• DOLAR 34.696
  • EURO 36.635
  • ALTIN 2966.553
  • ...
Bakırköy'de belediye işçilerinin grevleri devam ediyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Belediye binası önünde başlattıkları grevi dördüncü günde de sürdüren sendika üyeleri, düdük çalarak protesto yapıp, "Zafer, direnen emekçinin olacak" sloganı atarak zaman zaman müzik eşliğinde halay çekti.

Belediye binasının yanı sıra fen, sağlık ve temizlik işleri ile Bakırköy Belediye Tiyatroları Yunus Emre Kültür Merkezi'ne "Bu iş yerinde grev var" pankartı asan işçiler, sonuç alana kadar demokratik hakları olan grevi sürdüreceklerini belirtti.

İşçiler, grev nedeniyle belediyenin bazı hizmetlerinde kısmi aksama yaşandığını ifade ederken, Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, hizmetlerde herhangi bir aksama yaşanmadığını savundu.

Grevdeki işçiler arasında belediye tiyatrosu sanatçıları, personel servis araçlarını kullanan şoförler ile kreşlerdeki 25 öğretmenin 19'u da bulunuyor.

İşçilerin, "yüzde sıfır zam önerisinde bulundu" diyerek eleştirdikleri Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, sorunun kendilerinden değil, iki sendika arasındaki mücadeleden kaynaklandığını öne sürdü.

- "Geriye dönük iki yıllık hak talebini Bakırköy Belediyesinin karşılaması söz konusu değil"

Kerimoğlu, AA muhabirine, grevin emek dünyasının en doğal hakkı olduğunu, örgütlü hak arama mücadelesini siyasi anlayışı gereğince desteklediğini söyledi.

Toplu iş sözleşmesinin iki yıl önce imzalanması gerektiğini ancak çok istemelerine rağmen imzalayamadıklarını ifade eden Kerimoğlu, Bakırköy Belediyesinin Türkiye'de örneği olmayan bir durumla karşı karşıya kaldığını iddia etti.

- İki sendika arasındaki dava

Türk-İş'e bağlı Belediye İş Sendikası ile Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (DİSK) aynı anda toplu iş sözleşmesi yapma talebi olduğunu aktaran Kerimoğlu, "İki sendika birbirinin yetkisinin olmadığına dair konuyu mahkemeye götürdü, konu iki yıldır mahkemedeydi. Mahkeme nihayetlendi ve Belediye-İş toplu iş sözleşme yapma yetkisi aldı. Süreç son iki yıldan beri bir hukuki süreçti, bugün geldiğimiz noktada biz de toplu iş sözleşmesi yapmak arzusundayız fakat arkadaşlarımız geriye dönük iki yıllık toplu iş sözleşmesi yapmak istiyorlar. Oysa bu iki yıllık mağduriyetin sebebi Bakırköy Belediyesi değil, aksine iki sendikanın birbiriyle olan mücadelesi." ifadesini kullandı.

Grev başlatılmasının ardından bazı işçilerin görevlerinin başında olmamasının belediyenin ana hizmetlerini aksatmayacağını savunan Kerimoğlu, şöyle konuştu:

"Bakırköy Belediyesinde 2 binden fazla çalışan var. Şimdi 140'a yakın kamu işçisi arkadaşımızın eylemi var, aynı zamanda yine Türkiye'de örneği olmayan tek ilçe ödenekli belediye tiyatrosu olan Bakırköy Belediye Tiyatrolarındaki çalışanların bir kısmının eylemi söz konusu. Bu da belediyenin hizmetlerini asla aksatmaz. Yaklaşık 100-150 arkadaşımız grev kararı aldı eylem yapıyor ama geride kalan 1850 arkadaşımız yine iş barışıyla, iş disipliniyle, uyumuyla belediye hizmetlerini devam ettiriyor. Bu sorun kamu işçisi arkadaşlarımızın toplu iş sözleşmesi yapmak konusundaki ısrarından kaynaklanıyor. Bununla ilgili Bakırköy Belediye yönetiminin asla sendikayla, asla emek dünyasıyla, asla çalışanların örgütlü mücadelesiyle bir sorunu yok. Fakat bu konuda takdir edersiniz ki Bakırköy halkının bütçesini biz en doğru şekilde kullanmak zorundayız. Bu anlamda da belediyelerin öncelikli görevi halkın hizmetinde olmaktır ama Bakırköy Belediyesinde biz de çalışanlarımızın alın terinin, emeğinin karşılığını ödemekten yanayız. Fakat bu makul seviyede olabilir."

Söz konusu işçilerin greve gitmesinin çalıştıkları birimlerde iş yükü oluşturmayacağının altını çizen Kerimoğlu, "Bakırköy Belediyesi zaten Türkiye'de nüfusa oranla en çok işçinin, en çok emekçinin çalıştığı belediye. Dolayısıyla değil 150-200 arkadaşımızın grevi, çok daha fazlası bile işe gelmese Bakırköy Belediyesinin hizmetlerinde bir aksama olmaz. Bu arkadaşlarımızın da bu konudaki hak talepleri -tırnak içinde söylüyorum- kendilerince haklı olabilir ama açıkçası Bakırköy Belediyesinin yönetim anlayışı Bakırköy halkının bütçesinin doğru kullanılması konusunda bizim de kararlı bir tutumumuz var. Biz de hem halkımızın bize emanet ettiği bütçeyi en doğru şekilde kullanmak istiyoruz, hem de emekçi arkadaşlarımızın emeğinin karşılığını hakkettikleri ölçüde ödemek istiyoruz." diye konuştu.

