• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Tek parti döneminde insanlar sözde tarih kitaplarıyla İslam’dan koparılmaya çalışıldı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

1931'de Türk Tarih Tetkik Cemiyeti tarafından yazılan ve 1941 yılına kadar liselerde okutulan sözde tarih kitaplarında, İslam dini ve Hazreti Muhammed'le ilgili hakarete ve iftiralara varan ifadeler kullanılıyor.

 

Yalan yanlış ve algı oluşturulmaya çalışılan bu kitaplarda İslam peygamberi Hazreti Muhammed'in, "İslam dinini kendisinin icat ettiği, 12 yıl boyunca ancak 150 kadar kişiye İslam'ı kabul ettirdiği" iftirasına yer veriliyor.

Vahiy başlığı bölümünde de peygamberlere "şair" benzetmesi yapılarak onlara cinlerden ilham geldiği iddia ediliyor.

Allah kelamı Kur'an ayetlerinin, "Hazreti Muhammed'in sözü olduğu" ve pek çoğunun "efsaneye karıştığı" yalanıyla genç zihinlerin bulandırılmaya çalışıldığı kitaplarda, Hazreti Muhammed'in cihad anlayışıyla yaptığı sefer ve savaşlar da "eşkiyalık" olarak nitelendirilmeye çalışılıyor.

İslam'a ve Hazreti Muhammed'e hakaretlerin yer aldığı tek parti döneminin sözde tarih kitaplarına ilişkin İLKHA'ya konuşan Hukukçu Mehmet Yaman, medreselerin kapatılmasının ardından yerine üniversitelerin açıldığı ve buraya onlarca Yahudi profesörün getirildiğini hatırlattı.

Daha sonra bu Yahudilerin kendi ideolojilerini, bilimsel bir gerçekmiş gibi okutmaya ve dayatmaya çalıştığını belirten Yaman, ardından İslam'a ve Hazreti Muhammed'e hakaretlerin yer aldığı 4 ciltlik tarih kitabının oluşturulduğunu ifade etti.

Evrim teorisi empoze edilmeye çalışıldı

Bu kitaplarda evrim teorisinin savunulduğunu ve insan soyunun hayvandan gelindiğinin öne sürüldüğünü anlatan Yaman, kitaptan şu alıntıları paylaştı:

Bu tarih kitaplarıın birinci cildinin 5 sahifesinde, 'İnsanın Ceddi' bölümünde, 'İnsan evvela bir balık olacakmış gibi başlar. Yerde sürünen hayvanları hatırlatan bir takım şekillerden geçer. Basit memeli hayvanların bünyelerini tekrarlar. Hatta bir müddet için kuyruğu da vardır… İnsanların kuyruğu da vardır. Hülasa insanlar sularda kaynaşıp çırpınan bir mevcudattan, çok yavaş yürüyen bir tekamül ile bugünkü şekle geldiler. İnsanın bugünkü yüksek zeka idrak ve kudreti milyonlarca nesilden geçerek hazırlandı.' diye belirtilir.

Aynı cildin altıncı sayfasında, 'İnsanların ceddi olarak tavsif olunan mahluk kayalar arasına saklanan koşucu bir mahluk idi. Bu mahluk kolayca ağaçlara tırmanabiliyor. Ayaklarının baş parmaklarıyla ikinci parmakları arasında bir maddeyi tutabiliyordu. Bu insan ceddinin dünya yüzünden yaşadığı devir, ilk memeli hayvan devri pek eskidir. Bu insan ceddinin dünya yüzünde yaşadığı devir yani ilk memeli hayvan devri eskidir bizden (4-40 milyon sene) uzak. Fakat bu mahlukta tabi bir cedden iniyordu. Bu ced daha eski bir zamanda bizden 140 milyon sene uzak yerde sürünen hayvanlar devrinde yaşamıştır. Bu hayvan ağaçlar arasında yaşardı. İnsanların cedleri olan bu mahluklara ait olmak üzere bulunan ilk izler arasında mühim taşlar vesairler…' deniliyor.

"Ateist ve Darwinist bir bakış açısıyla neslimizi mahvetmeye çalıştılar"

Yaman, "Oysa bizim inanç sistemimizde biz topraktan yaratılmışızdır. Hazreti Adem babamız ve Hazreti Havva validemizden sonra insanlar kendi nesillerini devam ettirdiler. Bu kitapta anlatılan konu ise Darwin'in bize empoze ettirmeye çalıştığı bir konudur. İnanç sistemimize tamamen aykırı bir sistemi bizim tarih derslerimizde büyüklerimize vermişler." değerlendirmesinde bulundu.

Kitapta, Hazreti Muhammed'in, "İslam dinini kendisinin icat ettiği, 12 yıl boyunca ancak 150 kadar kişiye İslam'ı kabul ettirdiği" ve Kur'an ayetlerinin, "Hazreti Muhammed'in sözü olduğu" iftirasına yer verilen bölümleri aktaran Yaman, söz konusu dönemde okullarda bu yalanların tarih derslerinde işlendiğini ifade etti.

Böylece, İslam inanç değerlerinin ve hayat anlayışının ortadan kaldırılmasına çalışıldığını vurgulayan Yaman, "Ateist ve Darwinist bir bakış açısıyla gelecek neslimizi mahvetmek, kendilerine göre farklı dinlere ve inançlara sevk etmeye çalıştılar. Ve bunların tamamı yakın tarihimizde, devlet düzeni içerisinde iktidar mensupları tarafından mecburi olarak okutulmuştur." diye konuştu. (İLKHA) 

Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir