İstanbullular toplu taşıma sorununun çözüme kavuşturulmasını istiyor
Toplu taşımalarda yaşanan yoğunlukla ilgili konuşan HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı İsa Güvendik ve İstanbullular, ulaşım probleminin çözülmesi gerektiğini ifade ettiler.
Resmi rakamlara göre 16 milyon, gayri resmi rakamlara göre ise 20 milyondan fazla insanın yaşadığı ve sahip olduğu nüfusla Türkiye'nin dörtte biri büyüklüğünde olan İstanbul'da hem trafik hem de toplu taşımalarda ciddi yoğunluk yaşanıyor.
Sahip olduğu iş imkânları, son dönemde açılan çok sayıda özel üniversite, komşu ülkelerde yaşanan savaş, ekonomik sorunlar gibi birçok sebeple büyük oranda göç alan İstanbul'da yaşanan nüfus yoğunluğu toplu taşımalarda da büyük oranda etkisini gösteriyor.
Özellikle metro, metrobüs ve tramvay hatlarında yaşanan yoğunluk sebebiyle toplu taşıma kullanan vatandaşlar çoğu zaman uzun kuyruklar oluşturuyor. Bu durum, akşam iş çıkış saatlerinde ise kat be kat artarak içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Gün geçtikçe büyümeye devam eden toplu taşımalardaki yoğunluk sorunu ise yerel yönetim tarafından çözümlenmeyi bekliyor.
Özellikle metro ve metrobüslerde yaşanan yoğunlukla ilgili bir değerlendirmede bulunan HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı İsa Güvendik, yaşanan mağduriyetin bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade etti.
İstanbul'un kendine has birçok sorun ve sıkıntısı olduğunu ancak son dönemlerde hem kendi gözlemlerinin hem de vatandaşlardan ulaşan başlıca sorunların ulaşım ve ulaşımda yaşanan kalabalık ve bunun yanında araç bakımlarının zamanında yapılamamış olması olduğunu hatırlatan Güvendik, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Raylı sistemlerin inşaatların da zamanında bitirilememiş olması ve yahut gereken ehemmiyetin gösterilememiş olmasının bedelini üzülerek ifade etmeliyim ki, İstanbullular ödemekte. Bu sorun özellikle iş çıkış saatlerinde de kendini daha fazla hissettiriyor. Yaşanan aşırı kalabalıklar İstanbulluların hem beden hem de ruh sağlığını ciddi derecede etkilediğini ifade etmeliyim. Salgına davetiye çıkaran bu duruma toplu taşımlarda hijyen sorunu, aşırı kalabalığın yarattığı güvensizlik ortamı ve konforsuz seyahatte İstanbullulara ciddi derecede rahatsız etmektedir. İstanbul maalesef hak ettiği yönetim anlayışı ile yönetilemiyor, araç bakım ihaleleri ile ilgili birçok ilçede yolda kalmış yahut vatandaş tarafından itilmek zorunda kalan otobüs ve metrobüslere şahit oluyoruz. Alfabelerle uğraşmak yerine metro inşaatlarının zamanında bitirilmesi dert edilseydi bugün belki bunlar konuşmak zorunda kalmayacaktık. İstanbulların metrodaki internete erişimi için öncelikle ulaşıma erişmesi gerektiğinin farkında olmayan bir yönetimle karşı karşıyayız. İstanbullar her gün aynı kâbusu yaşamak zorunda değil. Yetkililere sesleniyorum ivedilikle ek sefer hizmeti sunulmalı ve araçların bakım onarımı halledilmelidir."
Toplu taşımlarda ve trafikte yaşanan yoğunluk ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan siyasi parti temsilcileri ve vatandaşalar yaşanan yoğunluktan şikâyet ederek sorunun çözüme kavuşturulmasını istiyor.
Sevgi Önül
"Önlem alınmadığını düşünüyorum"
Bir yerden bir yere gitmenin zor olduğunu belirten Sevgi Önül, "Şu anda gideceğimiz yer neredeyse 2 buçuk saat ve bayağı sıkışık halde yolculuk yapıyoruz. Gençler ayakta durabilir ama yaşlı ve hamile olmasına bakılmaksızın kimse kimseye yer vermiyor. Kimin virüslü olup olmadığını da bilmiyoruz. Hepimiz yan yanayız, bayağı kalabalık oluyor. Keşke daha rahat olabilseydi ama önlem alınmadığını düşünüyorum." dedi.
