DOĞRUHABER / Mevlit Akkılıç

Çeşitli ziyaretlerde bulunmak ve toplantılar gerçekleştirmek amacıyla Gaziantep’te bulunan Yapıcıoğlu, programı kapsamında üniversiteli gençlerle buluştu. Öğrencilerin sorunlarını ve gelecekten yana beklentilerini dinleyen Yapıcıoğlu, mevcut sorunlara karşı çözüm önerilerini gençlerle paylaştı.

“MEZUN OLAN ÖĞRENCİLER İŞ BULAMIYOR VEYA ALANI OLMAYAN BİR İŞTE ÇALIŞMAK ZORUNDA KALIYOR”

Eğitimin plansız olduğunu, bu nedenle öğrencilerin mağdur olduklarına değinen Yapıcıoğlu, “Bazı mezun olan öğrenciler iş bulma konusunda lise mezunları kadar şanslı değiller. Örneğin ziraat alanında 500 bin ziraat mezununa ihtiyaç var ama ziraat fakülteleri 1 milyon 500 bin öğrenci mezun etmiş. Bu nedenle bir milyon tane ziraat öğrencisi boşta kalıyor. Bu nedenle bu öğrenciler işsiz kalıyorlar veya alanı dışında bir işte çalışıyorlar. Bu da eğitimin plansızlığıdır. İhtiyaca göre kontenjan açılırsa öğrenciler en yüksek puandan başlayarak oraya gidecek ve okulu bittikten sonra işi de hazır olmuş olacak. Bu çok zor olan bir şey de değil. Öğrenciler şimdi okulu bitiriyor ya iş bulamıyor ya da alanı olmayan bir işte çalışmak zorunda kalıyor.” dedi.

“PUANINIZ NEYE YETİYOR DEĞİL SİZ NEYİ OKUMAK İSTİYORSUNUZ ONA KARAR VERİN”

Öğrencilere okuyacakları bölüm hakkında önemli tavsiyelerde bulunan Yapıcıoğlu, yüksek puan aldıkları için sevmedikleri bir bölümü okumak yerine sevdikleri bölümü okumalarının kendilerine ve topluma daha faydalı olacağını söyledi. Yapıcıoğlu “Eğer siz hoşlandığınız bir mesleği seçerseniz ve o alanda ilerlerseniz çalışırken yorulduğunuz zaman o yorgunluk sizlere tatlı bir yorgunluk olacaktır. Çünkü sizin bir hedefiniz varsa ve bir şeyi gerçekleştirmek istiyorsanız hedeflerinizi belirleyin ve kendinizi tanımaya çalışın. Bazı öğrenciler sadece puanı yetiyor diye hiç hoşlanmadığı bazı alanları seçiyor. Örneğin çok zeki ve puanı da çok iyidir, bizde en zeki öğrenciler tıp okur anlayışı olduğu için o da diyor ben tıp okuyayım. Buna mecbur değilsiniz. Eğer tıptan hoşlanmıyorsanız o çok yüksek puanla bir sosyal birimi, hukuk, mühendislik veya eğitimle alakalı bir alan okuyabilirsiniz. Siz puanınız neye yetiyor değil siz neyi okumak istiyorsunuz ona karar verin.”

“SOSYAL MEDYA MECRALARI TOPLUMU İFSAT ETMEYE ÇALIŞAN KİŞİLER TARAFINDAN YOĞUN KULLANILIYOR”

Programda sosyal medyanın bilinçli kullanılmasının önemine dikkat çeken Yapıcıoğlu, “Tek başına bir nesne veya herhangi bir meslek iyi veya kötü değildir. Aslında iyi veya kötü olan insandır. Eğer insan iyi ise o eldeki aracı mesleği veya mecrayı iyilik için kullanabilir veya kötülük için kullanabilir şu anda maalesef bu sosyal medya mecraları daha çok toplumu ifsat etmeye çalışan kişiler tarafından daha yoğun kullanılıyor. Öyle ise yapılması gereken şey iyilik adına topluma bir şey katmak isteyenlerin bu konuda biraz daha aktif hale gelmesi ve onun üzerinde durup daha yoğun kullanmasıdır. Çünkü siz isteseniz de istemeseniz de sizin çocuklarınız sizin gençlerinizde onu kullanıyor bunun önüne geçemediğimize göre o zaman onun iyi yönünün de kullanılması için daha aktif olmak gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“HÜDA PAR ALLAH'TAN KORKAN KİMSELERE VAZİFE VE GÖREV VERMEKTEN KORKMAZ”

Bir öğrencinin “HÜDA PAR iktidar olduğu zaman yaşanan siyasi krizlerin üstesinden gelebilecek güçlü bir kadroya sahip midir?” şeklindeki sorusunu yanıtlayan Yapıcıoğlu, “Allah'tan korkan hiç kimseden korkmaz. Allah'tan korkan, hiç kimseye vazife ve görev vermekten de korkmaz. İnşallah HÜDA PAR; iktidarında dediğim gibi ahiret bilinci, hesap verme bilinci olan, sevdası memleket ve millet olan herkesi kendi kadrosunda görür ve onlara vazife verir ve inşallah ben inanıyorum ki hala bu gibi insanlar memlekette çoktur hem de ihtiyacın birkaç misli kadar vardır.”

