Irkçılığın Diline Teslim Olan Ebu Cehillerin Yanındadır
Başbakan Erdoğan, "Kim ki kanayan yarayı sarmak varken, ırkçılığın diline teslim olmuşsa, Ebu Cehillerin yanındadır" dedi.
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Ankara Arena Spor Salonu`nda düzenlenen Kutlu Doğum Haftası etkinliğinde, Kutlu doğumun anlamını her yıl Türkiye ve Dünyaya tekrar takrar hatırlatan ve gönül dünyalarını zenginleştiren Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve tüm ekibini tebrik ederek, Hazreti Muhammed`in emin kişiliğiyle sade yaşantısıyla örnek davranışlarıyla edep ve hayasıyla yepyeni bir dünyanın yepyeni bir hayatın kapılarını açtığını söyledi.
Her türlü ırkçılığı ayaklarının altına aldı
Hazreti Muhammed`in, zenginin üstün, güçlünün haklı, zencinin ikinci sınıf olduğu, yoksul, mağdur, mazlum, yolda kalmış, kadın ve kölenin dışlandığı, ötelendiği, insanın aşağıların en aşağısına düştüğü bir çağda gönderildiğini belirten Erdoğan, ``Bizlere `inananlar kardeştir` ilahi mesajını ilettiği kadar Müslümanların kardeşliğini hayatının her zerresine nakşetmiş, evet kardeşliğin peygamberiydi. Müslümanlar arasında kan bağı, soy bağı, akrabalık bağı kurmadı. Kuranlara müsaade etmedi. Her türlü asabiyeti, ırkçılığı ayaklarının altına aldı. İnsanları gönül bağıyla birbirine bağladı. Kuran-ı Kerim sevgisiyle, Allah aşkıyla kaynaştırdı`` diye konuştu.
Rabbimizin verdiği kesin ihtardır
Cahillerin, Hazreti Peygambere oğlu olmadığı için "soyu devam etmemiş, soyu tamamlanmamış" diye hakaret ettiklerini ve Allah`ın Kevser suresini indirdiğini anlatan Erdoğan, "Kevser Suresi ırkçılığın kesin reddidir. Kevser Suresi asabiyetin reddidir. Her gün namazlarımızda okuduğumuz Kevser Suresi soy üstünlüğü iddia edenlere, asalet taslayanlara, kendisini diğerinden üstün görenlere Rabbimizin verdiği kesin ihtardır" ifadelerini kullandı.
Hırkanın bir ucundan tutalım
Başbakan Erdoğan, "Hazreti Peygamber, nasıl ki mübarek hırkasını yere serip Hacerü`l-Esved`i onun üzerine koyup, herkesi o hırkanın bir ucundan tutturup yine mübarek elleriyle, o mübarek taşı yerine koyduysa, bugün 76 milyon tek yürek halinde, ciğerimizi yakan, yüreğimizi köze çeviren meselede taşın altına elimizi koyalım, hırkanın bir ucundan tutalım" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kim ki kanın aktığı, canların yandığı, ocaklara ateşlerin düştüğü bu meseleye kayıtsız kalırsa bu kadim kardeşlik hukukumuza yüz çevirmiştir. Kim ki aynı kıbleye dönen annelerin, aynı peygamberin izinden giden babaların acısı için yüreğini ortaya koymazsa Ahsen-i Takvim`e yani en güzel huy üzerinde yaratılmış olmaya muhalefet etmiştir.
Kim ki kanayan bir yarayı sarmak, tedavi etmek varken, kardeşliği yüceltmek varken, öfkenin, nefretin, husumetin ve ırkçılığın diline teslim olmuşsa, Hazreti Kur`an ve Hazreti Nebi`nin değil, açık söylüyorum Ebu Cehillerin yanındadır.
Akan kana seyirci kalan da kan akıtan zalimlerin sırtını sıvazlayan da en kutsal en mübarek varlık olan insan ve insan onuruna karşı aleni hürmetsizlik içindedir. Allah, millet olarak hiçbirimizi Kur`an ve onun büyük elçisi Nebi`den yüz çevirenlerden eylemesin"
Erdoğan, konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ile birlikte salonda gül dağıttı.