Bu konuda işçilerle müzakereye açık, uzlaşı için de her türlü kolaylaştırıcı adımı atmaya hazır olduklarını anlatan Kerimoğlu, "Geriye dönük iki yıllık hak talebini Bakırköy Belediyesinin karşılaması söz konusu değil." değerlendirmesini yaptı.

- Enflasyon oranında zam

"Yüzde 0 zam" iddialarına da yanıt veren Kerimoğlu, "Bu da gerçekçi değil, geriye dönük iki yıllık talepleriyle ilgili olarak bizim bir toplu iş sözleşmesi yapmamız tabii ki söz konusu değil. Ama yarından itibaren atılacak toplu iş sözleşme imzasında enflasyon oranında hakkettikleri oranda, makul Bakırköy Belediyesinin bütçesi oranında biz arkadaşlarımızın taleplerini karşılamaya hazırız." dedi.

- "Hizmette kısıtlama ve aksamalar var"

Belediye İş Sendikası İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Savaş Doğan da şartları zorlayarak 7 ay müzakere süreci yürüttüklerini ancak sonuç alamadıklarını söyledi.

Belediye Başkanı Kerimoğlu ve belediye yetkilileriyle birçok kez görüştüklerine vurgu yapan Doğan, gelinen noktada "yüzde sıfır" zam önerisiyle karşı karşıya kaldıklarını kaydetti.

296 kişinin grevde olduğuna değinen Doğan, grevin son çareleri olduğuna, demokratik hakları çerçevesinde sonuç alana kadar eylemlerini kararlılıkla sürdüreceklerine dikkati çekti.

Doğan, "Burada çalışan arkadaşlarımızın her birimde önemli görevleri var. Bu görev alanlarında park bahçelerde, temizlik işlerinde, özellikle kreşler müdürlüğünde ve tiyatro hizmeti veren sanatçı arkadaşlarımızın verdiği hizmette elbette kısıtlama var, aksamalar var." şeklinde konuştu.

Başkan Kerimoğlu'nun, "Bütçeyle ilgili zor durumdayım, ödeyemiyorum." dediğini öne süren Doğan, "Belediye başkanları belediyeyi yönetmek için talip oluyor ve bu göreve geliyorlar. Bunun hesabını bizim işçi arkadaşlarımız yapmaz, yapamaz. İşçi arkadaşlarımız sadece evlerine bir parça ekmek götürmek için sabah gelip burada işlerini en iyi şekilde yapıp akşam evine gidiyorlar." ifadesini kullandı.

Bazı işçilerin maaşlarının yoksulluk sınırının altında olduğunu savunan Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu anda Türkiye'de ana muhalefet partisinin ülkeyi yönetmeye talip olduğunu söylemlerinden görüyoruz. Ülkeyi yönetmek Bakırköy'ü yönetmekten geçer. Ben inanıyorum Sayın Kılıçdaroğlu'nun yüzde sıfır zam ücretini kabul etmeyeceğini, buradaki sorunun müdahale edilerek çözüleceğini düşünüyorum. Biz şu anda grevi başlattık ancak bu grevi başlatmamız şu an için halen bir müzakere noktasında. Eğer biz müzakere noktasından çıkar, eylem ve etkinliklerimize başlarsak yürüyüşler dahil olmak üzere eylem etkinliklerimiz, mücadelemiz İstanbul'daki sendika kardeşlerimizin dayanışmasıyla büyüyecek. Bugün belki burada yüzlerce kişi var, yarın binlerce kişi olacak. Biz bunu halen müzakere olarak görüyoruz, bu sorunun karşılıklı masada çözüleceğine inanıyoruz. Aksi takdirde eylem ve etkinliklerimiz İstanbul, belki Türkiye'ye de yansımak üzere. Biz bu haksızlığı her platformda kitlesel eylemler yaparak dile getireceğiz. Ana muhalefet partisi ile bileşenleri (Millet İttifakı) gerçek enflasyonun yüzde 40 olduğu konusunda aynı söylemde bulunuyorlar. Biz de bunu doğru buluyoruz, gerçek enflasyon yüzde 40'ların üzerinde. Gerçek enflasyonun yüzde 40'ların üzerinde olduğu bir ortamda ana muhalefet partisinin yöneticisi burada 'sıfır zam' dayatıyorsa biz bunu asla doğru bulmuyoruz ve bu söylemden bir an önce dönüp bu sözleşmeyi bitirme talebinde bulunuyoruz."

Doğan, İstanbul'da Bakırköy haricindeki tüm belediyelerde sözleşmelerin imzalandığının altını çizdi.

Bakırköy Belediyesinde 23 yıldır hizmet veren, temizlik aracı şoförü Ali Rıza Çınar, gelinen süreçte belediye ile sosyal haklar konusunda anlaşma sağlandığını, parasal konuda anlaşma sağlanamadığını ifade etti.

Enflasyon oranında zam beklediklerini ve bunun mücadelesini verdiklerini dile getiren Çınar, zam yapılmaması konusunda sunulan gerekçelerin kendilerini tatmin etmediğini vurguladı.

Belediyenin dijital baskı atölyesinde 10 yılı aşkın süredir çalışan Fatih Okutan ise 2016 yılında da benzer konuda greve gidildiğini ve o dönemde sorunun 5 günde çözüme kavuştuğunu anlattı.

"Sıfır zam dayatmasına" karşı mücadele verdiğini aktaran Okutan, "Bize göre sıfır zam, 'hiçbir şey almayın, aynı ücretle sefalet içinde yaşayın' demektir." dedi.

Okutan, aldıkları maaşla evlerini geçindirme şanslarının bulunmadığını sözlerine ekledi.

Bu arada grev nedeniyle bölgede trafikte yoğunluk yaşanıyor.

Bu haberler de ilginizi çekebilir