Hüsnü Mahalli’nin, Sait Şahin ile telefondan katıldığı televizyon programı gerçekten bir faciaydı.

Öyle şeyler söyledi ki yenilir, yutulur cinsten değildi. Ama programın sonunda “ ben bu arkadaşı tanımıyorum, bu partiyi tanımıyorum” demesi insana sadece bu kadarına da pes doğrusu dedirtirdi.

Konu Hizbullah olunca birkaç yazar hariç, diğer yazarçizerlerin ne kadar konu cahili olduklarını konuştukça anlıyorsun. Çünkü konuştukça batıyorlar. Battıkça çırpınıyorlar, çırpındıkça batıyorlar. Bütün söyledikleri havanda su dövmektir.
Hele Hüsnü Mahalli’yi dinleyince, sanki kandilden bir yetkili, konu hakkındaki görüşlerini açıklıyor. Bunu sizin gibi bir yazara hiç yakıştıramadım.

Ya kardeşim bilmediğin konu hakkında konuşmak zorunda mısın? Bir sefer de bilmiyorum de. Konuşma. Dünyanın sonu mu olacak.

Yani bu güne kadar Hizbullah hakkında yazılmış onlarca kitap var. Dost ve düşmanın yazdığından ayrı bir de kendilerinin yazdığı ve kendilerini anlatan kitapları var. İnsan bir gün alır okur da böyle karanlığa bağırıp çağırmaz. Bir camiaya böyle kabih iftiralar atmaz.

Birde bu entel yazarların komplocu tarafları yok mu? Aman Allahım! sen bizleri bu komplolarından koru, muhafaza et? Yani beyefendilerin bir şeyden haberleri yoksa, bir oluşumu bilmiyorlarsa, desteklemiyorlarsa, onlardan habersiz bir iş yapmışsan, fetvaları ceplerinde, anında batının piyonu, adamı ve olayların provokatörcüsü olursun. Masa başı haberciliğinin ve yazarcılığının kangren olmuş müzmin bir hastalığıdır. Hep batının planları, hep batının oyunları. Kardeşim bırakın artık bu oyunları. Komplocu teoriler ile halkın duyguları ile oynamayın. Sizin halka hiç güveniniz kalmadı mı? Bu ümmetin çocuklarını neden bu kadar küçümsüyorsunuz?

Bilmediğin şey hakkında konuşma. Her olaya kendi pencerenden bakıp değerlendirme. Hep kendini haklı çıkarma. Çektiğin fotoğraflar çok bulanık. Ayrıca sahneden çekmiyorsun. Onun için bütün bir durumu yansıtmıyor.

Size tavsiyemiz, karizmayı böyle çizdirme. Bu mahalleyi oku. Onlarla konuş, onları tanı. Onlara misafir ol. Dertlerini, sorunlarını, hedeflerini, gaye ve yollarını öğren. Yoksa, insanların şu anda bu konuda sizde gördüğü tek şey “kral çıplak”’tır.

Haber-yorum