Ankara’da faaliyet yürüten Peygamber Sevdalıları Vakfı ile Ankara İkra Eğitim Kültür Sağlık Yardımlaşma-Dayanışma Derneği (Ankara İkra-Der) organizesinde Hacı Bayram Veli Cami avlusunda bulunan Eşrefoğlu Rumi Konferans Salonunda kadınlara yönelik, "Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar" temasıyla "Mü’minlerin Annesi Hazreti Aişe" konulu program düzenlendi.

Fatma Karaarslan’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim ile başlayan programın açılış ve selamlama konuşmasını Cevriye Uşar yaptı.

2015’den bu yana Peygamber Sevdalıları Vakfının "Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar" temasıyla seçkin güzide hanım sahabeleri tanımaya çalıştıklarını söyleyen Uşar, "Kasımın bu son haftasında Hazreti Aişe annemizi tanıyarak taçlandıracağız inşallah hanım sahabeler çok yakinen bilinmesi gereken şahsiyetlerdir. Toplumu ayakta tutan kadındır. Nasıl ki toplumun yarısını kadın oluşturuyor ise yarısını da yetiştiren yine kadındır kadın düzelirse aile düzelir, aile düzelirse toplum düzelir. Tarihe baktığımızda İslami şahsiyetleri yetiştiren kadındır. Çünkü Cenab-ı Hak en kıymetli varlığı insanı, insan yavrusunu, kadının kalbine, bedenine ellerine emanet etmiştir. Böylede olunca kadının, çok yürekli, sağlam duruşlu, kaliteli ve sağlam bünyede olması lazım diye düşünüyorum." dedi.

İslam tarihinde sürekli hanım sahabelerin varlığı söz konusu olduğunu dile getiren Uşar, "Fazileti ile bizlere örnek olabilecek olan Hazreti Hatice, Hazreti Fatima ve Hazreti Zeynep (Radiyallahu Anha) o dönemde yaşamış bütün hanım sahabelerin her birinin hayatında farklı bir açılım yakalayabiliriz. Bugün toplanmamızın sebebini teşkil eden bize inşallah farklı açılımlar sağlayacak olan Hazreti Aişe annemiz sadeliyi, cömertliği, ilim sevgisi, dini yaşamda hassasiyeti, fedakârlığı, iffet ve sadakati ile günümüz biz hanımlara hep örnek olmuş ve olmaya devam edecektir." ifadelerini kullandı.

Açılış konuşmasının ardından Hazreti Aişe’nin hayatını anlatan sinevizyon gösterimi ile devam eden programda Kadriye Altıntaş tarafından bir konuşma yapıldı.  

"İslam coğrafyaları büyük bir işgal altında"

Sahabeyi anmak ve anlamak ile ilgili kendilerine ne kazandıracağını anlatan Altıntaş, "21. yüzyıla geldiğimizde fiili işgal altında olan Müslüman ülkesi az. Ama fiili olmayıp da manen, kültürel anlamda, sosyal anlamda İslam coğrafyaları büyük bir işgal altında. Şu an sadece toplumsal olarak değil bireysel anlamda da çok büyük bir işgal altındayız. Ruhsal bunalımlar, depresyonlar, hedefsizliğin getirdiği buhranlar… bunları arttırabiliriz. Biz işgal altında ancak yeniden bir kez daha sahabeye dönerek çıkabiliriz. Sahabe bizim özel günlerde anıp duygusal ortamlar oluşturacağımız insanlar değil. Sahabe rehberdir, yıldızdır peygamber tabiriyle. Ancak Salihlerden olursak aydınlığa çıkabiliriz. Sen sahabeye ihsan ile bağlanıyorsan ihsanla bağlanmak; sahabeyi tanımaktır, sevmektir, onların mücadelelerini mücadele olarak kabul etmektir, onların sevdalarını onlar kadar benimsemektir, onların davalarını kendi davan bilmektir, ümmet öncelikli yaşamaktır, davayı her şeyden üstün tutmaktır salihlerden olursun. Sen de onlara tabi olduğun için bulunduğun ortamın Salihlerinden oluyorsun. Salih olmanın yolu belli ise etrafta elimize fener alıp Salih aramaya gerek yok. O Salih ben olacağım sen olacaksın o olacak." dedi.

"Hazreti Aişe Hayatın her noktasında, yaşantısıyla vefatıyla bize rehberlik edecek bir annemizdir"

 Hazreti Aişe’nin hayatından kesitler sunan Altıntaş, "Hayatın her noktasında, yaşantısıyla vefatıyla bize rehberlik edecek bir annemizdir. Bisetin 4’üncü yılında (614) Mekke’de doğdu. Babası Ebu Bekir b. Ebu Kuhâfe, es-Sıddîk lakabıyla tanındığı için kendisine Âişe es-Sıddîka (es-Sâdıka) binti’s-Sıddîk denilmiştir. Annesi, Kinâne kabilesinden Ümmü Rûmân bint Âmir b. Uveymir’dir. Hz Aişe Müslüman bir aileden dünyaya geldi. Hazreti Aişe efendimiz vefat ettiğinde 28 yaşındaydı. Peygamberimizden sonra 47 yıl daha yaşamıştır." ifadelerini kullandı.

Çocuk grubunun oratoryo gösteriminin ardından program, üniversite öğrencisi Şehadet Bingöl’ün yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)