Esnaf, son zamlar yüzünden iş yapamaz hale geldi
Son zamanlarda borsada daha fazla görülen artışlar nedeniyle Elazığ'ın Palu ilçesi esnafı, sattıklarının yerine bir şey alamadığını, stok ve fırsatçılık yüzünden piyasadan mal toplandığı ve büyük firmaların mal vermediğini belirtti.
Son zamanlarda borsadaki dalgalanmalara nedeniyle tüm halk zor günler geçiriyor. Bu zorlu süreçten en çok etkilenenlerin önünde ise esnaf geliyor. Palu esnafı, gelen zamlar yüzünden çok zor durumda olduklarını, dükkanlarına aldıkları malı bir daha aynı fiyata alamadıklarını dile getiriyorlar.
Ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntıdan oldukça şikayetçi olan esnaf hem kendilerinin hem de vatandaşın yaşanan zamlar altında ezildiğini, bir an önce Hükumetin bu duruma müdahale etmesi gerektiğini vurguladı.
Palu'da Konfeksiyon işletmeciliği yapan İlhami Yazar, 30 yıldır esnaflık yaptığını ama böylesi bir zaman dilimini hiç yaşamadığını, yaşanan zamlar nedeniyle 3 aydır mal alıp dükkanına bırakamadığını belirtti.
İlhami Yazar
Sürekli olarak yaşanan zamlardan şikayet eden Yazar, "Şu an günlük zam yapılıyor. Dükkanımı açtığım zaman haber geliyor. Çamaşıra zam geldi. Pamuklu ürüne zam geldi. Giyime zam yapıldı. Şu an mal da alamıyoruz. Yaklaşık 3 aydır ben dükkanıma bir çekirdek bile alamadım. Maalesef satış da yok. Mal fiyatı da yüksek, her gün zam yapılıyor. Bir şey alamıyoruz. Şu an yaşanan zammın dolarla alakası yok. Diyorlar ki dolar yükseldi, bu yükseldi, dış güçler yaptı bunu. Konfeksiyon ürünlerinin üretimi Türkiye'de yapılmaktadır. Bunun dolarla ne alakası var. Pamuk, iplik Türkiye'de üretiliyor. Geçen yıl 5 TL'ye sattığım bir parça elbise şu an 20 TL'ye yakın bana geliyor. 25 TL'den satmam lazım. Yüzde 400 zamlanmış durumdadır. Bu son 3 ay içerisinde gerçekleşti. Yüzde 200'ün altında zam alan bir şey kalmadı. Durum zaten bundan ibaret. Palu ilçesine yakın olan Arıcak yolu kesildi, Palu ilçesine bağlı Gökdere Köyü yolu kesildi İnsanların çoğu yeni yapılan TOKİ'lere taşındı. Çoğu gün siftahsız dükkanı kapatıyoruz. Bunun yanında internet alışverişi bu son zamanlarda çok arttı. Sürekli mahallelerde kargo arabaları geziyor. Bayağı bir yoğunluk var. Parası olan ya internete ya da başka bir yere gider. Parası olmayan da bize gelir. Bizden alır, biz de tanıdık olduğu için vermek zorundayız. İdare de ediyoruz. Paramız da geri dönmüyor. O yüzden bayağı sıkıntı yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Ayetullah Meydanoğlu
Üniversite bitiren ve iş bulamadığı için esnaflık yapmak zorunda olan 2 çocuk babası, manav sektörü olarak sürekli yapılan zamlar nedeniyle kötü bir durumda olduklarını, doğru dürüst satış yapamadıklarını belirten Ayetullah Meydanoğlu, "Sabah 07.00'den beri dükkanı açmışız. Şu ana kadar sattığımız birer kiloluk sebze meyve… Bu satışla biz 8 nüfus nasıl geçineceğiz. Vallahi çok zor durumdayız. Üniversite mezunuyum. 2 çocuk sahibiyim. İş sıkıntısı var. İş başvuruları yapıyoruz. Geri dönüyor. Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Bugün aldığımız malı yarın aynı fiyata alamıyoruz. Örnek veriyorum. Mandalina bugün 3 TL ise yarın 3,5 TL'dir. Bu bakkal 1966'dan beri var. Fakat günümüzde yer alan bu ulusal marketler, bizleri bitirmiş durumdadır. Sattığımız mal da borca gidiyor. Karşılığını da alamıyoruz. Böyle ciddi sıkıntılar içerisindeyiz. Caddelere bakın kimse buralarda kalmamış. Kime satacağız, ne yapacağız onu da bilemiyoruz." şeklinde konuştu.
Nalbur ve züccaciye işi yapan Sabit Yıldız, en büyük sıkıntılarının sattığı malzemeyi yerine koyamamak olduğunu, kurdaki artışın kendilerine zam olarak yansıdığını, şu an piyasada stokçular yüzünden malzeme bulamayacak duruma geldiklerini, fiyat olarak da stokçuların insafına terkedildiklerini belirtti.
