Erbaş'tan imam hatip gençliğine öğütler
18. İmam Hatipliler Kurultayı’nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, imam hatip gençliğinin üzerinde bulundurması gereken vasıfları sıraladı.
Aksaray'da düzenlenen 18. İmam Hatipliler Kurultayı’nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, imam hatip gençliğinin üzerinde bulundurması gereken vasıfları tek tek sıraladı.
Erbaş konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
İmam hatipli olmak, kendine, topluma, çevreye ve rabbine karşı sorumluluklarının farkında olmaktır. Sadece Müslümanların değil, bütün insanlığın huzur ve güvenini istemektir. Tüm varlığa ve çevreye karşı emanet bilinciyle ve merhamet duygusuyla yaklaşabilmektir.
İmam hatipli olmak, tarihle bağını koparmadan bugünün idrakine ermek ve bir gelecek tasavvuruyla yarına umutla bakabilmektir.
İmam hatipli olmak, İslam’ın değerlerini özümseyerek gönderiliş gayesi olan güzel ahlakı hayatının her alanında ve her anında temsil etmektir. Sevgi, kardeşlik, paylaşma erdemlerini kuşanarak insanlara güven vermektir. Adalet, hakkaniyet ve insafı elden bırakmadan, davranış biçimi olarak merhameti, nezaketi ve zarafeti benimsemektir. Daima şiddetin ve anarşinin uzağında, zulmün karşısında, mazlumun yanında olabilmektir İmam hatipli olmak.
İmam Hatipli olmak, bütün söz ve davranışlarında sadece ve sadece âlemlerin rabbinin hoşnutluğunu arayarak milletin manevi hayatına rehberlik edebilmektir.
İşte bu misyonu ve vizyonu gerçekleştirmek için bir eğitimci, bir önder, bir rehber olarak bize düşen en temel sorumluluk ise emeğimizi ve vaktimizi “İmam hatiplilik” şuurunun diri tutulmasına vakfetmektir.
Hepimizin yakinen bildiği üzere insan yetiştirmek ve bir nesil inşa etmek, büyük bir özveri, emek ve zaman isteyen zorlu bir süreçtir. Dolayısıyla bu yolda yürürken memuriyet ya da mecburiyet düşüncesinden öte, mensubiyet bilinciyle hareket etmek durumundayız. Sadece nasihat, telkin veya bilgi aktarımıyla yetinmeyip onlar için rol model olmak ve inandıklarımızı bizzat yaşayarak örnek olmak, takip etmemiz gereken en etkili yöntemdir.
Çalışmalarımızın kapsamını yalnız imam hatiplerle sınırlamaktan da kaçınmalıyız. Hizmet yelpazemizi bütün gençleri kuşatacak şekilde genişletmeliyiz. Zira bu ülkenin bütün gençleri bizimdir. Dünya görüşü, kılık-kıyafeti, hayat tarzı ne olursa olsun tek bir gencimizi dahi ihmal etme lüksüne sahip değiliz.
Bunun için, gelişen iletişim ve etkileşim araçlarının etkisiyle büyük bir dönüşüm yaşayan günümüz gençlerinin ilgi, algı, beklentilerinin doğru tespit edilmesi son derece önemlidir. Bu noktada gençlerin ancak kalbinden tutulabileceği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Zira yüreğine dokunamadığımız nesillerin gönül ve zihin dünyalarında yer alma imkânımız asla olmayacaktır. Eğer yeni neslin hissiyatına ve dünyasına dokunamaz ve inancımızı, davamızı, değerlerimizi doğru bir şekilde onlara aktaramazsak o nesli birilerinin istismar etmesi kaçınılmaz olacaktır.
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bizler, sosyal ve kültürel din hizmeti faaliyetlerimizle bütün gençlerimizi kucaklamaya bütün gençlerimize ulaşmanın ve onlarla tanışmanın gayreti içinde olmaya gücümüz yettiğince ve çalışmalarımızı artırarak devam edeceğiz inşallah.
Başkanlığımız; bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada, inancı sağlam, vatanına, milletine, ezanına, bayrağına bağlı, cesur, özgüveni yüksek ve güzel ahlak sahibi nesiller yetiştirme gayretinin hep destekçisi olacaktır.