• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Erdoğan: Benim kitabımda geri adım atmak yok!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere değerlendirmelerde bulundu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

“Viyana Sözleşmesini hatırlatmış olduk”

Atmış oldukları adımın birilerine gövde gösterisini olmadığını, sadece Türkiye'de görev yapan büyükelçilerin Türkiye'nin iç işlerine müdahil olmaması anlamında olduğunu kaydeden Erdoğan, herhangi bir büyükelçinin görev yaptığı ülkenin iç işlerine müdahale yetkisine sahip olmadığını söyledi. Erdoğan, "Viyana Sözleşmesinin 41’inci maddesini bunların benden daha iyi bilmeleri lazım. Çünkü büyükelçilerin kendileriyle ilgili bu tür sözleşmeleri adım adım uygulaması lazım, adım adım takip etmesi lazım. Kaldı ki sen Türkiye’de görev yapıyorsun; Türkiye’de görev yapan bir büyükelçi, Türkiye’nin bir kabile devleti olmadığını bilmesi lazım. Türkiye gibi böyle kadim bir tarihe sahip olan bu ülkede görev yapan büyükelçi neyin nereye varacağını çok iyi bilmesi lazım. Eğer bunu bilmiyorsa Viyana Sözleşmesinin 41’inci maddesini onlara hatırlatmış olduk. Olay bu kadar basit." diye konuştu.

"Benim kitabımda geri adım atmak yok"

Erdoğan, "Tabi Amerika’nın büyükelçisi de bu işe karıştığı için herhalde Biden nezaket gösterisinde bulundu ve ilk açıklama oradan geldi. Zaten Amerika’dan açıklama gelince diğer 9 tanesi de ona tabi olmak suretiyle bu iş böylece kapanmış oldu." dedi. Erdoğan, Amerika gazetelerinde kendisiyle ilgili yazılan "Erdoğan krizden kaçtı, geri adım attı" manşetleri ile ilgili soruya, "Ben nasıl geri adım attım? Ben taarruzdayım. Benim kitabımda geri adım atmak yok." şeklinde yanıt verdi.

"Gereği neyse bunu yapacağız"

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin, kasım ayının sonunda Türkiye'nin sözleşmeyi ihlal edip etmediğine ilişkin olarak bir süreç başlatabileceği konusunda değerlendirmesi sorulan Erdoğan, şunları söyledi: "Benim herhangi bir beklentim yok. Benim sadece tek beklentim var; biz bildiğimizi okuruz. Konsey bildiğini mi okur; okusun. Onlar ne okuyor; dinleriz, görürüz. AİHM’inkini de Konsey’inkini de dinleriz; dinledikten sonra da biz üzerimize düşeni yaparız. Gereği neyse bunu yapacağız. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak bu makamda bulunduğum sürece üzerime düşen görevi dört dörtlük yaparım. Acaba şu ne der, bu ne der; bunlara hiç bakmam. Benim aldığım terbiye bu, yetişme tarzım bu. Ölene kadar da aynen bu istikamette devam ederim, devam edeceğim."

"Biz bu tür siyasetçileri cepten çıkarıyoruz"

10 büyükelçi hadisesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere bazı çevrelerin eleştirilerine yönelik değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, "Bunlardan biri de geçmişte Bakü’de büyükelçi olarak görev yapmıştı, şimdi CHP’de güya siyaset yapıyor. İlham Bey’le konuşurken o bile 'Ben bu adamı bir daha bu kapıdan içeri sokmam' dedi. Çünkü Azerbaycan’a da ihanet etti. Sen önce bir defa büyükelçilik yaptığın ülkenin siyasetine saygılı olmayı öğren. Bunu öğrenmedi ki bu adam. Şu anda da rastgele işte nasıl olduysa siyaset yapıyor. Biz bu tür siyasetçileri cepten çıkarıyoruz. Bunların siyaseti öğrenmeleri için daha çok fırın ekmek yemeleri lazım. Bunlar büyükelçilik yapmış, siyasetçilik değil. Siyasetçilik başka bir şey, büyükelçilik başka bir şey." dedi.

