Faturalar, kiralar, çarşı-pazar ZAM KAOSU
Zam furyası tsunami gibi öyle hışımla piyasayı dalga dalga vuruyor ki bazı zamlara anlam veremiyorsunuz. Hayatın her alanını etkileyen fiyat artışlarından bazılarının artık sebebe bile ihtiyacı yok! Adeta “zam kaosu”na dönüşen bu furya durdurulmaz hale geldi. Vatandaşın alım gücü artırılmaz ise ekonomiden sorumlu olanlar bir sonraki dönem tekrar ekonomiden sorumlu olamayabilirler…
DOĞRUHABER / Hasan Işık
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Pazartesi günü Ağustos Ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu’nu yayımladı. Rapora göre, ağustos ayında enflasyondaki yükselişte gıda fiyatları temel belirleyici olurken, yıllık tüketici enflasyonuna katkı gıdada 0,96 puan arttı. Yine rapora göre; yurt içi üretici fiyatları ağustosta yüzde 2,77 yükselirken, yıllık enflasyon 0,60 puan artarak yüzde 45,52'ye ulaştı. Üretici fiyatlarındaki bu yükselişte, elektrik ve doğalgaz fiyat gelişmeleri, birikimli dış fiyat baskıları ve süregelen arz kısıtları belirleyici olmaya devam etti.
Öte yandan, petrol ve ana metal hariç imalat sanayi fiyatlarının eğilimi yüksek seviyesini korudu, enerji yıllık enflasyonundaki artış ön plana çıktı. Ağustos ayında enerji grubu fiyatlarında meydana gelen kayda değer artışta yüzde 9,77 ile elektrik ve gaz imalatıyla dağıtımı belirleyici oldu. Raporun tamamına bakıldığında fiyat artışı olmayan kalem hemen hemen yok gibi…
AYLIK GELİRİN 3 BİN LİRA DEĞİLSE AÇSIN, 8 BİN LİRA DEĞİLSE DE YOKSULSUN!
Peki, vatandaş cephesindeki görünüm nasıl? Bu sorunun cevabına, tarihi en yakın araştırma olan Memur-Sen’in ağustos ayına ait “açlık-yoksulluk” araştırmasından ulaşabiliriz. Bu araştırmanın sonuçlarına göre; ağustos ayında temmuz ayına göre gıda madde fiyatlarında ortalama yüzde 3,09’luk bir artış yaşandı.
Öte yandan barınmada yüzde 1,19, eğitim-kültürde yüzde 1,4, ulaşımda yüzde 1,75, suda yüzde 2,49, sağlıkta yüzde 0,82, giyimde yüzde 0,41, haberleşmede yüzde 0,52 oranlarında fiyatlara zam geldi. Yani hemen her kalemde zam var…
Araştırmaya göre Türkiye’deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2.909,9 TL, yoksulluk sınırı ise 8.263,1 TL olarak tespit edildi.
İNDİRİM VAADİ BOŞ ÇIKTI: SUYA VE EKMEĞE İNSAFSIZ ZAMLAR!
Daha dün İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (İSKİ) 2. Olağanüstü Genel Kurulu'nda suya, yüzde 15,62 zam yapıldı. Suyu ucuzlatacağı iddiası ile başa gelip üstüne İSKİ’yi borç batağına vatandaşı da zamzedeye çeviren İBB başkanı’nın bir diğer icraatı da ekmeğe oldu.
İstanbul’da vatandaşın yıllardır ucuz ve sağlıklı ekmek ihtiyacını karşılayan İstanbul Halk Ekmek, 2020 Eylül’de yüzde 33 ve 2021 Temmuz ayında yüzde 25 olmak üzere iki zam dalgası gördü. Söz konusu zamlar ile birlikte İstanbul Halk Ekmek’te ekmeğin kilogram fiyatı yüzde 60’tan fazla artarak 3 TL’den 5 TL’ye çıktı. Öte yandan İTO’ya bağlı fırınlar ve İstanbul Fırıncılar Odası ise nisan ayında yaptığı yüzde 21 zammın ardından, ağustos ayında ikinci bir zam talebinde bulundular.
KİRALAR KATLANDI!
Türkiye genelinde konut fiyatlarının en fazla arttığı il olan Gaziantep’te ev sahibi olmak hayal olurken kentte geçtiğimiz yıla oranla konut fiyatları yüzde 100 oranında arttı. Geçtiğimiz yıllarda 200-250 bin TL dolaylarında olan 2+1 konut fiyatları yaklaşık 500 bin, 300 bin TL’den başlayan 3+1 konut fiyatları ise 700 bin TL ve bir milyar arasında satılıyor. İstanbul’da da durum farklı değil. İstanbul Halkalı'da emlakçılar, son 6 ayda bölgedeki ev kiralarının iki kat arttığını söyledi. Emlakçılara göre; kiralardaki artışı gören ev sahipleri eski kiracısını çıkarıp yüksekten vermeye çalışıyor!
