Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği'nden INTERPOL başkanlık seçimi hakkında açıklama
Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği, Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (INTERPOL)'nın 89'uncu Genel Kurulu 20-25 Kasım'da İstanbul'da gerçekleşecek olan başkanlık seçimleri hakkında yazılı açıklama yaptı.
Genel Kurul toplantısının yanında ayrıca INTERPOL'ün en üst organı olan İcra Komitesi toplantıları da İstanbul'da düzenlenecek. Suç makinesi ve işkenceci olarak bilinen Birleşik Arap Emirlikleri'nin üst düzey güvenlik şefi olan Ahmed Nasır el-Raisi'nin ülkesi tarafından INTERPOL'E başkan adayı olarak gösterilmesi tepkilere neden olmuşken bu kez de Çin Merkezi Emniyeti Uluslararası İş Birliği Dairesi Başkan Yardımcısı Hu Bin Chen'in Kurul Başkanlığına aday göstertilmesi yeni tartışmalara yol açtı.
"Hu Bin Chen'in aday göstertilmesi uluslararası arenada büyük endişe uyandırmaktadır "
Yapılacak seçim ile ilgili 20'den fazla STK'nın imzasıyla Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Bu seçimde Çin Merkezi Emniyeti Uluslararası İş Birliği Dairesi Başkan Yardımcısı Hu Bin Chen'in Çin tarafından Kurul Başkanlığına aday göstertilmesi, uluslararası arenada büyük endişe uyandırmaktadır. INTERPOL’ÜN uluslararası düzeyde hukuk ve adaletin inşası için hizmet etmek, suçluların cezalandırılması için evrensel iş birliğini geliştirmek gibi amaçları bulunmaktadır. Kuruluşundan bu yana takdir edilecek kazanımlar sağlayan ve aynı zamanda yaptırım gücüne sahip olan böyle önemli bir uluslararası kuruluşun asıl misyonuna sadık kalabilmesi için çok dikkatli ilerlenmesi gerekmektedir." denildi.
"Söz konusu aday INTERPOL'ün itibarını uluslararası arenada zedeler"
Çin'in yayılmacı politikalarının bir parçası olarak, uluslararası düzen ve barışı inşa etmek amacıyla kurulan kuruluşlarda etkisini arttırarak, bu kuruluşları evrensel değerler, insan hakları, demokrasi ve özgürlüğe aykırı kendi icraatları için kullanmayı hedeflediği belirtilen açıklamada, "INTERPOL'ün bir önceki Çinli Başkanı'nın görevdeyken, gizemli bir şekilde tutuklanması ve Interpol’ün işleyişine aksaklık getirilmesi de Çin devletinin uluslararası kuruluşlara olan bakış açısı ve tutumunu sergilemektedir. Son 20 yılda, Çin'in talebi üzerine ilan edilen kırmızı bülten 10 katı artmıştır. Çin rejimine karşı fikir beyan edenler, Çin tarafından işgal ve soykırıma maruz kalan Doğu Türkistanlı ve diğer şahıs ve tüzel kişilikler terör bahanesiyle kırmızı bülten ile aranmıştır. Yine bu insanlar tutuklanmış, gittiği ülkelerden sınır dışı edilmiş, hac ibadetleri, ticaret ve diğer faaliyetleri engellenmiştir. Birkaç ay önce Fas'ta tutuklanan İdris Hasan, haksız ve usulsüz INTERPOL kırmızı bülteni ile zorluklara maruz bırakılmıştır. Bu sayılanlar gibi olaylar göz önünde bulundurulursa, Çin adayının INTERPOL için zararlı olduğu ve INTERPOL'ün uluslararası arenada temsil ettiği itibar ve güvenin yok edilmesine yol açacağı açık ve net bir sonuçtur." ifadelerine yer verildi.
"Yapılacak seçimden ve adaylardan endişeliyiz"
Açıklamanın devamında, "Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği olarak, Çin'in INTERPOL'Ü kullanarak senelerdir Doğu Türkistan diasporasında oluşturduğu siyasi ve ekonomik açıdan güvenlik tehditleri ve zararlarını referans alıyoruz. Bu noktada INTERPOL'e üye olan diğer devletlerin, seçim hakkı olan delegelerin ve denetim kurulunun Çinli adayın adaylık hakkı konusunda daha hassas ve insancıl karar vermesini talep ediyoruz. Çin'in Interpol ve birçok uluslararası kuruluştaki etkisinin artmasının diğer ülkelerin ulusal ve uluslararası çıkarları ile savunduğu değerlere, düzene tehdit teşkil edeceğinin de altını çiziyoruz. Bu konularda bizimle aynı kader ve görüşü paylaşan diğer mağdurlar ile uluslararası düzenin korunmasını destekleyen insan hakları örgütleri, senatörler ve devlet vekilleri ile ortak endişelerimizi iletiyoruz. Türkiye başta olmak üzere, diğer devletlerin bu konuyu ele alarak yeni yürütme kurulunun daha adil ve INTERPOL’ÜN misyonuna sadık şekillendirilmesi için çaba göstermeleri çağrısında bulunuyoruz." denildi. (İLKHA)