• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Uzmanlara göre Biden-Bennett görüşmesinde 'dostluk' ifadeleri taahhüt sınırına ulaşmadı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Afganistan'ın başkenti Kabil'de 26 Ağustos'ta meydana gelen terör saldırısının ardından ABD'nin isteği üzerine bir gün ertelemeyle 27 Ağustos'ta gerçekleşen görüşmede, Bennett ile Biden'ın "bazı konularda" başarılı gelişmeler kaydedilmesi konusunda istekli oldukları belirtiliyor.

Ancak görüşmede karşılıklı sarf edilen samimi ifadeler bir yana ABD Başkanı'nın Demir Kubbe füzesavar sistemini yeniden şarj etmek için askeri yardım sözü dışında herhangi bir pratik sonuca ulaşılmadığı kaydediliyor.

İşgal rejiminin beklediği yaklaşık 1 milyar dolarlık askeri yardım da Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Başkan Biden tarafından onaylanmasına rağmen henüz ABD Kongresi'nden geçmedi.

Bennett'in konumu

İşgal rejimi konusunda uzman Vedi Ebu Nassar yaptığı açıklamada, Washington yönetiminin kişisel açıdan eski Başbakan Binyamin Netanyahu yerine Bennett'i ya da başka herhangi birini tercih ettiğini söyledi.

Bennett'in gelişinin hoş karşılanmasının ona yönelik teveccühten ziyade Netanyahu'ya duyulan antipatiyi ifade ettiğini kaydeden Ebu Nassar, 50 dakikalık bir toplantıda gelişen "güçlü dostluk" konusunda şaşkınlığını belirtti.

Ebu Nassar, toplantının planlanandan 24 saat sonraya ertelenmesini hatırlatarak, "Bu durum, işgal rejiminin mevcut ABD yönetiminin öncelikler listesinde olmadığının bir göstergesidir. Kesinlikle öncelikleri arasındadır, ancak öncelikler listesinin başında da değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Görüşmedeki gündem maddelerinden İran konusuna da değinen Ebu Nassar, "Biden, İran dosyasında Bennett'e istediğini vermedi. Siyasi sürece ilişkin takvimden bahsetmedi. Diğer seçeneklere değindi ancak askeri seçenekten bahsetmedi." dedi.

"Bin yaralı ölüm stratejisi"

Bağımsız İsrail Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsünden araştırmacılar Eldad Shavit ve Sima Shine ise ortak kaleme aldıkları makalede, ABD Başkanı'nın görüşmeye dair açıklamasında önemli olan kısmın, "Washington'un diplomatik bir çözüme yani yeniden nükleer anlaşmaya dönülmesine ilişkin tercihi ve bu yolun başarısız olması durumunda ABD'nin diğer seçeneklere hazır olması" olduğunu belirtti.

Biden'ın "seçeneklerine" ilişkin ayrıntı vermediği ifade edilen makalede, İran dosyasının, işgal rejiminin toplantıda gündeme getirmeyi hedeflediği meseleler arasında yer aldığı hatırlatıldı.

Biden'ın Washington yönetiminin İran'ın nükleer programının ilerlemesini durdurmak için nükleer anlaşmaya geri dönmeyi tercih edeceğine dair hiçbir şüpheye yer bırakmadığına işaret edilen makalede, bununla birlikte, ABD Başkanı'nın açıklamalarında Washington yönetiminin gelecek aylarda İran'a yönelik izleyeceği politikasına ilişkin bazı soruların da olduğuna vurgu yapıldı.

İşgal rejiminin Başbakanı'na eşlik eden bir yetkilinin, Bennett'in ABD Başkanı'na İran konusunda "bin yaralı ölüm" başlığıyla bir strateji sunduğuna dikkati çeken araştırmacılar, bununla kapsamlı tek bir askeri saldırıya alternatif olarak çeşitli seviyeler ve yöntemlerle bir dizi uzun küçük operasyonların kastedildiğini belirtti.

İşgal rejiminin İran'a yönelik tutumunun ABD ilişkisine yansıması

İşgal rejiminin Haaretz gazetesi görüşmeden sonraki başyazısında işgal rejiminin İran'daki hedeflere yönelik saldırılarının devam etmesinin, ABD ve işgal rejiminin dostluğunu bile sekteye uğratabileceği konusunda uyardı.

