Sırp lider Dodik, kimlere güvendiğini açıkladı
Ayrılıkçı söylemleriyle Bosna Hersek'te gerilimi artıran Sırp Cumhuriyeti lideri Milorad Dodik, açıklamalarda bulundu: "Korkaklık etmek için seçilmedim"
Dodik, Birleşik Krallık merkezli Guardian'la yaptığı ve bugün yayımlanan röportajda, Batılı ülkelerin yaptırım tehditlerini kabul etmediğini söyledi. Dodik, "Korkaklık etmek için seçilmedim" diye konuştu.
Yaptırımların kendisini Çin'in yatırım tekliflerini kabul etmeye yönelttiğini belirten Dodik, yakın bir zamanda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le de bir görüşme gerçekleştireceğini kaydetti:
Bundan hoşlandığımı bile düşünüyorum. Putin'e gittiğimde herhangi bir taleple karşılaşmıyorum. Putin sadece 'Ne konuda yardım edebilirim?' diye soruyor. Putin'le ne konuşursam konuşayım hiçbir zaman aldatılmadım… Şi Cinping de 'Yardım edebileceğim bir şey olursa hazırım' diyor.
Dodik, Sırp Cumhuriyeti'nin kendi ordusunu, vergi idaresini ve yargı makamlarını kurmasına dair planların parlamentoda 10 Aralık'ta görüşüleceğini söyledi.
Daha önce Sırp ordusunun kurulması için çalışmalar yaptıklarını söyleyen Dodik, gündemi sarsan bu konuda tavrını yumuşatarak üç seçenek önerdi. Bunlardan ilki, Bosna Hersek ordusunu yarı yarıya azaltmak. Dodik diğer seçenekleri şöyle anlattı:
Bu istenmezse, Bosna Hersek anayasasına uygun olarak Sırp Cumhuriyeti ordusunu kurmaktan veya Sırp Cumhuriyeti'ni askerden arındırılmış bir cumhuriyet olarak ilan etmekten başka çaremiz kalmayacak.
Dodik, Bosna Hersek'in "başarısız devlet" olmasını istemediğini ancak Dayton Barış Anlaşması'nın "hassas dengesinin" bozulduğunu öne sürdü.
11-22 Temmuz 1995'te gerçekleşen ve Uluslararası Adalet Divanı tarafından soykırım olarak kabul edilen Srebrenitsa Katliamı'na dair de konuşan Dodik, "Orada suç işlendiğini kimse inkar etmiyor" dedi:
Ancak anlatılan hikayenin tamamı doğru değil. Öldürülen Boşnak Müslüman ve Sırp sayısı neredeyse aynı. Burada Sırp halkının soykırım yaptığına dair bir karar yok.
Dodik hâlâ Avrupa Birliği'ne (AB) girmek istediğini de vurguladı. AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi'yle bu hafta üç kez görüştüğünü belirten Dodik, fonların kesileceği uyarısı aldığını bildirdi:
Genişleme olmayacağını bildiğimiz halde olacakmış gibi davranmamız gerekiyor. Bu arada bize bazı planlar teklif ediyorlar ve buna minnettarız. Ancak bizi yakınlaştırmak istiyorlarsa, koşul sunmaktan vazgeçmeliler.
Röportajın sonunda Dodik'in kendi hakkındaki görüşlerine de yer verildi:
Kötü bir adam olduğumu düşünmüyorum. Bence çok gerçekçiyim.
"Bosna Hersek'te çatışmalar çok gerçek bir ihtimal"
Bosna Hersek'te tansiyon, 1992-1995 tarihlerindeki savaşın ardından imzalanan Dayton Barış Anlaşması'ndan bu yana sürüyor. Anlaşma kapsamında ülke Bosna-Hersek Federasyonu, Sırp Cumhuriyeti ve Brçko Özerk Bölgesi olmak üzere üçe ayrıldı.
Bosna-Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti, Boşnak, Sırp ve Hırvat olmak üzere üç üyeden oluşan Devlet Başkanlığı Konseyi'yle birbirine bağlı.
Konseyin Hırvat ve Boşnak üyeleri, Bosna Hersek Federasyonu'nda yaşayan vatandaşlarca, Sırp üyeyse Bosna Sırp Cumhuriyeti'ndeki vatandaşlarca seçiliyor.
1997'deki Bonn Yetkileri kapsamında, anlaşmanın uygulamasından sorumlu Yüksek Temsilcilik Ofisi'ne önemli yetkiler verildi.
Dodik ve Sırp yetkililer, eski Yüksek Temsilci Valentin Inzko'nun 23 Temmuz'da soykırım inkarını suç sayan bir yasa çıkartmasını boykot edince siyasi kriz çıktı.
Dodik, Dayton Barış Anlaşması'nın özüne dönülmezse ordu, yargı ve vergilendirme sistemlerinde radikal adımlar atacağını ifade ederek ayrılık sinyali verdi.
Mevcut Yüksek Temsilci Christian Schmidt bu ayın başlarında Birleşmiş Milletler'e sunduğu raporda, bölünme tehlikesinin arttığı ülkede çatışmaların başlamasının "çok gerçek" bir ihtimal olduğunu savundu.
Schmidt ayrıca barışı tehdit eden seçilmiş siyasileri görevden alma imkanı veren "Bonn Yetkilerini" kullanabileceğini söyledi.
Independent Türkçe, Guardian, TRT Haber
Derleyen: Uğurcan Yıldız