Erbaş: İslam'ın değerlerini insanlıkla buluşturmak için hepimiz azami gayret göstermeliyiz
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "İletişim ve etkileşim imkânlarının baş döndürücü bir hızla geliştiği günümüzde İslam’ın evrensel değerlerini bütün insanlıkla buluşturmak için her birimizin azami gayret göstermesi gerekmektedir." dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunca Konya’da düzenlenen "Uluslararası İhtida Kongresi"ne katıldı.
Kongrenin açılışında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, İslam’ın bir fıtrat dini olduğunu ve fıtratın da yaratılışı itibariyle insanın tabiatında var olan yaratanını tanıma eğilimi olduğunu söyledi.
Erbaş, insanın özünde temiz ve temiz olanı kabule yatkın olarak yaratıldığını belirterek "Peygamberimiz Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) hadisi şeriflerinde, bu hakikate işaret ederek; 'Her doğan çocuk, İslâm fıtratı üzere doğar. Daha sonra anne babası onu (kendi inançlarına göre) ya Yahudi ya Hristiyan ya da Mecusi yapar ya da Müslüman olarak devam eder.' buyurmuştur. Bu sebeple diyebiliriz ki İslam’a yolculuk, insanın kendine ve Rabbine yolculuğudur." dedi.
"İslam, esasen bütün peygamberlerin tebliğ ettiği inanç sisteminin ortak adıdır." diyen Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:
Malumunuz olduğu üzere Yüce Allah, ilk yaratılıştan itibaren insanlara hidayetin yolunu gösterecek ve rehberlik edecek elçiler seçmiş ve ilahî mesajları bu elçilerle toplumlarına göndermiştir. Peygamberimizle gönderilen Kur’an-ı Kerim, son vahiy olması ve tüm insanlığa hitaben gönderilmesi hasebiyle evrensel bir kitap ve kıyamete kadar geçerli olacak yegâne ilahi buyruktur.
Erbaş, İslam tarihinde ilk Müslümanların büyük bir mücadele verdiklerini hatırlatarak "Onlar, Çin’den Güney Avrupa’ya, Orta Asya’dan Kafkaslara, Anadolu’dan Afrika’nın içlerine kadar İslam’ın mesajını taşımışlar; insanları hakikate ve hidayete çağırmışlardır. Bize göre, cihadın asıl manası ve maksadı da zaten budur." ifadelerini kullandı.
Yaşanılan çağın, büyük değişimlere ve dönüşümlere sahne olduğuna dikkat çeken Erbaş, "İletişim ve etkileşim imkânlarının baş döndürücü bir hızla geliştiği günümüzde İslam’ın evrensel değerlerini bütün insanlıkla buluşturmak için her birimizin azami gayret göstermesi gerekmektedir." diye konuştu.
"Müslüman coğrafyalardaki olumsuz örnekleri, İslam’la özdeşleştirmek insafsızlıktır"
"Müslüman coğrafyalarda ortaya çıkan olumsuz örnekleri İslam’la ve İslam tarihiyle özdeşleştirmek, en hafif ifadeyle insafsızlık olur." diyen Erbaş, şöyle konuştu:
İslam bu değildir. İslam tarihi de bu değildir. Zira bütün bunlar, büyük İslam tarihinin sadece son iki asrına sari sorunlardır. Biliyoruz ki iki asır, medeniyetler için çok kısa zaman dilimidir. İslam medeniyeti, iki asra sığmayacak kadar büyük ve köklü bir medeniyettir. Bu medeniyetin bir Endülüs boyutu var 700 yıl, bir Maveraünnehir boyutu var 1000 yıl. Bir Anadolu boyutu var. İslam’ın gerçekliğini görmek için bakılacaksa buralara bakmak gerekir. İslam medeniyetinin altın çağına bakmak gerekir. Bakılacaksa bu dönemdeki Müslümanların İslam tasavvuru ve din algısına bakmak gerekir.
