• DOLAR 34.64
  • EURO 36.49
  • ALTIN 2929.458
  • ...

Türkiye'nin büyük bölümünü etkisi altına alan kuraklık nedeniyle geçen yıl bazı belli ürünlerde rekolte kaybı yaşanmış, bu da gıda fiyatlarında artışa sebep olmuştu.

İklim değişikliği ve kuraklığın yanı sıra dövizdeki dalgalanmayla birlikte artan maliyetlerin artık altında ezildiğini söyleyen çiftçiler, her geçen gün daha fazla çiftçinin tarımsal üretimden vazgeçtiğine dikkat çekiyor.

Gübre fiyatlarının yanı sıra yıldan yıla artan mazot, tohum, elektrik, su ve tarım aleti fiyatlarından da yakınan çiftçiler, çiftçilere sahip çıkılması çağrısında bulunuyor.

Kuraklığın etkisiyle birlikte maliyetlerdeki artışları düşünen çiftçinin, ekim yapıp yapmama konusunda kararsız olduğunu belirten Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Abdülkadir Deniz, İLKHA muhabirine, bu yıl çiftçileri çok zor bir yılın beklediğini söyledi.

Çiftçinin bu yıl hem kafasının çok karışık hem de çaresiz olduğunu ifade eden Deniz, “Çiftçi, ‘Ürünümü sattığımda karşılığını alabilecek miyim? Yüksek girdi fiyatlarıyla rekabet edebilir miyim?’ diye düşünüp ya tarlasını kiraya veriyor ya boş bırakıyor ya da üretim yapmaktan vazgeçiyor.” dedi.

Tarımda mazot, gübre ve ilaç gibi girdilerin maliyetlerindeki aşırı artışın çiftçiyi mağdur ettiğine dikkat çeken Deniz, üst üste gelen zamlardan sonra çiftçinin gübre alacak gücünün kalmadığını, gübreye son bir yılda yaklaşık yüzde 250 zam geldiğini, bunun yanı sıra ilaç ve mazot fiyatlarına da sürekli zam geldiğini belirtti.

Türkiye’de bu yıl yaşanan kuraklık ile gübreye gelen yaklaşık yüzde 250 oranındaki zammın çiftçiyi zor durumda bıraktığını belirten Deniz, tarımı olumsuz etkileyen kuraklığın etkisini sürdürdüğünü, gelecek yılda kuraklığında etkisiyle tarımda krizin süreceğini ve gıda fiyat artışının süreceğini ifade etti.

“Yağış olmadığı için ekim yapamıyoruz”

Kuraklığın toprakları çatlattığını ve çiftçinin ekim yapamadığına dikkat çeken Deniz, “Yağışın olmaması nedeniyle çiftçi ekim yapamıyor. Yaşanan kuraklık nedeniyle de üretici toprakların çok kuru olması ve tohum yatağının hazırlanması konusunda güçlük çekiyor. Yağış olmadığı için ekim yapamıyoruz. Eğer normalde sonbahar yağmurları yağsaydı ve tarlalar sürülüp işlenseydi; tohum yatağı daha güzel hazır olurdu. Ekimde çok daha verimli olurdu.” dedi.

“Çiftçi ciddi anlamda zorlanıyor”

 Yağış başlamaması nedeniyle bölgede yaşanan kuraklığın sürdüğünü belirten Deniz, “Normalde ekim tarihimiz hemen hemen bitmek üzeredir. Her yıl bu tarihlerde ekimimiz bitmiş olurdu. Ama bu sene ise daha yeni yeni ekime başlıyoruz. Sebebi de yağmurun olmamasıdır. Yağmuru bekledik yağmadı ve tarlalarımızda toprak sert, tarlalarımızı işleyemedik. İşleyemediğimiz için de yağmuru bekliyoruz. Bir umudumuz bu hafta yağmurun yağmasıdır. Hava durumuna gözüken bir yağmur var. Bu hafta yağmur yağarsa ekim için iyi olur. Fakat yağmur yağmazsa şartlar ne olursa olsun ekim yapmaya başlayacağız. Verim elde edilmez ama yapacak bir şey yok. Çünkü bir ay sonra ekim yapılmaz. Yaklaşık 10 gün gibi bir süremiz kaldı. Bu süreci de geciktirirsek ekim işi gittikçe daha zora düşer, ekimde yapılmaz.” diye konuştu.

“Beyaz sinek salgını var”

Kuraklığın her alanı etkilediğine dikkat çeken Deniz, “Hava aşırı derecede sıcak gidiyor. Beyaz sinek de bir salgın var. Her taraf beyaz sineklerle dolu ve ağaçların üzeri beyaz sinek dolmuş. Yağmur yağmıyor ve kuraklıktan dolayı ağaçlar yapraklarını dökmedi. Halen ağaçların üzerinde ise yaprak var. Budama dönemi çok gecikti. Normalde yaprakların dökülmesi ve budamanın da bitmesi lazım. Ağaçlarda halen yaprak var ve budamaları yapamadık. Bölge olarak çok sıkıntılı bir dönem geçiriyoruz.” şeklinde konuştu.

“Gübre fiyatları geçtiğimiz yıla göre yüzde 250 arttı”

Çiftçinin tarımsal üretimden kaçtığını belirten Deniz, “Tarlamda suyum var ama tonu 85 kuruş olmuş ve içme suyu maliyetinde su kullanıyoruz. Yağmur yağmazsa bu pahalı su, elektrik, mazot ile hiçbir şey kazanamayacağız. Çiftçi hiçbir şekilde kazanamayacak. Gübre fiyatları geçtiğimiz yıla göre yüzde 250 arttı. Ürüne gelen zam yüzde 60-70 ve bu zam ile maliyetin kesinlikle karşılaştırılması mümkün değil. Bu şekilde yüksek gübre, mazot fiyatı ile ürün fiyatları da aynı kalırsa yağmur da yağsa çiftçinin bu fiyatlarla baş edemeyeceği açık. Bu durumda çiftçiyi tarımdan kaçırıyor. Çiftçi artık tarlasına bile gitmek istemiyor.” ifadelerini kullandı.

“Bu durumun önüne geçilmesi lazım”

Çiftçinin çıkılmaz bir durumun içine girdiğini belirten Deniz, “Bu durumun devam etmesi halinde de önümüzdeki yıllarda hem ürün olmayabilir hem de ürünleri yüksek fiyata tüketeceğiz. Biz bu durumu düşünmek bile istemiyoruz. Allah korusun ürün bulunamaması, ürününün pahalı olması çok kötü bir durum olur. Bu durumun önüne geçilmesi lazım.” dedi.

Çiftçilere verilecek kuraklık desteğinin de çok yetersiz olduğunu belirten Deniz, desteklerin artırılması çağrısında bulundu. (İLKHA)