Hastaların sahip olduğu haklar nelerdir?
Bingöl'de faaliyet yürüten BİN-HASAD Başkan Yardımcısı Hüseyin Aşan, "Hasta Hakları"nın tüm dünyada geçerli, evrensel bir değer olduğuna dikkat çekti.
Hastanelere başvuran insanlar bir sorunla karşılaştığında çoğu zaman nasıl davranacağını bilemez ve hakkını aramak için nereye başvurulacağından habersizdir. Özellikle büyük hastanelerde bulunan Hasta Hakları birimlerinin ne işe yaradığı konusunda çoğu insanın herhangi bir fikri yoktur.
Oysa insanlara hizmet veren sağlık camiasının çeşitli hakları olduğu gibi, sağlık kurumlarına başvuran hastaların da bazı temel hakları vardır ancak çoğu insan bu hakların neler olduğu konusunda bilgi sahibi değildir.
Hasta, aciz ve bakıma muhtaç kişilerin hakkını savunmak ve insani hizmet alabilmeleri için çalışmalar sürdürdüklerini belirten BİN-HASAD (Hasta Hakları ve Yaşlı Bakım Hizmetleri Derneği) Başkan Yardımcısı Hüseyin Aşan, dünyada geçerli olan ve Türkiye'de de Sağlık Bakanlığına bağlı olarak yürütülen hasta hakları birimlerinin 200 yataklı her hastanede bulunduğunu söyledi.
Hastalara hizmet veren sağlık camiası çalışanlarının birtakım hakları olduğunu hatırlatan Aşan, aynı zamanda çoğu insanın haberdar bile olmadığı hastaların da çeşitli haklarının bulunduğunu söyledi.
"Hasta hakları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bulunuyor"
Aşan, "Hasta hakları biraz daha aciz, bakıma muhtaç hale düştüğü kişilere uluslararası alanda verilen bir hasta hakkıdır. Bu haklar dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bulunuyor ve Sağlık Bakanlığına bağlı bir şekilde yürütülüyor. Bu birim 200 yataklı hastanelerin hepsinde bulunuyor. Biz de Bingöl Devlet Hastanesinde hem Hasta Hakları Biriminde hem de dışarda şahit olduğumuz hastaların sorunlarını ve sıkıntılarını giderme çabasındayız ve bizler daha çok yaşlı kesimin üzerinde duruyoruz." dedi.
"Hasta hakları arasındaki en önemli hak, adil hizmet hakkıdır"
BİN-HASAD Başkan Yardımcısı Hüseyin Aşan
Hastaların sahip bulunduğu haklar hakkında bilgiler veren Aşan, "Hastaların temel olarak 19 hakkı bulunuyor. Bunlardan birincisi adil hizmet almalarıdır. Bunlar; cinsiyet, fikir, dil, din ve ırk ayırımı gözetilmeksizin her bireyin hasta olması hasebiyle sahip olduğu hasta haklarıdır. Bu hak, fertler tarafından elde edilmediği durumlarda kanun ve hukuk devreye girer ve hakkı gasp edilen bu kişilerin hakkı verilir. Bunların içinde en önemlisi adil hizmet bulunuyor. Hakkaniyet, mahremiyet ve teknolojik imkânları kullanarak hizmet alma hakları da hastanın şifası esas alınarak verilen haklardır." ifadelerini kullandı.
"Hastalara yardımcı olmak için işin temelinden başlamak gerekir"
Hastaların durumlarına bakarken tek taraflı bakmamak gerektiğini hatırlatan Aşan, "Biz hasta haklarına, hastalardan kaynaklanan sıkıntılar ve hastalara hizmet veren hastane camiasından oluşan sıkıntılar olarak bakıyoruz. Bizler soruna iki taraftan bakıp olaya yaklaşıyoruz. Bu durumun temeline hukuku yerleştirmeye çalışıyoruz. Çünkü hukuk ve düzenli bir sistem oturduğunda bu işin işleyeceğine inanıyoruz. Hastalara yardımcı olmak için işin temelinden başlamak gerekir. Bu da en başta temel bir eğitim olmalı, bu eğitimin başına da vicdan eğitimi yerleştirilmelidir. Buna tıp eğitimi değil, herkes için gerekli olan vicdani eğitim diyoruz. Hem hasta hem de hastalara hizmet veren camianın haklarını ararken karşı tarafın haklarını da gözetmemiz gerekir. Bir hasta hastaneye başvururken çalışan insanlara karşı saygı ölçülerini de gözetmeleri gerekir. Yanı sıra hastane içerisinde hastaların mahremiyetine de dikkat edilmeli." şeklinde konuştu.
"Hastalar hizmeti sunan sağlık camiasına saygı duymalı, sağlık camiası da hastanın ruh halini anlamalıdır"
Aşan, "Sağlık camiasının, sürekli şahit olduğu olaylar karşısında genelleme yapmaması ve bundan vazgeçmeleri gerekir. Herkesin beklentisi, ruh hali farklıdır ve gelen hastanın sağlıklı bir durumda olmadığını bilmeli ve bu bilinçle hastaya yaklaşmalı, sabırlı bir şekilde yardımcı olmalıdır. Burada özellikle aile hekimleri çok dikkat etmeli, herkesi hastaneye yönlendirmemeli ancak gerekli olan kişileri hastane ve polikliniklere sevk etmelidir. Böyle olursa yoğunluğun yaşanmasına engel olunmuş olur ve hastalar da rahat bir şekilde hizmet alabilme fırsatını yakalamış olurlar. Bu yüzden sağlık camiasında çalışan arakadaların işin hakkını veren kişilerden oluşması ve vasıflı kişiler olması gerekir. Hastanenin girişinde güzel bir şekilde yönlendirme yapılmalı ve hastalara bilgi verilmeli. Doktorlar her gün ne kadar hasta alabiliyorsa ona göre devam etmeli ve insanlara da bunu göstermeli, bir tanıdık araya girdiği zaman farklı muamele yapılmamalıdır. Bunun yanında sistemi yürütenlerin ve yönlendirenlerin hakkaniyet çerçevesinde bu işi yürütmeleri gerekir." dedi.
Son olarak Aşan, "Hastaların da hizmet veren kişilerin insan olduklarını, gerçekten hizmet vermek istediklerini, başarılı olmak istediklerini unutmamalı ve insanlara fayda sağlamaya çalıştıklarına inanmaları gerekir. Hizmet sunan arkadaşlarımızın ise, her bir hastayı kendi yakını gibi görmeli ve acı içinde olduklarını unutmadan ona göre yaklaşmaları, hizmet sunmaları gerekir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)