Afganistan İslam Emirliği Sözcüsü ZABİHULLAH MÜCAHİD: İSLAM ÜLKELERİYLE KARDEŞÇE İLİŞKİLER KURMAK İSTİYORUZ
Afganistan ziyaretimizde Afganistan İslam Emirliği Sözcüsü Zabihullah Mücahid ile görüştük. Mücahid, “Ülkemize hoş geldiniz. Dost ülke Türkiye’ye de çok teşekkür ediyoruz. Çünkü bugüne kadar birçok medya kuruluşu bu ülkeden bizi ziyarete geldi.” sözleriyle bizi karşıladı. Halkın desteğiyle 10 gün gibi kısa bir sürede ülkenin tamamını kontrol ettiklerini belirten Mücahid, ülkedeki işsizlik, ekonomik kriz ve adalet konularında da ciddi planlar yaptıklarını söyledi. Afganistan’da güvenliğin tamamen sağlandığını kaydeden Taliban Sözcüsü, dünya ülkelerine ve yabancı şirketlere, Afganistan’da yatırım çağrısında bulundu. Mücahid. İslam ülkeleriyle ilişkilere dair ise şu ifadeleri kullandı: “Bütün Müslüman ülkelerle özellikle de komşularımızla kardeşçe bir ilişki kurmak istiyoruz. Güven esaslı ilişkiler geliştirmek istiyoruz.”
DOĞRUHABER - KABİL
Afganistan ziyaretimizde Kabil’deyiz. Afganistan İslam Emirliği Sözcüsü Zabihullah Mücahid ile görüştük. Mücahid, “Ülkemize hoş geldiniz. Dost ülke Türkiye’ye de çok teşekkür ediyoruz. Çünkü bugüne kadar birçok medya kuruluşu bu ülkeden bizi ziyarete geldi.” sözleriyle bizi karşıladı.
İşgalcilere karşı verdikleri mücadeleyi ve zaferi tebrik ederek yeni hükümet, ülkedeki ekonomik sıkıntılar, dünya ülkeleri ve özelinde Türkiye’yle ilişkiler hakkında sorular sorduk. Taliban Sözcüsü de samimi bir şekilde sorularımızı cevapladı.
Taliban’ın işgalcilere karşı verdiği mücadeleyi ve başarısını tebrik ediyoruz. Zaferde halkın desteğini yanınızda gördünüz mü?
Afganistan halkının bizimle işbirliği konusuna gelecek olursak; şunu kesinlikle söyleyebiliriz ki 10 gün gibi bir sürede hiçbir çatışma yaşamadan bütün vilayetleri kontrol altına aldık. Halbuki karşı tarafta savaş uçakları ve ağır silahlar da vardı. Ancak halkın desteğini arkamıza aldığımız için 10 günde bu iş kan dökülmeden başarıyla sonlandı. Halkımız bize güveniyor. Bizimle birlikte gelen güvenlikten de oldukça memnunlar. Biz de halkımızdan memnunuz. Güvenliğin artması için elimizden geleni yapıyoruz.
Afganistan’daki şehirlerin durumu içler acısı. 20 yıllık işgal sürecinde hiçbir yerde imar yapılmamış gibi. Afganistan’ın imarı konusundaki planlarınız nelerdir?
Geçmişe bakınca da gördüğümüz şey hep aynıdır: İşgalciler gittikleri yerleri yakıp yıkarlar, işgal ettikleri yerleri kalkındırmayı düşünmezler. Bir ülkeyi, ancak kendi insanları kalkındırabilir. O yüzden ülkemizin 20 yıllık işgalinde bir gelişme göremiyoruz. İşgalciler sadece kendi işbirlikçilerini beslemişler ve o işbirlikçiler de sadece kendilerine çalışmışlar. Ancak bizim ilk planımız, ülkemizi ekonomik krizden çıkarmaktır. Bu konuda kararlıyız. Yerli sermayeyi toplamayı düşünüyoruz. Uluslararası desteği de kazanmak istiyoruz. Afganistan’ı usulüne göre ve doğru planla malarla ve halkın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde sıfırdan imaretmeyi düşünüyoruz.
İnsanlarla yapılan röportajlarda genel güvenlikten memnun olduklarını, ancak iş, aş ve adalet konularında talepleri olduklarını belirttiler. İslam Emirliği’nin bu konudaki vaatleri nedir?
Halkın beklentileri yerindedir. İlk olarak savaşı sona erdirmeyi ve güvenliği sağlamayı planlıyorduk. Bunu başardık. Şu anda üç önceliğimiz var: birincisi, halkımıza iş imkanları sağlamak; ikincisi, yoksullukla mücadele etmek. Hükümetimiz daha çok yeni olduğu için önümüzdeki aylarda bu konuda ciddi adımlar atılacaktır. Ülkemiz yeraltı kaynakları bakımından oldukça güçlüdür. Üçüncüsü de adaletin sağlanmasıdır. Hiç kimsenin hakkı yenmeyecektir. Adalet makamlarımız bu konuda çok titiz çalışacaklardır. İşgalciler Afganistan’ın zenginliklerini yıllarca sömürdüler. Kaçarken de talan ederek gittiler.
Hükümeti ele aldığınızda maddi açıdan sıkıntıda olduğunuz biliniyor. Nasıl bir kaynak oluşturmayı düşünüyorsunuz?