 

ABD Başkanı Joe Biden ile görüşme

G20 ve BM İklim Zirvesi kapsamında ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesi ve ABD'nin F-16 talebi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Roma'nın gündemi ile Glasgow'un gündeminin şu anda değişmiş gibi gözüktüğünü, büyük ihtimalle Roma'da değil ama Glasgow'da bir görüşmeleri olacağını kaydetti. Bu görüşmede en önemli gündem maddesinin F-35 konusu olduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti: "F-35’le ilgili olarak bizim 1 milyar 400 milyon dolarlık yapmış olduğumuz bir ödeme var. Bu ödemeyle ilgili olarak da tabi ki bunun bize geri ödeme planının nasıl olacağını kendileriyle görüşmemiz gerekecek. Bu konuda mükaleme ne getirecek ne götürecek; onu kendileriyle görüşerek öğreneceğiz. Alt düzeyde aldığımız bazı bilgiler var. Bize F-16 verme konusunda gelen bazı bilgiler… Bize gelen bilgi, bunlarla bu işi ödeme gibi bir plan olduğu yönünde. Bu doğru mudur, değil midir; bunları kendilerinden öğreneceğiz. En üst düzeyde de bunu tabi benim Sayın Biden ile konuşmam isabetli olacaktır. Eğer böyleyse ona göre bir anlaşma yoluna gitmiş olacağız."

"Devlet Bey, benim yüzde 7 teklifimi kendileri de aynen kabul ettiler"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile gerçekleştirdiği görüşmeye de değinen Erdoğan, Siyasi Partiler Kanunu ve yeni Anayasa çalışması konusunda tarih, takvimden öte şu anda Cumhur İttifakı ile attıkları müşterek adımı Bahçeli ile görüşme imkanları olduğunu söyledi. MHP'den Anayasa çalışmasıyla ilgili hazırlıkların kendilerini geldiğini hatırlatan Erdoğan, bunun çalışmalarına da aynı şekilde bir destek olduğunu, onu da zaten planladıklarını, değerlendirdiklerini kaydetti.

Erdoğan, şunları söyledi: "Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Kanunu’yla ilgili de Feti Bey’in bizim arkadaşlara vermiş olduğu çalışma metni de arkadaşlarımızın elinde. Burada özellikle yüzde 5, yüzde 7 meselesi gündemdeydi. Bu konuda Devlet Bey, benim yüzde 7 teklifimi kendileri de aynen kabul ettiler. 'Bu noktada siz nasıl uygun görüyorsanız bizim için o kabuldür' dediler. Dolayısıyla bu yüzde 7 meselesini şu anda Kanunda bu şekilde, bizler de arkadaşlarımıza söyleyeceğiz. Onun üzerinden hareket edeceğiz. Öbür tarafta tabi Anayasa ile ilgili çalışmalarımız da aynen devam edecek. Arkadaşlarımız bu çalışmayı tamamen bitirdikten sonra o da Meclis gündemine gelecektir. Ama biz de tabi Meclis’te bir altyapının olmasının gereğine inanıyoruz. Bu konuda gönül arzu ediyor ki Meclis’teki diğer siyasi partiler de buna hazır olsunlar, onlar da bu konuda 'Tamam biz de yaparız' desinler ama şu anda onlardan aldığımız ses seda tam aksine, böyle bir şey yok."

"Her türlü iftirayı attılar, her türlü yalan dolanı söylediler"

Erdoğan, son zamanda TÜGVA, TÜRGEV ve ENSAR gibi vakıfların neden saldırı altında olduğuyla ilgili soruya da şu yanıtı verdi: "Bay Kemal ve yandaşları bir defa hukuk tanımaz bir güruh. Diyelim ki TÜGVA 10 yıllık bir anlaşmayla adadaki bu yeri kiralamış. Anlaşma 10 yıllık bir süre tanıdığı halde daha üçüncü yıldayken kalkıp bunların kiraladıkları yeri zabıtalarla basıp oradan bütün demirbaş eşyalarına varıncaya kadar hepsini dışarı atma gayretleri bir defa bunların tıynetini göstermektedir, bunların cibilliyetini göstermektedir. Bu konuyla ilgili de açıklamaları ilgili bütün arkadaşlarım yaptılar, yapıyorlar. Aynı şey TÜRGEV için geçerli, aynı şey ENSAR için geçerli. Her türlü iftirayı attılar, her türlü yalan dolanı söylediler.

Bu bir şeyi gösteriyor, bunların ne denli hukuk tanımaz olduğunu ortaya koyuyor. Eğer bunlarda hukuka saygı olsa, zaten böyle bir adımı da atmazlar, atamazlar. Bu bir şeyi daha ifade ediyor, Allah bunların eline bu milleti düşürmesin. Bunların eline bu ülke kalacak olursa, bu ülkede nelerin olacağını, olabileceğini artık düşünün. Bunların yapmayacakları iş yok. İnsanların sırtındaki ceketi bile alır bunlar. Başka bir şey söylememe gerek var mı?"

Bu haberler de ilginizi çekebilir