"Akşam saatlerinde metrobüs ve tramvaylarda kuyruk oluşuyor"
Özellikle akşam saatlerinde çok fazla yoğunluk olduğunu belirten Samet isimli genç ise, "Metrobüsler ve tramvaylar da artarda gelmelerine rağmen hepsi dolu. Böyle olunca da hiç kimse istediği araca binemiyor. Son 1-2 senedir hep böyle. Özellikle akşam saatlerinde iş çıkışı sebebiyle tramvay ve metrobüslerde kuyruk oluşuyor." diye konuştu.
"Metrobüs için alınan ilk araçların çoğu arızalandı"
Vatandaşlardan Nedim Çağın da, "Metrobüsü yıllar önce kim düşünmüşse güzel düşünmüş. Ancak artık metrobüslerin yenilenmesi gerekiyor. Yeni otobüsler alınmadığı için toplu taşımalarda yoğunluk oluşuyor. Metrobüs için alınan ilk araçlar gerçek metrobüs ve o araçların çoğu arızalandı. Ancak yerli üretim olan metrobüsleri yapıp hatta eklerlerse çok güzel olur." şeklinde konuştu.
Toplu taşımalarda yaşanan kalabalığın azalması gerektiğini söyleyen Gülay Demirbaş, Metrobüs ve otobüs seferlerinin artması gerektiğini ifade etti.
"İstanbul çok güzel şehir ama çok kalabalık" diyen Yıldız Elçioğlu, ulaşımın rahatlaması temennisinde bulundu.
Saliha Sakal
"Soruna bir çözüm bulunmalı"
Toplu taşımada yaşanan yoğunluğun özellikle salgın sürecinde daha da arttığını belirten Emre Duran, yaşanan yoğunluğun yöneticilerin ön görülmesi, buna bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi.
Yaşanan yoğunluk sebebiyle sosyal mesafeye de uyulmadığına dikkat çeken Saliha Sakal da, "Hastalığı biz birbirimize bulaştırıyoruz. Başkanlarımız bunu görsün. Gelip bir çözüm bulsunlar." dedi.
Emre Çelik
"Seferler arttırılarak yoğunluk azaltılabilir"
Özellikle metrobüslerde ciddi yoğunluğun yaşandığını söyleyen Emre Çelik, "Her gün kullandığımız toplu taşımalarda çok yoğunluk yaşanıyor. Özellikle metrobüslerde sefer sayıları fazla olmasına rağmen çok fazla kalabalık oluyor. Hiç kimse sosyal mesafeye uymuyor. Seferler daha fazla olursa belki yoğunluk azalabilir." diye konuştu.
Kudret Doğan
Akşam saatlerinde çok yoğunluk yaşandığını vurgulayan Kudret Doğan da, "Akşamları çok yoğun oluyor. Araçlar biraz daha fazla olsa araç mesafelerindeki süre biraz kısaltılmış olsa sorunu aşarız diye düşünüyorum. Herkes işe gitmek zorunda olduğu için mecburen yoğunluk oluşuyor. Aynı saatte de işten çıktıkları için sıkıntı yaşanıyor. Yetkililerin araç sayısını arttırmaları, sefer aralığındaki süreyi kısaltmaları gerekiyor." şeklinde konuştu.
Otobüs sayısının çoğaltılmalı, sefer sayıları arttırılmaması gerektiğini belirten Bülent isimli vatandaş ise çözüm olarak metrobüs hattının altına metro hattı inşa edilmesi tavsiyesinde bulundu.
Mehmet Akif Seçen de şöyle konuştu: "Ulaşım yok ki! Ne yaptıkları belli değil! Ne bakıyorlar, ne ilgileniyorlar. Ne temizlik ne bakım ne de servis var. İnsanlar birbirinin sırtına biniyor. İnsanlar mağdur oluyor, işlerine gidemiyor. Rahatsız olanlar, bayılanlar oluyor."
(İLKHA)