Açıklamasında kanın sürekli bir ihtiyaç olduğunu, bir kişinin bağışladığı kanla üç kişinin şifa bulabildiğini belirten Okçu, halkı kan vermeye çağırdı.

Halkın kan bağışı konusunda daha duyarlı olması gerektiğini söyleyen Okçu, kanın her an herkese lazım olabileceğine işaret etti.

1868 yılında kurulan Kızılay’ın 153 yıllık Türkiye’nin en eski bir sivil toplum örgütü olduğunu aktaran Okçu, sadece kan alanında değil birçok alanda Kızılay’ın faaliyet gösterdiğini anlattı.

Davut Okçu

“Kızılay alanını genişletti”

Her yıl 29 Ekim-4 Kasım tarihleri arasında Kızılay Haftasının kutlandığını anımsatan Okçu, “Kızılay kuruluşundan bu yana giderek alanını genişletti ama daha sonra özellikle insani yardımlar konusunda çok aktif bir şekilde rol aldı. Şu anda da nerede bir sıkıntı, kaza, deprem, afet olursa Kızılay hemen orada bitiyor ve özellikle iaşe yardımlarını karşılamaya gayret gösteriyor. Bizim mobil aş evlerimiz, sabit aş evlerimiz var. Onların takviyesiyle hemen vatandaşlarımızın yardımına koşuyoruz.” dedi.

“Her tarafa insani yardım götürmeye çalışıyoruz”

Kızılay olarak nerede olursa olsun mazlum tüm halkın yardımına koştuklarını vurgulayan Okçu, şöyle devam etti:

“Nerede bir afet varsa oradaki halkın dinine, coğrafyasına, ideolojisine, rejimine bakmaksızın yardımlarımızı yapıyoruz. Bir taraftan Haiti’ye gidiyoruz, öte taraftan Afganistan’a gidiyoruz. Şu anda Afganistan seferlerimiz bile başladı. Daha dün Yemen’e ekip gönderdik. Her tarafa insani yardım götürmeye çalışıyoruz.”

“Hiç kimse ‘Kan bana lazım olmaz’ deme lüksüne sahip değil”

Türkiye’deki en büyük ve ses getiren faaliyetlerinin kan faaliyeti olduğunu kaydeden Okçu, “Kan faaliyetimiz önemli bir boşluğu dolduruyor. Çünkü Kızılay’ın dışında hiçbir kuruluşun kan toplamak gibi bir yetkisi yoktur. Kızılay bu anlamda Sağlık Bakanlığıyla müşterek çalışıyor. Bütün hastanelere kanı biz ulaştırıyoruz. Kan öyle bir ihtiyaç ki, hiç kimse ‘Kan bana lazım olmaz’ deme lüksüne sahip değil. Her an bir hastalıkta, kazada bir yakınımızın kan ihtiyacı olabilir.” diye konuştu.

“Az bulunan kan grubundaki vatandaşlarımız çok daha hassas olmalı”

Bazı kan gruplarını bulmakta oldukça zorlandıklarını belirten Okçu, “Özellikle bazı gruplarda zaman zaman kan bulmada zorlanıyoruz. Bundan dolayı ilimiz dışında bir yerlerden kan istemek zorunda kalıyoruz. Onun için özellikle Batmanlı hemşerilerimize kan bağışı konusunda desteklerini bekliyoruz. Az bulunan kan grubundaki vatandaşlarımız çok daha hassas olması lazım. Çünkü kan yetiştiremediğimiz zaman ameliyatı gelen hastanın ameliyatını bir iki gün daha ileriye atmak zorunda kalıyoruz. Bu süre zarfında olabilir ki hastamız kan kaybından zarar görebilir.” ifadelerini kullandı.

“Vatandaşlarımız kan verme konusunu çok daha ciddiye almalıdır”

Bir kişiden alınan kanın üç kişiye şifa olduğunu dile getiren Okçu, halkı kan bağışı konusunda daha hassas davranmaya çağırarak şunları söyledi:

“Ayrıca kan aldığımız vatandaşa da aslında faydamız olabiliyor. Aldığımız kanı hemen bir başkasına vermiyoruz. O kanı Diyarbakır merkezindeki laboratuvarda önce tahlilini yapıyoruz ve pek çok kişi tahlilden sonra hastalığı varsa öğreniyor. Bir bakıma aslında kan vermeye gelenler kan konusunda bir check up yapmış oluyor. Bir kişiden aldığımız kan üç kişiye şifa oluyor. Dolayısıyla üç kişinin duasını almış oluyoruz. Vatandaşlarımız kan verme konusunu çok daha ciddiye almalıdır. Stoklarımızın erimemesi için veya az bulunan kanların stoklarımıza girmesi için daha hassas davranmalarını bekliyoruz.”(İLKHA)