HALK GİDEREK YOKSULLAŞIYOR
İLKHA’ya yaptığı açıklamada Tüketici Hakları Derneği (THD) Gaziantep Şube Başkanı Bülent Yılmaz, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamı hakkında; halkın hissettiği “gerçek enflasyon”un daha yüksek seviyelerde olduğunu ifade ederek, resmi veriler ve hissedilen “gerçek enflasyon” arasındaki farkın arttıkça halkın giderek yoksullaştığını dile getirdi. Ailesini asgari ücretle geçindiren birinin ev kirasını ödemesi, çocuğunu okula gönderirken ihtiyacı olan kırtasiye ürünlerini alması, okula gitmesi için servis tutması, harçlık vermesi, ısınma için para vermesi gerektiğini belirten Yılmaz, tüm bunları sağlama görevinin de devletin görevi olduğunu ifade etti. Peki, halk ne diyor? İşte İLKHA mikrofonlarına söylenenler:
“ZAMLARIN ÖNÜNE GEÇİLMİYOR”
Temel gıda ürünleri, elektrik ve doğalgaz başta olmak üzere birçok ürüne üst üste yapılan zamlardan yakınan Aydın Karaçalı da, “Hiçbir şey alınmıyor. Çünkü her şeye pahalı olmuş ama yüksek fiyatların önüne geçilmiyor. Her şey yüzde 100 zamlanıyor. 2-3 ayda bir zam geliyor. Fakat hiçbir şekilde yapılan zamların önüne geçilmiyor.” diye konuştu.
“HAYAT ŞARTLARI GİTTİKÇE DAHA DA ZORLAŞIYOR”
Her geçen gün alım gücünün düştüğünü belirten emekli Tekin Korkmaz, “Özellikle emeklilerin alım gücü daha da düştü. Yetkililere gelince zam var ama emekliye gelince zam yok. Her yeni güne zam ile uyanıyoruz. Sabahleyin kahvaltılık ürünler almaya çıktığımızda 50-60 TL masraf gidiyor. Geçen yıl kolisi 10 lira olan yumurtanın bu sene kolisi 25-30 lira olmuş. Bu zam değil mi? Aldığım emeklilik maaşı ile zor geçiniyorum. Ben kamudan emekliyim ve zor geçiniyorum. Ben zor geçindiğime göre fabrikadan emekli olan kişi hiç geçinemez. Çünkü hayat şartları zor ve hayat şartları gittikçe daha da zorlaşıyor.” ifadelerini kullandı.
“DEVLETİN ARTIK BİR ÖNLEM ALMASI LAZIM”
Yapılan zamlardan dolayı şikâyetçi olduklarını belirten memur Yunus Doğan da, “Hayat çok pahalı ve gerçekten insanların alım gücü artık yok. Resmi kurumda çalıştığım halde bizim alım gücümüz yoktur. Fabrikada çalışanların işi daha da zor. Hayat şartları çok zor. Devletin artık bir önlem alması lazım. Memura yüzde 5 oranında zam verilmiş ama elektrik ve doğalgaza yüzde 30 zam gelmiş, bize verilen bir zaman anlamı kaldı mı, kalmadı.” diye konuştu.
SEBEPSİZ FİYAT ARTIŞLARI VE “ZAM KAOSU!”
Piyasayı okuyanlar zamlara da anlam verebiliyorlar. Örneğin “şu kalem, bu kalem zamlanmışsa artan maliyet sonucu bu ürün de zamlanmıştır” şeklinde bir sonuca ulaşabilirsiniz. Fakat zam furyası tsunami gibi öyle hışımla piyasayı dalga dalga vuruyor ki bazı zamlara anlam veremiyorsunuz.
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomi Toplantısı'nda yaptığı açıklamada bu konuya vurgu var. Kavcıoğlu, "Enflasyona en çok katkı yapan ürünlere baktığımızda, Ağustos ayındaki yıllık fiyat artışlarının son 10 yıldaki ortalama fiyat artışlarının üç-dört katını aşabildiğini görüyoruz. Bu durumun bir sebebi, salgına bağlı olarak emtia fiyatlarındaki artışlar ve arz kısıtları gibi gelişmeler olsa da, bu unsurlar tek başlarına bazı ürünlerdeki fiyat artışlarını açıklamakta yeterli olmayabiliyor" dedi.
Sonuç olarak hayatın her alanını adeta esir alan bu zam kaosunun önüne bir an önce geçilmeli ve vatandaşın alım gücünü artıracak çareler aranmalıdır.
Aksi takdirde önümüzdeki dönemde ekonomiden sorumlu olanlar tekrar ekonomiden sorumlu olamayabilirler…