Erbaş, günümüzde Müslüman coğrafyası üzerinden bir İslam okuması yapılmasının, yapılabilecek en büyük hatalardan biri olduğuna vurgu yaparak, "Bu dönemde Müslümanların hataları yok değildir. Ancak, bu durumun İslam’la ve onun değerleriyle özleştirilmesi büyük bir yanılgıdır. Müslümanların hataları yüzünden İslam’ın hakikatine yüz çevirmek ise tam anlamıyla bir talihsizliktir." diye konuştu.
"Algı operasyonları olmasa insanların hakikat arayışının yolu kesinlikle İslam’a çıkacaktır"
Günümüzde İslam’ın, nefrete ve hatta İslam düşmanlığına varan boyutta bir kara propaganda ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Erbaş, "Özellikle medya vasıtasıyla yapılan dezenformasyon ve algı operasyonları, insanların hakikat arayışını ciddi anlamda gölgeliyor. Bizler inanıyoruz ki, manipülasyonlar ve engeller olmasa, insanların hakikat arayışının yolu kesinlikle İslam’a çıkacaktır. Zira modern çağın öne çıkan sorunları olarak bireysellik, bencillik, nefret, şiddet ve terör gibi olguların sebep olduğu buhranlardan kurtuluşun başka bir yolu bulunmamaktadır." dedi.
Erbaş, her şeye rağmen dünyanın dört bir yanında hakikati arayanların yollarının İslam’la kesiştiğini sözlerine ekledi.
Dünyadaki bütün Müslümanlara seslenen Erbaş, "İslam’ın güzelliklerini insanlıkla buluşturmak için daha fazla gayret göstermeliyiz. Daha fazla çalışmalıyız. Daha fazla insana ulaşmalıyız." ifadelerini kullandı.
"İslam’ın barış, huzur ve hayat veren iklimiyle tanışın"
"İslam’ı gölgelemeye çalışan bütün odaklara seslenmek istiyorum." diyen Erbaş, "Bilin ki bunu asla başaramayacaksınız. İnsanları ilanihaye İslam’ın hakikatlerinden mahrum bırakmanız mümkün değildir. İsteseniz de istemeseniz de Allah, mutlaka nurunu tamamlayacaktır. Güneş balçıkla sıvanmaz. Bu beyhude çabanızdan vazgeçip siz de İslam’ın barış, huzur ve hayat veren iklimiyle tanışın. Siz de selamete, güvene ve huzura kavuşun." şeklinde hitap etti.
"İnsanların hakikat arayışında endişelere ve şüphelere yol açmaktan sakınmalıyız"
Erbaş, İslam’ın güzelliklerine halel getirecek davranışlar içinde bulunan Müslümanlara da seslenerek, şöyle konuştu:
Tutum ve davranışlarımızla insanların hakikat arayışında endişelere ve şüphelere yol açmaktan sakınmalıyız. Zira bunun vebali büyüktür. Müslüman onuruna ve izzetine yaraşır şekilde bir tavır takınmalıyız ki Cenab-ı Hakk’ın ferman buyurduğu üzere 'vasat ümmet olarak' insanlara şahit olalım diye yüce Rabbim ayeti kerimesinde 'İşte böylece, siz insanlara şahit olasınız, peygamber de size şahit olsun diye sizi aşırılıklardan uzak bir ümmet yaptık' buyuruyor.Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi Vesellem) buyuruyor ki, 'Ümmetimden Allah’ın emrini yerine getirmeye devam eden bir topluluk her daim bulunacaktır. Onları yarı yolda bırakanlar, yalanlayanlar veya onlara muhalefet edenler onlara asla zarar veremeyecektir. Öyle ki Allah’ın emri (kıyamet) gelinceye kadar bu (tür) bir topluluk bu hal üzere kalacaktır.' Hamdolsun bugün gerek İslam coğrafyalarında gerekse Batı’daki Müslümanlar arasında böyle samimi insanların ve ilkeli kurumların varlığı umut vericidir.
Yurtiçinden gelen davetlilerin yanı sıra birçok ülkeden gelen 45 mühtedinin katıldığı kongre, 27 Kasım’a kadar devam edecek. (İLKHA)