Gül, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin esas itibarıyla bir muhalefet sorunu vardır, ciddi bir ana muhalefet sorunu vardır. Türkiye'de vatandaşı, toplumunu, farklı kesimlerini tehdit diliyle ötekileştiren, kamplaştıran ayrıştırıcı bir dil kullanan muhalefetin bu dili ülkemize, Türk siyasetine asla yakışmamaktadır. Tüm bu yaklaşımlar, bu tarz siyaset eski Türkiye'ye ait siyaset tarzıdır, Türkiye'yi, eski Türkiye'nin vesayetçi, buyurgan ve vatandaşına tepeden bakan, tehdit diliyle ötekileştiren, kamplaştıran diline hakim kılamayacaktır. Bu dil Türkiye'ye egemen olmayacaktır. Türkiye'nin yönü geleceğe, 2023'e dönüktür. Türkiye'yi eski, gerici eski Türkiye'ye götürmeye kimse muktedir olamayacaktır. Buna milletimiz asla izin vermeyecektir ve inşallah siyaset emin adımlarla önüne bakmaktadır."

Bakan Gül, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına darbecilerin bu ülkeye layık gördüğü, hazırladığı, dayattığı bir anayasayla artık giremeyiz. Milletimiz yeni ve sivil bir anayasaya ihtiyaç duymaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısına, tüm siyasilerin, siyaset üstü toplumsal sözleşme olan bu belgeyi hazırlama yolunda samimi ve sahici bir gayret içine girmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde milletimiz bu sorumsuzluğa da gereken cevabı verecektir. Türkiye'nin önü ve geleceği aydınlıktır. Türkiye milletin adamıyla 2023'te de yine yolculuğuna, Cumhur İttifakı'nın birlik beraberlik anlayışı ile emin adımlarla ilerlemektedir. 2023'te en güçlü şekilde milletimiz, milletin adamı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yol yürüyecektir. Buna inanıyoruz. Daha fazla çalışarak, gayret ederek milletimizle el ele, kol kola girerek bir oy almak değil bir gönül dağı kazanmak için gece gündüz gayret ediyorsunuz. Yine gayrete devam ederek ülkemizi daha güzel geleceğe taşıyacağız."