• DOLAR 34.619
  • EURO 36.352
  • ALTIN 2920.62
  • ...
Dikilitaş’ın turizme kazandırılması isteniyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Gaziantep, Adıyaman ve Şanlıurfa’nın kesiştiği Kızıldağ’ın üzerinde bulunan Besni ilçesinin Hacı Halil ve Dikilitaş Köyü yakınında olan, halk arasında Dikilitaş olarak bilinen Roma dönemine ait anıt mezar ve 4 sütun yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor.

Besni ilçesi sınırları içerisinde yer alan anıt mezar ve her biri 10 metre uzunluğundaki 4 sütun, askeri ve ticari anlamda Fırat’a paralel olarak kuzey-güney yönünde ve batıdan doğuya Fırat’a doğru gelen dönemin çok önemli iki yolunun kavşağında yer alıyor.

 

Roma döneminde bölgedeki zengin, üst düzey ve yönetici kişiler için yapılmış olduğu arkeologların eserler üzerinde yaptığı incelemeler sonucunda anlaşılmış olan anıt mezar ve sütunların birbirine oldukça yakın yapılmış olmaları bu yol kavşağıyla bağlantılı olduğu belirtiliyor.

İri taşlar yığılarak yapılmış olan tümülüsün çevresinde deve sütunlarından oluşan anıt mezarın altında mezar odası olduğu sanılan kayadan oyma mağaraların yer aldığı biliniyor.

Anıt mezar ve sütunların Komagene kralı 2’inci Mithridates tarafından inşa edildiği bilinirken bölge halkı, tarihi anıt mezar ve sütunların kaderine terk edilmesine üzülüyor.

Bazı sütunların da yıkıldığı bölgede kalan sütunların yıkılmaması için yetkililere çağrıda bulunan bölge halkı, gerekli çalışmaların başlatılması talebinde bulunuyor.

Bölge halkı, tarihi eser kaçakçılarına direnerek günümüze kadar dimdik ayakta kalan tarihi anıt mezar ve sütunların tarihi eser kaçakçılarının verdiği tahribatlara daha fazla dayanamayacağını ifade ederek, dünyada başka örneği olmayan tarihi eserlerin bir an önce koruma altına alınmasını ve turizme kazandırılmasını istiyor.

Gaziantep Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (GADAK) Başkan Yardımcısı Mustafa Keskin, Dikilitaş’ın turizme kazandırılması gerektiğini söyledi.

“Çok güzel bir mekan ama maalesef korunmamış”

Tarihi bir alanın sahipsiz bırakılmasının ve kaderine terk edilmesinin doğru olmadığını ifade eden Keskin, “Gaziantep Dağcılık, Doğa ve Spor Kulübü olarak, burayı duyar duymaz hemen burayı keşfe geldik. Hayli zor bir yolu vardı. Gaziantep’e bu kadar yakın bir yerde böyle bir mekanın olduğunu bilmiyorduk. Bilseydik daha erken gelirdik ve doğrusu şaştık. Çok güzel bir mekan ama maalesef korunmamış. Burası atıl durumda bırakılmış, geldik ve sütunların birçoğunun da yıkılmış olduğunu gördük. Sütunların yarısı ayakta duruyor, diğer yarısı ise tahrip edilmiş veya yıkılmış. Üzerlerindeki figürler defineciler tarafından tahrip edilmiş. Burası bakımsızlıktan dolayı maalesef kötü bir hale gelmiş. Buraya biraz ilgi ve alaka lazım.” dedi.

