak, biz zam yapılmasına asla karşı değiliz, olamayız da. Zamma karşı olmamız, sendikal kimliğimizi ve mücadelemizi inkar anlamına gelir. Biz zam üzerinden ayrımcılık yapılmasına karşıyız.” şeklinde konuştu.
“Sağlık çalışanlarının gayretlerinin görmezden gelinmesine karşıyız”
Yüzbinlerce sağlık çalışanının üvey evlat görülmesine, yok sayılmasına ve emeklerinin hor görülmesine karşı olduklarının altını çizen Arayıcı, şunları söyledi:
“Can kurtarmak için can vermekten çekinmeyen sağlık çalışanlarının fedakarlıklarının, mücadelelerinin, gayretlerinin görmezden gelinmesine karşıyız. Herkesi emek ve ekmek mücadelesine destek vermeye davet ediyoruz. Çünkü sağlık ekip işidir, bu hizmeti sunan sağlık çalışanları da bir vücudun organları gibi bütündür. Hemşireyi doktordan, doktoru teknikerden, teknikeri ambulans şoföründen ayrı görürseniz ve ona göre muamele ederseniz, bir yönüyle hepsine kötülük etmiş olursunuz. Dahası bu şekilde davranarak sağlık sisteminin altını oymuş olursunuz. Sağlık çalışanları bu kötülüğü hak etmiyor. Sağlık sisteminin bu ve benzeri kötülüklerle, haksızlıklarla ayakta durması mümkün değildir.”
“Sağlık çalışanlarının bir bütün olduğu göz aradı esilmiştir”
Türkiye’de kamu adına 1 milyon sağlık çalışanının görev yaptığını bildiren Arayıcı, “Kapıdaki güvenlik görevlisinden danışmadaki memura, temizlik görevlisinden teknikere, ambulans şoföründen röntgen teknisyenine, hemşiresinden doktoruna kadar tamamı 1 milyon sağlık emekçisine dahildir. Görev tanımları farklıdır ancak yaptıkları iş insanımıza sağlık hizmeti sunmaktır. Her bir branştaki, her bir birimdeki sağlık emekçisi, sağlık hizmet zincirinin bir halkasını temsil ediyor. Zincirin bir halkasını yok sayarsanız, tamamını yok saymış olursunuz. Zincirin bir halkasını kırarsanız, tamamını incitmiş olursunuz. Zincirin bir halkasını görmezden gelirseniz, tamamını görmezden gelmiş olursunuz. Zam konusunda geçen hafta yapılan açıklamalarla tam da bu durum ortaya konmuştur. Geçen hafta, sağlığın bir ekip işi olduğu, sağlık çalışanlarının da bir bütün olduğu göz aradı esilmiştir.” diye konuştu.
“Kapsamlı ve adil bir zam kararı bekliyoruz”
Tüm sağlık çalışanlarının beklentisinin makul ve kalıcı bir ücret politikasının benimsenmesi olduğunu belirten Arayıcı, “Sağlık-Sen teşkilatının onurlu duruşu, genel merkez yönetimimizin çok yönlü girişimleri ve ülke sathındaki sağlık çalışanlarının feryadı neticesinde, siyasi irade, eksikliğin farkına varmış görünüyor. Açıklamalara bakacak olursak, zam konusu, bütçe görüşmeleri neticesinde tekrar Meclis gündemine gelecek. Buradan siyasi iradeye sesleniyoruz; Meclis’ten, yüzbinlerce sağlık çalışanının üvey evlat olmadığını gösteren kapsamlı ve adil bir zam karar bekliyoruz. Tersi bir uygulamaya tüm sağlık ve sosyal hizmet kolu çalışanlarını kırar. Tersi bir uygulama, sağlık çalışanlarını meslekten soğutacağı gibi sağlık sistemini de ciddi ölçüde yaralar.” ifadelerinde bulundu.
“Zam konusuna gelince bu ayrımcılık niye?”
Covid-19 salgını ile mücadelenin tüm hızıyla devam ettiğini belirten Arayıcı, “Pandemiyle mücadelemizdeki başarımız dolayısıyla bizleri yani fedakar sağlık çalışanlarını alkışlamayan, teşekkür etmeyen kalmamıştı. Buradan sormak istiyoruz; ‘sağlık çalışanlarını alkışlıyoruz, teşekkür ediyoruz’ diyenler, sağlık çalışanlarının bir kısmını mı alkışladılar, belli branştaki sağlık çalışanlarına mı teşekkür ettiler? Hayır, ayrım yapmaksızın sağlık çalışanlarının tamamına teşekkür ettiler ve alkışladılar değil mi? O günler ne çabuk unutuldu. Zam konusuna gelince bu ayrımcılık niye? Ayrımcılık yaparak, yüzbinlerce sağlık çalışanıyla helalleşeceklerini mi düşünüyorlar? Ya da ayrımcılık yaparak, çalışma barışını sağlayacaklarını, çalışanların moral ve motivasyonu artıracaklarını mı düşünüyorlar? Saha gerçekliğinden yoksun, oldu-bitti masa başı kararların olması mümkün değil. Yüzbinlerce sağlık çalışanının takdirini kazanmanın yolu belli; hak ve hakkaniyet ölçüsünde, bir kısmına değil, tamamına zam yapmaktır. 1 milyon sağlık çalışanının bir kısmına zam yapıp, geri kalanını yok saymak, çalışma barışını baltalamaktan, sağlık çalışanlarını kutuplaştırmaktan başka bir anlam ifade etmez. Hele tüm bunlar, sağlık çalışanlarını en iyi anlaması gereken Sağlık Bakanlığı tarafından yapılıyorsa bu çok daha vahim bir durum.” değerlendirmesinde bulundu.
“Sağlık çalışanları ülkemizin hayat sigortasıdır”
Düzenlemenin tüm sağlık çalışanlarını kapsaması gerektiğini dile getiren Arayıcı, sendika üyesi sağlık çalışanlarının 9 Aralık Perşembe günü de iş bırakacağını aktararak, şöyle konuştu:
“Sağlık-Sen olarak, bu vehamete ‘dur’ demek için bugün olduğu gibi perşembe günü de iş bırakıyoruz. Sadece kendi ilimizde değil, tüm Türkiye’de şubelerimizle, genel merkezlerimizle iş bırakıyoruz. Tüm sağlık çalışanlarını bizlere destek olmaya davet ediyoruz. Sağlık-Sen olarak, sağlık çalışanlarını yok sayan bir yanlışa imza atılmaması için var gücümüzle mücadele etmeye kararlıyız. Çünkü sağlık çalışanları ülkemizin hayat sigortası, sağlık ordumuz, bu tür yanlışlıkları, bu tür haksızlıkları asla ve kata hak etmiyor. Ümit ve temennimiz, çok geç olmadan, kapsamlı bir zam açıklamasıyla sağlık çalışanlarının tamamının yüzünün gülmesidir. Her bir sağlık çalışanının yüzünün gülmesine, işine dört elle sarılmasına, iş barışının ve çalışma huzurunun sağlanmasına özellikle bu süreçte büyük ihtiyaç olduğunu hiçbir kimsenin unutmaması gerekir.”
Basın açıklamasının ardından sendika üyeleri sessiz bir şekilde dağıldı. (İLKHA)