• DOLAR 34.378
  • EURO 36.796
  • ALTIN 2966.464
  • ...
​Hareketsiz yaşam ve teknoloji karaciğer yağlanmasına neden oluyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Diyabet, halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen hastalıktır. Karaciğer yağlanması ise hem diyabete bağlı hem de başka nedenlerden dolayı karaciğerde yağ birikmesi olarak tanımlanıyor.

Diyabet ve karaciğer yağlanması rahatsızlığı ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan İç Hastalıkları Uzmanı Doktor Mahir Coşkun, bu hastalıkların aşırı hareketsiz bir yaşamdan, hazır ve kötü yiyecek ve içeceklerden kaynaklandığını belirtti.

Diyabet ve karaciğer yağlanmasının belirtileri

Diyabet ve karaciğer yağlanmasının belirtileri hakkında bilgi veren Coşkun, "Diyabetin belirtileri, dışarıdan bakıldığında hasta çok yemek yemek isteyebilir. Çok su ister, çok idrara çıkar, halsizlik ve yorgunluk hisseder, ellerinde uyuşma olabilir. Görmesinde bozulma olabilir. Bunlar kan şekerinin düzeyine göre değişmekle beraber genel olarak bu tip semptomlar görülür. Karaciğer yağlanmasının direk bir belirtisi yoktur. Hastalar bunu genelde çok fazla anlamazlar. Ama halsizlik, yorgunluk, sağ üst kadran dediğimiz, karnın sağ alt ve üst kısmında dolgunluk hissi olabilir." dedi.

"Diyabet, karaciğer yağlanmasının önemli bir nedenidir"

Diyabetin karaciğer yağlanmasına neden olabildiğini ifade eden Coşkun, "Diyabet hastalarında özellikle vücutta şeker metabolizması bozulduğu için bu karaciğere çok fazla şeker yükü bindirir. Karaciğer de vücudun kullanamadığı bu şekeri yağ olarak depolar. Bundan dolayı da karaciğerde ciddi bir yağ birikimi olur. Bu şekerler genelde glikoz, fruktoz gibi bizim normalde yediğimiz besinlerde bulunan şekerlerin metabolizma bozukluğu sonucu birikmesi ile oluşur. Diyabet, karaciğer yağlanmasının önemli bir nedenidir. Zaten metabolik sendrom dediğimiz diyabete geçilmeden önce de insanlarda karaciğer yağlanması görülebilir." ifadelerini kulandı.

"Düzenli beslenme ve egzersiz çok önemli"

Diyabet ve karaciğer yağlanması rahatsızlıklarının tedavisinde sağlıklı beslenme ve gün içinde yapılan egzersizlerin önemine değinen Coşkun, şunları söyledi:

"Hem şeker hastalarında hem de karaciğer yağlanması olan hastalarda tedavimiz belli. İlaç tedavisi öncesinde egzersiz, beslenmeye dikkat etmesi gerekiyor. Daha sonra kilo verilmesi çok önemli. Karaciğer yağlanması olan hastalar genellikle kilo vererek toparlanabilir. Sağlıksız ve hızlı kilo verildiğinde de karaciğer yağlanması görülebilir. Karaciğer yağlanması sadece kilo verilerek geçecek bir şey değil. Eğer sağlıksız beslenirseniz, proteinden eksik beslenirseniz, bu şekilde kilo verirseniz karaciğer yağlanması artabilir. Dengeli bir diyet öneriyoruz ve haftada en az 3 defa orta tempoda egzersiz, bunu yapamayanlar da haftada 5 kere hafif tempoda yürüyüş tarzında egzersiz öneriyoruz.

 

Karaciğer ve diyabet hastaları diyetlerin çok dikkat edecekler. Sağlıklı beslenecekler. Özellikle besin seçimlerinde yağ oranını yüksek tutuyoruz. Bu çok yanlış. Bir kişi şeker hastası olduğunda ilk önce 'ekmeği keseceğiz' diyorlar. Ya da 'meyve yemeyeceğiz.' Bizim böyle bir önerimiz yok. Öncelikle bu yanlıştan dönmemiz gerekiyor."

Bu hastalıklara karşı en iyi yollardan birinin de dengeli bir diye olduğunu belirten Coşkun, bunun da bir diyetisyen veya doktor kontrolünde yaptırılmasını tavsiye etti.

Coşkun, "Yüzde 50-55 karbonhidrat, yüzde 20-25 yağ, yüzde 10-15 protein olacak şekilde diyetimizi düzenliyoruz. Basit şekerlerden uzak durmamız gerekiyor. İşlenmiş gıdalardan uzak duruyoruz. Ama doğal olan her şeyi bu diyetin içine koyabiliriz. Bu ekmek de olabilir. Ekmek işlenmiş bir yiyecek ama düşünüldüğü kadar zararlı değil. Ölçüyü kaçırmadığımız sürece ekmek ve karbonhidrat da yememiz gerekiyor. Her porsiyonda bir meyve olmasını öneriyoruz. Bir porsiyondan da kastımız bir dilim karpuz, bir portakal, bir elma, bir muz… Bunlardan hangisine gücümüz yetiyorsa fark etmeden bunları ekleyebiliriz ama fazla meyve yemek de diyabet ve karaciğer yağlanmasını kötüye götürebilir. Hiç yememek de vitaminlerde eksiklikler yaşanmasına neden olacağı için bu da insan vücudunu olumsuz yönde etkiler." diye konuştu.

Diyabet ve karaciğer yağlanması en az Doğu Anadolu Bölgesinde görülüyor

Doğu Anadolu Bölgesinin, diyabet ve karaciğer yağlanması konusunda oldukça iyi bir yerde olduğuna dikkat çeken Coşkun, "İstediğimiz yerde değil ama Türkiye'ye oranladığımız zaman iyi bir yerde. Özellikle yapılan araştırmalar sonucunda obezite, diyabet ve karaciğer yağlanmasının en az Doğu Anadolu Bölgesinde olduğu görülüyor. Bu da halkın genelde hareketli olması, yeme ve içmelerinin çok aşırı kötü ve hazır gıdalardan olmamasından kaynaklanıyor. Ama yine de istediğimiz seviyede değil. Kendimize dikkat etmemiz gerekiyor ve egzersiz konusunda ne kadar eve kapanırsak ne kadar televizyon, internet, sadece oturursak bunları çok fazla yaptığımız zaman sadece diyabet ve karaciğer yağlanması değil, birçok hastalığa yakalanabiliriz. Bütün bu önerilerimize rağmen iyileşemeyen hastaların mutlaka hekimlerine başvurmalarını öneriyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)





Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir