Dış Haberler Servisi

İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel, Filistin direniş hareketi Hamas'ın “terör örgütü” ilan edilmesi için yasal sürecin başlatıldığını duyurdu.

"Hamas'ın geniş çaplı ve sofistike silahlara erişim dahil olmak üzere kayda değer bir terör kabiliyeti aynı zamanda terörist eğitim tesisleri var" açıklamasında bulunan Patel, "Bu yüzden bugün Hamas'ı bütünüyle yasaklamak üzere harekete geçtim" dedi.

Kararla birlikte Hamas'a destek açıklaması yapan ya da Hamas bayrağı sallayan herkes terör suçlusu sayılacak.

Patel'in söz konusu değişikliği bu hafta parlamentoya sunması bekleniyor. Parlamentoda müzakereye açılacak olan yasaklama talimatının parlamentoda onaylandıktan sonra 26 Kasım tarihinde yürürlüğe girmesi bekleniyor.

İngiltere'de şimdiye kadar örgütün askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları “terör örgütü” sayılıyordu.

Hamas, ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinde ise “terör örgütü” listesinde yer alıyor.

HENİYYE: DİRENİŞE ETKİSİ OLMAYACAK

İngiltere’den yapılan açıklama, başta Hamas olmak üzere Filistinli grupların tepkisine yol açtı.

Hamas'tan yapılan yazılı açıklamaya göre, hareketin Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, İngiltere İçişleri Bakanı Patel'in ifadeleri sonrasında izleyecekleri stratejiyi açıkladı.

İngiltere'nin kararının Filistin direnişi üzerinde "faydasız ve etkisiz" olacağını belirten Heniyye, "Bu karara karşı çıkmak, sınırlandırmak ve kınamak için geniş çaplı hareket başlattık.” ifadelerini kullandı.

İngiltere'nin Hamas'ı terör örgütü ilan etmesinin Filistin halkına yönelik "yeni bir saldırı" olacağını kaydeden Heniyye, söz konusu açıklamayı "İsrail'e yönelik önyargılı bir adım" olarak niteledi.

Heniyye ayrıca, "Karar, uluslararası hukuka ve Filistinlilerin özgürlük ve bağımsızlık yolunda direnme ve mücadele haklarına aykırıdır." değerlendirmesinde bulundu.

FİLİSTİNLİ GRUPLARDAN KARARA TEPKİ

Hamas dışındaki Filistinli gruplar da İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel'in, Hamas'ın terör örgütü ilan edileceği yönündeki açıklamalarını kınadı.

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu kararın, Filistin halkının meşru direnişini hedef aldığı ve İngiltere'nin Filistin halkına düşmanca tutumunun bir devamı olduğu ifade edildi. FHKC, İngiltere'den, işgal rejimi yanlısı söz konusu karardan ve Filistin halkına dönük düşmanlığından vazgeçmesini istedi.

İslami Cihad Hareketi ise kararı, "sadece Siyonist İsrail'e hizmet eden, adaletsiz ve düşmanca bir karar" olarak nitelendirdi. Açıklamada, "Direniş, Filistin halkının meşru hakkıdır ve adaletsiz ve iki yüzlü hükümetler ne kadar işgalciden yana olursa olsun Filistinli güçler bu hakkı kullanmaya devam edecektir." denildi.

Filistinli Mücahitler Hareketi de söz konusu kararın, Batı'nın Filistin halkına, davasına ve direnişine yönelik düşmanlığının bir parçası olduğunu ifade etti. Hareket tarafından yapılan açıklamada, İngiltere'nin İsrail yanlısı bu kararının, Filistin halkına karşı işlediği suçlara devam etmesi için İsrail'e fırsat verdiği dile getirildi.

Filistin Ulusal Girişim Hareketi de açıklamasında, kararı, Boris Johnson hükümetinin, İsrail ırkçılığı tarafgirliğini derinleştiren haksız bir karar olarak niteledi. Kararın, adil barış fırsatını akamete uğrattığı, uluslararası hukuk ile Filistin halkının ulusal haklarını müdafaa hakkına yönelik bir saldırı ve İsrail Başbakanı Naftali Bennett'in diktelerine boyun eğme olduğu anlamı taşıdığı kaydedildi.

Filistin Kurtuluş Cephesi de kararın, Filistin direnişinin bileşenlerinden birine yönelik ahlaki sınırların aşılması anlamına geldiğini dile getirdi ve İngiliz hükümetinden geri adım atmasını istedi. Cephe ayrıca, İngiltere'den, hatasını düzeltmesini ve Filistin devleti ile Filistin halkının haklarını tanımasını talep etti.