Resulullahın sevdiği bir genç olmak
Gençlik; insanlığı öğrenme, insanlığın içinde bir yol arama, bir hayat modeli bulma ve o doğrultuda bir tercih yapma çağıdır. Bilerek veya bilmeyerek her genç kendisi için bir önder tercih eder, hayatını onun hayatına benzetmeye çalışır.
Sizler tercih çağındasınız. Tercih sizin. Resulullah ve Onun yolunda olanlar dururken başkasını önder edinmek ister misiniz?
Her tercihin bir gerekçesi vardır. Siz, hangi gerekçeyle başkasını Resulullah’a ve Onun yolunda olanlara tercih edersiniz?
Sizden böyle bir tercihin gerekçesi yazılı olarak istense ne yazarsınız? Başkalarını hangi özellikleriyle Resulullah ve Onun sevdiklerinden üstün bulursunuz? Dilerseniz, bir üstünlük tablosu oluşturun. Bu konuda olabildiğine cesur ve özgür fikirli olun. Bir yana Resulullah’ı ve Onun sevdiklerini yazın, diğer yanlara insanığın önüne “Önder” diye konan bütün adamları, filozofları, siyasetçileri, mareşalleri, bilim adamlarını…
Her tercihin bir gerekçesi vardır. Siz, hangi gerekçeyle başkasını Resulullah’a ve Onun yolunda olanlara tercih edersiniz?
Sizden böyle bir tercihin gerekçesi yazılı olarak istense ne yazarsınız? Başkalarını hangi özellikleriyle Resulullah ve Onun sevdiklerinden üstün bulursunuz? Dilerseniz, bir üstünlük tablosu oluşturun. Bu konuda olabildiğine cesur ve özgür fikirli olun. Bir yana Resulullah’ı ve Onun sevdiklerini yazın, diğer yanlara insanığın önüne “Önder” diye konan bütün adamları, filozofları, siyasetçileri, mareşalleri, bilim adamlarını…
Resulullah ve Onun sevdiklerinin isimlerinin altına onların üstünlüklerini yazın, diğerlerinin isimlerinin altına da onların hâllerini…
Filozof, düşünür, siyasetçi, mareşal… Dünyada adı bilinen, dünyaya mal olmuş neredeyse bütün isimlerin biyografilerini (hayat hikâyesini) işi ve öğrenimi gereği okumuş bir arkadaşınız olarak söylüyorum. Emin olun, insanlığın önüne “Önder” diye kanulan isimleri (tevhid ehli olmayan dünyevi liderlerin isimlerini) Resulullah’ın ismiyle yan yana getirmekten utanacaksınız. Böyle bir kıyası yaptığınız için kendinizi insanlığa haksızlık eden bir vicdansız olarak göreceksiniz.
Öyleyse tercihimizi doğru yapmak zorundayız. Gayet iyi bilirsiniz ki iyi bir tercihin bir emek karşılığı vardır; o tercihe ulaşmak için o emeği harcamak zorundasınız. O tercihe ulaştıktan sonra bir daha bir emek talebi vardır. Tercihinizde amacınıza ulaşmak için o talebi karşılamak durumundasınız.
Bir tıp tercihi düşünün, o tercihte isabet etmek için emek harcıyorsunuz; isabet ettirdikten sonra da bir tıp öğrencisi olarak amacınıza ulaşmak için emek harcamaya devam ediyorsunuz.
Resulullah’ı ve Onun sevdiklerini tanımak için bir emeğe ihtiyaç var. Ancak tanımayla iş bitmez. Hatta asıl iş onları tanıdıktan sonra başlar. Çünkü bu, karşılığı itaat ve amel olan bir sevgidir; karşılığı olmayan sevgi sözleri söylemek bahşişçi ve kalitesiz ozanlarla başkalarnıın sesine playback yapan sahte sanatçılara düşer.
Sevgisi hakiki olanın, yaşamında sevgisinin izleri vardır.
Kendimizi sadece Resulullah’ı seven bir genç olarak değil, Resulullah’ın sevdiği bir genç olarak da değerlendirelim. Mahşer gününde Resulullah’ın “Ya Rabbi, bu benim sevdiğim bir gençtir, onu kendi bayrağımın gölgesine alıyorum” diyeceği, bizimle karşılaştığında bizi muhabbetle kucaklayacağı, alnımızdan öpeceği bir genç olmak için “Nasıl biri olmalıyım” diye kendimize sormalıyız.
Resulullah, hangi gençleri seviyordu: Ali bin Ebi Talib, Musab bin Umeyr, Usame bin Zeyd, Cafer bin Ebi Talib… Cafer bin Ebi Talib, Habeşistan hicretinden Medine’ye dönerken Resulullah onu iki kaşının arasından öpüyor. Bu, sadece akrabalık bağında görülebilir mi? Öyleyse neden müşrik akrabalarına kılıç çekiyordu?
Ya Musab bin Umeyr ne yapmıştı da Onun sevgisini kazanmıştı? Bunu değerlendirmek ve değerlendirmenin gereğini yapmak dileğiyle Allah’a emanet olunuz.