“ELİMİZDEN GELSE BÜTÜN ZULÜMLERİ ORTADAN KALDIRIRIZ”

Mülakatların yaşattığı mağduriyetlere ve mülakat adı altında yazılı sınavlarda yüksek puan alanlara zülüm edildiğine değinen Yapıcıoğlu şu ifadeleri kullandı: “Bakan değişti mülakatı boşa çıkardı. Nasıl boşa çıkardı?  Şimdi dedi ki bir kişi yazılı sınavda ne puan almışsa mülakata da aynı puanı vereceksiniz. Güvenlik soruşturmasında, herhangi bir istihbarat raporunda aleyhine olumsuz bir rapor gelen biri bu mesleğe girmemesi gerekir, düşüncesiyle kim varsa onun puanı düşürüldü. Ama mülakatı bu şekilde kullanamazlar. Hatta bazen diyorlar ki şunlar kazanacak şunlar gidecek şunlar gelecek diye listeler gelince ondan daha ehil daha liyakatli daha başarılı daha bilgili gerçekten bu işi yapabilecek insanlar bile elendiler. Bu yapılanlar zulümdür ve adalete aykırıdır. Elimizden gelse biz bütün zulümleri ortadan kaldırırız. Allah-u Teala diyor ki ‘Bir topluluğa olan kininiz ya da kızgınlığınız ya da düşmanlığınız sizi adaletsizliğe sevk etmesin’ Bu şu demek değildir herhalde bu topluluğa kızmışsınız, kızmışsanız başkasına adaletsizlik yapmayın! Bu anlama geliyor: O kızdığınız veya düşman olduğunuz topluma karşı da adaletsizlik yapmayın. Ya da öfkeli olduğunuz ya da kinli olduğunuz geçmişte size zarar veren bir topluluk da gelse sizin karşınıza, adaletten ayrılmayın demektir. Ya da ‘sizin aleyhinize bile olsa adil şahitler olun’ diyor. Adalet insanın aleyhine olabilir mi zahiren kısa bir bakışla bakarsan aleyhineymiş gibi görünebilir ama ben bunu şöyle anlıyorum. Senin aleyhineymiş gibi görünen şey, senin nazarında öyledir ama sen bilirsin ki bu senin lehinedir. Adalet herkesin lehinedir.”

“EKONOMİNİN KIRILGAN OLMASINI İSTEMİYORSANIZ O ZAMAN BU KADAR BORÇLANMAYACAKSINIZ”

Programda ekonomik sıkıntılara da değinen Yapıcıoğlu, “Hükümetin stokçuluğa, fırsatçılığa ve ürünün üzerine aşırı derecede kar kurarak satış yapanlara fırsat vermemesi gerekir. Vatandaşın mağdur olmasına sebep verecek hiçbir şeye meydan vermemesi lazım. Fakat hükümet bunları yeterince yapmıyor, yapamıyor maalesef. Şimdi ekonomi kırılgan evet küresel çapta bir şey var hem kira fiyatları artıyor hem gıda fiyatları artıyor ve diğer menkul kıymetler de bir dalgalanma var eyvallah kabul yani yine balon şişmiş ve o balon bir yerde patlayıp küresel bir krize dönüşecek. Tabi bu benim görüşümdür. Türkiye'de hissedilen niye daha fazla çünkü Türkiye'nin ekonomisi biraz daha fazla kırılgan. Neden kırılgan çünkü çok borcumuz var.  Eğer ekonominin kırılgan olmasını istemiyorsanız o zaman siz bu kadar borçlanmayacaksınız.  Sayın Cumhurbaşkanım diyor ki faiz sebep enflasyon sonuçtur. Ben de o görüşteyim hatta ben üzerine ilave ediyorum faiz sadece enflasyon sebebi değildir faizin başka sonuçları da vardır faiz sebeptir enflasyon sonuçtur, faiz sebeptir işsizlik sonuçtur, faiz sebeptir yatırımlarının olmaması sonuçtur, faiz sebeptir ekonomide durgunluk sonuçtur. Yani faiz pek çok şeye sebebiyet veriyor. Faiz sadece dar gelirli veya bir tüketici bir üretici veya belli bir kesimi değil bütün toplumu etkiliyor.”