Sabit Yıldız
Ulusal marketlerin işi daha da zorlaştırdığını ifade eden Sabit Yıldız;
"Bir diğer önemli sorunumuz ise bu ulusal marketlerin giyim, züccaciye ve gıda satmalarıdır. Bu ufak esnafı mahveden ulusal zincir marketlerdir. Yetkililerin gelip bunun önünü alması gerekmektedir. Bu fahiş fiyatların önünü almaları gerekir. Şu an 100 TL'lik bir tencere olmuş 250 TL. İsterse 500 TL olsun satılmadıktan sonra biz yine sıkıntı çekiyoruz. Bu ulusal marketler bu tür ürünlerden birer tane getiriyorlar. Hem piyasayı kırdırıyorlar. Hem de bizi zor durumda bırakıyorlar. Ulusal marketler piyasayı altüst etmek için işletmelerine her şeyi koyup satıyorlar. Biz bunlardan şikayetçiyiz. Onların önünü almak lazım. Daha önce bu ulusal marketlere verdikleri bir ceza vardı. Bu cezalar zaten şu anda yetersiz. Verilen cezayı sattıkları ürünlerin üzerine koyup milletten tahsil ediyorlar." diye belirtti.
Fırıncılık yapan Palu esnafından Abdüsselam Yıldırım, son bir aydır una peş peşe yapılan zamlar nedeniyle torbasının 220 TL'den 310 TL'ye çıktığını ve iş yapamaz duruma geldiklerini belirtti.
Abdüsselam Yıldırım
Yetkililerin bu duruma müdahale etmesi gerektiğini söyleyen Abdüsselam Yıldırım şunları kaydetti:
Una yapılan zamla birlikte mayaya da zam yapıldı. Oda 120 TL'den 160 TL'ye çıktı. Buna bir dur dememiz lazım. Artık yeter. Millet perişan oldu. Biz ekmeğe zam yapılmasını istemiyoruz. Un fiyatlarını düşürsünler yeterlidir. Yetkililere sesleniyorum. Buna bir el atmaları lazım. Piyasa serbest olduğundan dolayı devlet sahip çıkmıyor. Bir tek biz ekmekçiler ve çaycılar istediğimiz gibi zam yapamıyoruz. Öbürleri hepsi serbest olmuş. Yetkililer bu işe el atmazsa bu düzen bozulur ve biz fırınları da kapatmak zorunda kalırız. Şu an bir torba unu 310 TL'ye kim alabilir. Bir asgari ücretli 2.800 TL alıyor. Kira, doğalgaz, un parası, şeker, yağ bunların hangisini versin. Gerçekten halk çok perişan.
Terzicilik yapan Osman Zenginoğlu, eskisi gibi artık imalat yapamadıklarını, tamirat işi yaptıklarını ve insanların alım gücünün düştüğünü bu yüzden kendilerine az iş geldiğini ve bunun kendilerini etkilediğini belirtti.
Osman Zenginoğlu
Yapılan zamları değerlendiren Zenginoğlu,
"Terzi dükkanı için bizim malzeme ihtiyacımız oluyor. Malzemelerde fahiş bir fiyat artışı var. 2 TL'ye aldığımız iplikleri şu an 15-16 TL'ye alıyoruz. Makinaların parçalarında büyük bir fiyat farkı oluşmuş durumda. Önceden 20 TL'ye aldığımız mili şu an 100 TL'ye alıyoruz. Basit bir iğne paketini 'İçinde 10 tane var.' 5 TL'ye alıyorduk şimdi 25-30 TL'ye alıyoruz. Doların yüzde 40-45'lik oranda artışı var ama biz de yüzde 200-300 bir artış var. Yani böyle bir sıkıntı var. Biz terziler olarak hem malzeme alışında bir sıkıntı yaşıyoruz. Hem de ürün bulmakta zorlanıyoruz. Ellerinde ürün olmadığını söylüyorlar. Stokçuluk mu, karaborsacılık mı yapıyorlar bilmiyorum. Ama sonuç olarak bize büyük sıkıntı oluyor. Fahiş fiyata karşı hükumetin şu an denetim yaptığını ben düşünmüyorum. Denetleseydi gelip bizi de denetlerdi. Kimsenin gelip gittiği, baktığı yok. İpin ucu kaçmış, hükumet de bir şey yapamıyor gibi. Cumhurbaşkanı çıkıp etkili tedbirler alacağız diyor ama sahaya bir şey yansımıyor. Bu durum sadece bizim sektör için değil bütün sektörler için böyle. Parası olan kimseler ürünü gidip direk fabrikadan alıyor, değeri 5 lira ise 6 lira veriyor. Diyor 'Bu malı satma bu mal benim'. Aynı şekilde tarımsal ürünleri de tarladan gidip alıyor. Fiyat ve değerinden 1-2 kuruş fazla veriyor. Malı alıp stokluyor. Tüm sektörlerde bu eşit bir şekilde yapılıyor. Sonuçta olan vatandaşa oluyor. Güç sahipleri güçlerini arttırıyor. Para sahipleri paralarını arttırıyor. Mazlum vatandaşta eziliyor." ifadelerini kullandı. (İLKHA)