“Dikilitaş turizm açısından çok önemli ”

Dikilitaş’ın turizme kazandırılması için çalışmaların başlatılması gerektiğini belirten Keskin, “Burası turizm açısından çok önemli bir yer ve turizme kazandırıldığında çok fazla getirisi olacak bir mekan olur. İlçelerimiz, ilimiz, bölgemiz ve ülkemizin adına burası önemli bir turizm alanı olabilir. Çünkü burası Adıyaman’a, Kahta’ya ve Nemrut Dağı’na da yakın. Bunlara benzer yapıları daha önce Adıyaman’da Karakuş Tepesi’nde görmüştüm. İlginçtir ki buradan Karakuş Tepesi’de görünüyor. Bu tepe bir haberleşme aracı olarak da kullanılmış olabilir. Buradan ayrıca Nemrut Dağı’da görünüyor. Nemrut Dağı, Karakuş Tepesi ve Dikilitaş birbirine paralel, birbirlerini görebilecek bir şekilde duruyorlar. Ne amaçla ne şekilde yapılmış bunları tarihçi ve arkeologlarımız daha iyi bilirler. Biz sadece tahmin yürütüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kulüp olarak doğaseverlerle birlikte Dikilitaş’ı keşfetmek ve gezmek için bir parkur yürütüşü etkinliği düzenlediklerini belirten Keskin, “İlerleyen zamanlarda hem buranın turizme kazandırılması hem de burayı insanlara tanıtma, doğayı ve tarihi sevdirmek için turlar düzenlemeyi düşünüyoruz.” diye konuştu.

“En az 2000 yıllık bir geçmişi var”

Ören Köyü sakinlerinden Harun Fenerci, Dikilitaş’ı küçük yaşlardan itibaren gördüğünü dile getirerek şunları söyledi:

“Burası Adıyaman’ın Besni ilçesinin güney tarafında yer alan, yerel halkın ‘Dikilitaş’ dediği ama resmi olarak ‘Sesönk’ diye adlandırılır. Burası aynı zamanda Şanlıurfa,  Adıyaman ve Gaziantep’in birleştiği bir nokta. Nemrut Dağı buradan bakıldığında görünüyor ve aynı zamanda Güneydoğu Torosları’da buradan görünüyor. Burada bir kralın kızının mezarı olduğu söyleniyor. Nemrut Dağı’yla da karşı karşıya olduğu için bu söylentinin doğru olma olasılığı çok yüksek. Ama maalesef şimdiye kadar burayı restore etmek için herhangi bir yetkili gelmedi. Buraya define arayıcıları ve civar köylüler epey zarar vermişler. Burası bölgede çok ilgi çeken bir yer. Buranın en az 2000 yıllık bir geçmişi var. Alt tarafta bir mezar girişi var. Üç tane de sütun var ama maalesef sadece 2 tanesi yarım yamalak da olsa ayakta kalmış. Yan tarafta da 15-20 metre derinliğinde bir kuyu var. Burada daha farklı şeyler de olabilir. Bilim adamları burada bir kazı çalışması yaparlarsa daha farklı şeyler de bulunabilir. Burası turizme kazandırılırsa hem bölgeye hem Türkiye’mize çok yararı olur. Yetkililerden ricamız; bir an evvel burayı restore etmeleri, burada kazı yaptırmaları ve turizme kazandırmalarıdır.”

“Yetkililerimizden Dikilitaş’a sahip çıkmalarını istiyoruz”

Tarihi yapının turizme kazandırılmasını istediklerini belirten Umut Yavuz, “Burası Dikilitaş olarak bilinir. Büyüklerimiz bize böyle anlatırdı. Ayrıca Sesönk olarak da bilinir. Tarihe kazandırılacak çok güzel bir yer, buraya gelen bir yol yok. Bizde buraya gidip geldiğimizden bu durumu tecrübe ediyoruz. Yetkililerden bu konuda bir adım atılmasını bekliyoruz. Bunun yapılması için de gücümüzün yettiğince elimizden geleni yapıyoruz. Biz küçükken de buraya gelirdik. O zamanlar burası daha da güzeldi. Eskiden burada 3 tane dikili taş vardı. Hazine avcıları, define kaçakçıları falan burada kazı yapıp tahrip etmişler. Yetkililerimizden buraya sahip çıkmalarını istiyoruz.” şeklinde konuştu. (İLKHA)

Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir