• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Kavcıoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar;

Küresel olarak 289 trilyon dolara ulaşan borç dünya gelirinin yüzde 360'ını aşmıştır. Önümüzdeki dönemde gerek kamu gerekse özel sektör borçluluğuna yönelik gelişmeler tüm dünyada daha çok gündeme gelecektir. Türkiye borçluluk anlamında gelişmiş ülkelerden tüm kategorilerden belirgin şekilde olumlu olarak ayrışmaktadır. Reel sektörün borçlu olması salt olumsuz bir durum değildir, reel kesimin borç çevirme oranı oldukça yüksektir. Özetle ülkelerin mevcut yapıları ve kırılganlıkları ile ekonomik performansta önemli belirleyici olduğunu görüyoruz. Vaka sayılarının yeniden artmasına sebep olan virüs varyantları salgında belirsizliğe yol açıyor. Türkiye, Almanya ile beraber İngiltere ve AB ülkelerinden daha iyi performans göstermektedir, vaka sayıları nispeten düşük ülkeler arasında yer alıyor.

Aşılamanın yaygınlaşması olumlu yönde etkiliyor

Salgının küresel ekonomiye etkilerine yakından izliyoruz. Türkiye aşılama bakımından çok iyi performans sergiliyor. Aşılamanın yaygınlaşması, iktisadi ve mali dengeyi olumlu yönde etkilemektedir. Dönemlik büyümeye hem iç hem de dış talep katkı vermiştir. Büyüme performansımızın birçok ülkeyi geride bıraktığını, OECD'de ikinci ülke olduğumuzu söyleyelim. Yıllık büyümede makine-teçhizatın sürükleyici olduğu görülmektedir. Net ihracatta büyümeye olumlu katkı vermeye devam ediyor. Öncü göstergeler 3.çeyrekte iktisadi faaliyetin dış talebin etkisiyle güçlü seyrettiğini gösteriyor. Hizmetler ve turizm sektöründe toparlanma dengelenmeyi sağlıyor. Hizmetler ve perakende sektörlerinde kayda değer bir iyileşme görülüyor.

''Toparlanmaya İlişkin sinyaller alıyoruz''

Firmalarımızın yatırım ve istihdam eğrileri oldukça yüksek seviyelere gelmiş durumda. Yatırım eğiliminin güçlü seyrettiğini memnuniyetle izliyoruz. Krediye erişimde belirgin bir sorun görülmemekle birlikte, kredi faiz oranlarında yükseklik krediye ulaşımı sınırlamaktadır. Yüksek frekanslı veriler açılmanın etkisiyle işgücü piyasasında toparlanmaya işaret etmektedir. Sanayi ve inşaat sektöründeki istihdam artışıyla tarım dışı istihdam salgın öncesi düzeyleri aşmıştır. Önümüzdeki dönemde hizmet sektöründe de salgın öncesi istihdamın aşılacağını öngörüyoruz. Ağustos ayı geçici dış ticaret verilerine göre özellikle Avrupa'ya yapılan ihracatın oldukça güçlü seyrettiğini görüyoruz. Turizm faaliyetlerinde toparlanmaya ilişkin olumlu sinyaller alıyoruz. Dış talep güçlü seyretmeye devam ediyor. Yılın ilk yarısında dış ticaretteki reel dengelenme oldukça belirgin. Yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesini bekliyoruz.

Firmalarımızın yatırım ve istihdam eğrileri oldukça yüksek seviyelere gelmiş durumda. Yatırım eğiliminin güçlü seyrettiğini memnuniyetle izliyoruz. Krediye erişimde belirgin bir sorun görülmemekle birlikte, kredi faiz oranlarında yükseklik krediye ulaşımı sınırlamaktadır. Yüksek frekanslı veriler açılmanın etkisiyle işgücü piyasasında toparlanmaya işaret etmektedir. Sanayi ve inşaat sektöründeki istihdam artışıyla tarım dışı istihdam salgın öncesi düzeyleri aşmıştır. Önümüzdeki dönemde hizmet sektöründe de salgın öncesi istihdamın aşılacağını öngörüyoruz. Ağustos ayı geçici dış ticaret verilerine göre özellikle Avrupa'ya yapılan ihracatın oldukça güçlü seyrettiğini görüyoruz. Turizm faaliyetlerinde toparlanmaya ilişkin olumlu sinyaller alıyoruz. Dış talep güçlü seyretmeye devam ediyor. Yılın ilk yarısında dış ticaretteki reel dengelenme oldukça belirgin. Yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesini bekliyoruz.

Enflasyonda düşüş eğilimi beklentisi

Yıllık enflasyon 0.30 puan artarak yüzde 19.25 olarak gerçekleşti. Ağustos ayında yıllık enflasyon gıda grubunda belirgin artarken hizmet grubunda sınırlı miktarda yükseldi. Kısa vadede enflasyon görünümünde etkili olan geçici unsurların etkisini yitireceğini ve son çeyrekte düşüş eğilimine gireceğini düşünüyoruz. Gıda ihracatına yönelik özel kısıtlamalar, stok artışına bağlı olarak küresel artış gözlemliyoruz. Son çeyrekte gıda dışı enflasyonun manşet enflasyonun altında kalmasını bekliyoruz. ÜFE ve TÜFE arasındaki fark son dönemde bir çok ülkede uzun dönem ortalamasının oldukça üzerinde seyretmektedir.

Açılma ve ekonomik normalleşme sürecinde dünyada enerji fiyatlarında artış görüldü. Bu unsurlar önümüzdeki dönemde ülkemizde de enflasyonu düşürücü yönde etki edecektir. Salgının getirdiği olağanüstü koşullar çekirdek enflasyon göstergelerinin önemini artırmaktadır. Salgının getirdiği fiyat hareketlerinin geçiciliğine dair analizlerimizin bulunduğunu paylaşmak istiyorum. Son dönemde belirli ürünlerdeki fiyat artışları tarihsel ortalamaların oldukça üzerine çıktı. Salgına bağlı olarak emtia fiyatlarındaki artışlar olsa da bu unsurlar tek başlarına fiyat artışlarını açıklamakta yeterli olmayabiliyor.