Yazıda, ABD yönetiminin diplomatik yöntemlere bağlı kaldığı sürece, işgal rejiminin bağımsız faaliyetlerinin Biden-Bennett arasında gelişen bu yakın dostluğu baltalayabileceği ve işgal rejiminin uluslararası toplumla çatışma yoluna sokabileceği aktarıldı.

ABD vizesinin kaldırılması

Görüşmeye ilişkin ayrıca Bennett'in işgal rejimi vatandaşlarına yakında ABD'ye giriş vizesinden muafiyet müjdesini vermek için çaba sarf ettiği belirtiliyor.

Bennett, vize muafiyetine ilişkin, "Birçok İsrailliyi ilgilendiren ABD'ye giriş için vize muafiyeti konusunda da ilerleme kaydettik. Duyduğunuz gibi Başkan Biden ilk kez bu dosyanın en kısa sürede sonlandırılması konusunda adım atılması için talimat verdi." ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray ise ABD'li ve işgal rejiminden heyetlerin vize muafiyeti konusu üzerinde çalışacağını, işgal rejiminin programın gereksinimlerini karşılamak üzere çalışırken iki toplumun ekipleri arasındaki istişarelerin güçlendirilmesi talimatı verildiğini kaydetti.

Beyaz Saray'ın işgal rejiminin  programın gerekliliklerini karşılamaya çalışılmasına atıfta bulunmasını vize muafiyetinin yakında gerçekleşmesinin pek mümkün görünmediği şeklinde yorumlayanlar da oldu.

Bununla birlikte ne işgal rejimi hükümeti ne de Beyaz Saray söz konusu gerekliliklere ilişkin bilgi verdi. İşgal rejimi haber sitesi "Walla" ise bu durumun büyük ölçüde işgal rejiminden  yetkililerin, geçişler sırasında Filistin kökenli ABD vatandaşlarına yönelik baskılarıyla ilgili olduğu görüşünü aktardı.

Filistin dosyası

işgal rejiminin Başbakanı Bennett'in Biden ile görüşmesinde ve sonrasında Filistin ile işgal rejimi arasındaki ilişkileri konusuna hiç değinmemesi dikkati çekti.

Buna karşın Beyaz Saray, Biden'ın görüşmede Filistinlilerin yaşamlarının iyileştirilmesi, daha fazla ekonomik fırsatlarla desteklenmeleri için adımlar atılmasının yanı sıra gerilimi tırmandıracak, adaletsizlik hissini artıracak ve güven oluşturma çabalarını sekteye uğratacak eylemlerden kaçınmanın önemine de dikkat çektiğini belirtti.

ABD Başkanı'nın "müzakere edilen iki devletli çözümün, Filistin ile işgal rejimi arasındaki anlaşmazlığında kalıcı bir çözüme ulaşmanın tek geçerli yolu olduğu" görüşünü yinelediği aktarıldı.

Şeyh Cerrah tahliyesi ve ABD konsolosluğu meseleleri

işgal rejiminden yetkililer, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah Mahallesi sakini Filistinlilerin zorunlu göçe tabi tutulması ve ABD konsolosluğunun Doğu Kudüs'te açılması konularına değinilmediğini ifade etse de ABD'li yetkili bu durumu yalanladı.

işgal rejiminin "Times of Israel" haber sitesine göre, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi'nin Orta Doğu İşleri Departmanı Direktörü Barbara Leaf, Amerikalı Yahudi liderlerle yaptığı telefon görüşmesinde, toplantıda her iki konunun da gündeme getirildiğinin söylendiğini belirtti.

Leaf, Biden'ın, eski Başkan Donald Trump'ın 2019'da kapattığı ABD'nin Kudüs'teki Filistin diplomatik temsilciliğini yeniden açmayı planladığını belirttiğini söyledi.

ABD'li yetkili ayrıca Biden'ın Şeyh Cerrah'taki Filistinlilerin tahliyesine açık şekilde muhalefetini dile getirdiğini ve Bennett'e bu konuda "ailelerin evlerinde kalmalarına izin verecek bir çözümü görmek istediğini" söylediğini kaydetti.

AA

Bu haberler de ilginizi çekebilir