HÜDA PAR’DAN BÜYÜME RAKAMLARINA ELEŞTİRİ TÜRKİYE EKONOMİSİ ZAMLARLA BÜYÜYOR!
Son dönemlerde hemen her kalemde artan fahiş fiyat artışlarına değinen HÜDA PAR Mali ve İdari İşler Başkanı Hamdullah Tasalı Türkiye ekonomisinin zamlarla büyüdüğünü ifade etti. Tasalı, “Önemli olan büyümeyi tabana yaymaktır. Tabanda eğer büyüme gerçekleşiyorsa ve bu rakamlar tabanı rahatlatıyorsa burada bir büyümeden söz edebiliriz. Çok suni ve çok şişirilmiş rakamlarla bir büyüme var” eleştirisinde bulundu.
ZEKİ ARAS - DOĞRUHABER
Katıldığı TV programında, ülke ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Mali ve İdari İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamdullah Tasalı, tabana yansımayan bir büyümenin kalıcı ve adil olmadığına işaret etti. Türkiye ekonomisinin iyi olmadığını ve iyiye doğru da gitmediğini söyleyen Tasalı, “Pandemi ile beraber sorun ve sıkıntılar -hem yerel hem de küresel boyutta üst üste gelmesi- kangren hâline geldi. Halkın ana gündemi ekonomi, sağlık, aşı ve zamlar iken iktidar ve muhalefet partileri Türkiye’de böyle bir sorun yokmuş gibi davranmaktadırlar ve kısa süre içinde olmayacak bir seçimin hesaplarını yapmaktadırlar.” dedi. Halkın, TÜİK ve Merkez Bankası gibi hükümetin bazı kurumlarına güvenin kalmadığını, yapılan açıklamalara karşı ciddi bir güvensizlik içinde olduğunu söyleyen Tasalı, “TÜİK ve Merkez bankası bir takım rakamlar açıklıyor ama bu rakamlar ile çarşı ve pazardaki rakamlar maalesef birbirlerini tutmuyor.” ifadelerini kullandı.
“ÇOK SUNİ VE ÇOK ŞİŞİRİLMİŞ RAKAMLARLA BİR BÜYÜME VAR”
Tasalı, “Her sabah uyandığımızda maalesef bu gibi olumsuz büyümelerle ve olumsuz rakamlarla karşılaşıyoruz. Eğer büyüme sürdürülebilir değilse, bu geçiciyse ve bu tabana yayılmayacaksa, sadece tavanda birkaç kişinin zenginleşmesi ile bu büyüme gerçekleşiyor ise bu adil ve kalıcı değildir. Önemli olan büyümeyi tabana yaymaktır. Tabanda eğer büyüme gerçekleşiyorsa ve bu rakamlar tabanı rahatlatıyorsa burada bir büyümeden söz edebiliriz. Çok suni ve çok şişirilmiş rakamlarla bir büyüme var. Merkezden enerjiye zamlar yapılırsa tabi ki bu zamların piyasalara da yansımaları olacaktır. Memur ve emeklilerin maaşlarına yapılan artışın hemen ardından elektriğe %15 ve doğalgaza yüzde 12 oranında zam yapıldı ve bununla beraber enerji fiyatlarına da hemen zam yapıldı. Memur ve emekli ücretlerinde yapılan iyileştirmeler eridi. Yapılan bu zamlar gıda fiyatlarına, inşaat sektörüne ve diğer ürünlere de yayılacaktır. Hem küresel hem de yerel boyuttaki tekelleşmeden dolayı inşaat sektörü greve gitti.” dedi.
“GAP PROJESİ ACİLEN TAMAMLANMALI, TARIM ARAZİLERİ BİR AN ÖNCE SUYA KAVUŞTURULMALI”
Tarımın önemine de değinen Tasalı, “Türkiye 4 mevsim yaşayan bir ülke ve tarımda da çok önemli arazilere ve ürün çeşitliliğine sahiptir. Ama son zamanlarda biz gelişmiş ülkeler sınıfına gireceğiz, ‘tarım gelişmemiş ülkelerin işidir’ diye maalesef tarımı ihmal ettik. Bu son iki yılda tarımın ne kadar önemli olduğunu, ihmal edilmemesi gerektiğini hepimiz gördük. Buradaki sıkıntı şudur: topraklarımız su ile buluşmuyor. Doğu’da ve Güneydoğu’da GAP projelerinin eksik kalan kısımları acilen tamamlanmalı ve tarım arazileri bir an önce suya kavuşturulmalıdır.
“VATANDAŞ ÜRETTİĞİ ÜRÜNÜ PAZAR BULAMADIĞI İÇİN SATAMIYOR”
Tahıl ürünlerinde geçici olarak gümrük vergisi sıfırlandı, bu piyasada fiyatların geçici olarak dengeleyebilir, ancak orta ve uzun vadede ülke tarımına ciddi zararları olacaktır. Tarım arazilerinin özelikle fiyatlarının yükselmesi sonucu -ilaç, tohum ve enerjinin dolar ve kur bazlı olduğu için ya da dışarıdan ithal edildiği için- tarımda maalesef dışa bağımlı olduk. Bunlar üretim için çok pahalı olduğundan vatandaş artık üretemiyor. Vatandaş ürettiği ürünü pazar bulamadığı için satamıyor. Bu hususta Hükümet pazarlama ve lisanslı depolama alanında vatandaşa destek olmalıdır. Araziler de mevcut hükümet tarafından imara açıldı. Bu nedenle arazinin üzerinde inşaat yapıldığı zaman daha büyük karlar elde edilecektir. Vatandaş tarım ürünlerine yatırım yaptığı zaman siz dışarıdan ithalat yaptığınızda vatandaşımızın elindeki ürünleri çürütmüş/heba etmiş olursunuz. Maalesef bu hususta hükümetin ciddi bir programı yoktur ve mutlaka buralara dönülüp tekrar verimli yatırımlar yapmamız gerekir. Hükümet kendi topraklarını bırakıp Sudan’da ‘bir trilyon hektar alan’ kiralayıp orada üretim yapacak. Siz şimdi kendi ülkenizdeki toprakları kuraklığa sevk ettiniz, gidip dışarıda arazi kiralayıp üretim yapacaksınız, bu doğru ve mantıklı bir şey değildir. Türkiye kendi kendine yeter, biz yeter ki bunu yönetebilelim. Ama bunu yönetemiyoruz.” şeklinde konuştu.