• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Yunanistan eski Büyükelçisi: “ABD bizi Türkiye’ye karşı korumayacak”
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Yunanistan'ın ABD ile yaptığı savunma anlaşması ülke içinde de tepkiye yol açtı.

Yunan eski büyükelçi Profesör P.K. Ioakeimidis, Yunanistan'ın ABD ile yaptığı savunma anlaşmasına tepki göstererek, “ABD bizi Türkiye'ye karşı korumayacak” dedi. Ioakeimidis, varılan anlaşmada, Türkiye ile bir çatışma durumunda Yunanistan'ı desteklemek için ABD'nin müdahale edeceğine dair açık ve net taahhüt bulunmadığını söyledi.

Eski büyükelçi Profesör P.K. Ioakeimidis imzasıyla Tovima gazetesinde yayımlanan, “ABD bizi koruyacak mı?” başlıklı makale şöyle:

 Kağıt üzerindeki herhangi bir taahhütten bağımsız olarak, en olası senaryo ABD'nin bölgede sıcak, yerel bir çatışmaya karışmaktan kaçınmasıdır.

ABD bizi koruyacak mı? Yeni Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması'nın (MDCA) Washington'un istediği gibi beş yıllık (mevcut anlaşma - 2019 gibi bir yıllık değil) bir dönem için imzalanması önemli bir gelişmedir. Amerikan tarafı, Anlaşmanın süresinin devam etmesini istediğini bile ima etmişti. Yeni Anlaşma, daha uzun süreye ek olarak, yeni coğrafi konumlarla daha geniş bir kapsama sahiptir.

Yunan tarafı, yeni beş yıllık anlaşmanın imzalanmasını, ülkenin Türkiye'ye karşı belirleyici savunma kalkanının bir gelişimi olarak sunuyor - sanki anlaşmanın ana hedefi münhasıran Türkiye'ye yönelmekmiş gibi… ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Ocak 2020'de dönemin Dışişleri Bakanı Pompeo'nun Yunanistan Başbakanı Miçotakis'e gönderdiği bir önceki mektuba göre anlaşmaya destek veriyor. Ancak Pompeo mektubunda herhangi bir açık ifade yer almıyordu. Türkiye ile (gerçek olmayan) bir çatışma durumunda Yunanistan'ı desteklemek için ABD'nin müdahale edeceğine dair açık ve net taahhüt yok.

Bu mektup basitçe şunları içeriyor:

 Mektup güzel, diplomatik, faydalı bir dil, ama bundan fazlası değil. Müdahale için özel bir taahhüt yok. Aksine, Nisan 1976'da dönemin ABD Dışişleri Bakanı H. Kissinger'ın Yunan mevkidaşı Bitsio'ya gönderdiği mektup özellikle vurgulandığı üzere çok özel bir taahhüt içeriyordu.

Her iki tarafın da bu anlaşmazlıklara askeri bir çözüm aramaması gerektiğine olan inancımızı daha önce ifade etmiştik. Bu Amerikan politikası olmaya devam ediyor. Bu nedenle ABD, herhangi bir tarafın askeri bir çözüm arama girişimlerine aktif ve açık bir şekilde karşı çıkacak ve böyle bir hareket tarzını önlemek için önemli bir çaba gösterecektir.

Başka bir deyişle, bu mektupla ABD, Ege'de bir çatışmayı önlemek için askeri yollara başvurma konusunda açık bir taahhütte bulunmuştur. Bu satırlar çizildiği sırada Blinken'in mektubunun (veya metninin) tam içeriğini bilmiyoruz. Ancak "ABD bizi koruyacak mı?" sorusunun yanıtı basitçe hayır, bizi korumayacaklar.

“ANLAŞMA TÜRKİYE'YE DEĞİL
RUSYA'YA YÖNELİK”

 Yine de:
Öncelikle, Anlaşmanın kendisinin hiçbir şekilde Türkiye'ye yönelik olmadığını açıkça belirtelim. Öncelikli olarak Rusya'ya yöneliktir, Çin'in yolunu kesmeyi amaçlar ve ABD'nin daha geniş bölgedeki (Karadeniz, Ukrayna, Balkanlar, vb.) askeri varlığını ve istikrarın sağlamlaştırılmasını amaçlar.

İkincisi, kağıt üzerindeki herhangi bir taahhütten bağımsız olarak, en olası senaryo ABD'nin bölgede sıcak, yerel bir çatışmaya karışmaktan kaçınmasıdır. Bu tür angajmanlardan edindikleri olumsuz deneyim, onları mesafeli davranmaya sevk ediyor. Başka bir deyişle, diplomatik bir müdahale olacaktır.

Üçüncüsü, burada, tarihin gösterdiği gibi, ABD'nin nispeten düşük yoğunluklu çatışmaları kazanamayacağını belirtmekte fayda var. Vietnam, Irak, Afganistan gibi tüm benzer çatışmalarda yenildiler. Bu yenilgilerin nedenleri çoktur.

Bu yüzden yanılsamalar geliştirmeyelim. ABD bizi korumayacak. Ama öte yandan "koruyucu güçler" mantığına da dönmemize gerek yok. Kaldı ki Karamanlis'in 1975 yılında Yunanistan'ın Avrupa Topluluğuna/Birliğine üye olmasını istemesinin nedenlerinden biri de ülkeyi ABD'nin "koruması"ndan kurtarmaktı. Bugün koruyuculara ihtiyacımız yok.
Bu nedenle, yeni 5 yıllık anlaşma ve ABD ile yakın ilişki memnuniyetle karşılanmaktadır, ancak sınırlarını gözden kaçırmayalım.

 
Time türk

Bu haberler de ilginizi çekebilir