Bu konuda iki şeyi planlıyoruz. Birincisi, ülkenin gelirlerini tek merkezde toplamak. Bunlar gümrük gelirleri, vergiler, zekat gelirleri başta olmak üzere olan gelirlerdir. Bunları Beytülmal’da birleştirirsek başlı başına bir sermaye oluşmuş olur. İkincisi de dış sermayeyi ülkemize çekmek. Yabancı ülkeler ve firmalar gelirse hem iş imkanları oluşur hem de ticari ilişkiler sağlanır. Afganistan’da yatırım alanları çoktur. Güvenliği sağladık. Yabancı firmalardan talebimiz buraya yatırım yapmaya gelmeleridir. Böylece hem onlar kazanır hem de biz kazanırız.
Taliban’ın zaferi bütün Müslümanlar için bir umut oldu. Herkesin beklentisi İslam şeriatına göre bir hükümet şeklidir. Sizce Taliban bu konuda ne kadar başarılı olacak?
ABD işgaliyle 20 yıllık savaşımızın amacı, İslam şeriatını hakim kılmaktı. Bunca yıl verdiğimiz şehitlerin gayesi, İslam kanunlarını yaşatmaktı. Biz de bu çerçevede kanunlarımızı düzenlemek istiyoruz. Bu konuda halkımız da bizimle aynı fikirdedir. Yolsuzluktan ve siyasi çekişmelerden uzak, halkına karşı şeffaf ve hesap verebilir, emanet sahibi bir yönetim hedefliyoruz.
Komşu İslam ülkeleriyle ilişkileriniz nasıl? Onlarla diyalog konusunda hangi aşamadasınız?
Biz bütün Müslüman ülkelerle özellikle de komşularımızla kardeşçe bir ilişki kurmak istiyoruz. Güven esaslı ilişkiler geliştirmek istiyoruz. Ayrıca bütün İslam dünyasını kardeş olarak görüyoruz. Onlardan isteğimiz ve beklentimiz de bize kardeşçe bakmalarıdır.
Birleşmiş Milletler temsilcisi olarak Süheyl Şahin’i seçtiniz. Bildiğimiz kadarıyla eski hükümetin temsilcisi halen Birleşmiş Milletler’de görevli. Bu konuda bir gelişme sağlandı mı?
BM’nin mevcut hükümetimizi tanıması hem Afganlar için hem de dünya için bir zorunluluktur. Bu vesileyle dünya bizimle temas kuracaktır, varsa aramızdaki anlaşmazlıklar giderilecektir. Orada temsilci bulundurmamız bu açıdan oldukça önemlidir. Biz de dünyayla temas halinde olmamız açısından BM’ye bir dilekçe verdik. Bu yönde çalışmalarımız devam edecektir.
Taliban ülkeyi ele geçirdikten sonra para biriminizde bir düşüş oldu. Bu düşüş kontrol altına alındı mı?
Paramız fazla değer kaybetmedi. Bu yönde çalışmalarımız sürüyor. Bankaların çalışmalarını sürdürüyor. Paramızın değerini koruması, piyasanın ve halkın zarar görmemesi açısından oldukça önemlidir. Zaman geçtikçe ekonomik sorunların çözüleceğini umuyoruz.
Türkiye’yle ilişkiler konusunda hangi aşamadasınız?
Başından beri Türkiye’yle yakın ve sıcak ilişkiler kurmayı hedefledik. Türkiye ve Afganistan, tarihi bağları güçlü olan iki ülkedir. Aynı zamanda inanç olarak da oldukça benzer yönlerimiz var. Mezhebimiz, tasavvufumuz birbirine benziyor. Afganistan ve Türkiye halkı kardeştirler. Türkiye’yle ayrışmayacak kadar derin ilişkilerimiz var. Sayın Erdoğan’ın şahsını da samimi bir kardeşimiz olarak görüyoruz. Partisini de takip ediyoruz. Kendileriyle ortak hedeflerimiz var.
Taliban’ın içerisindeki bazı gruplar arasında çatışmalar olduğu söylentileri vardı. Bu konuda ne demek istersiniz?
Kesinlikle doğru değil. Taliban içerisinde büyük bir birlik sağlanmış durumda. Bir sorun meydana gelse de şeriat çerçevesinde çözülüyor. Dolayısıyla bahsedildiği gibi bir çatışmanın olduğu doğru değil.
Yeni hükümette Peştunların yoğunlukta olduğu ve diğer etnik gruplara fazla yer verilmediği söyleniyor. Bu konudaki düşünceniz nedir?
Hükümeti daha yeni kurduk. Birçok kurumda eksiklikler var ve bunları tamamlarken kesinlikle bütün etnik grupları kapsayacak şekilde olmasına özen gösterilecektir.
Son olarak dünyaya mesajınız nedir?
Bütün dünyaya dostluk mesajı gönderiyoruz. Bütün ülkelerle güzel diplomatik ilişki kurmak istiyoruz. İslam ülkeleriyle kardeşlik çerçevesinde yaşamak istiyoruz. Dünya ülkeleriyle de diplomatik teamüller çerçevesinde ilişkiler kurmayı hedefliyoruz. Bütün ilişkilerde karşılıklı saygı esas alınmalıdır. Karşılıklı ilişkilerde iç meselelere müdahaleden kaçınılması aslının esas alınmasını talep ediyoruz. Afganistan topraklarından kendilerine hiçbir zarar gelmeyeceğini bütün ülkelere garanti ediyoruz. Bu konuda oldukça kararlıyız.