KUTLU DOĞUMA DÜŞMANLIK

Sahabe şehri ve İslam’ın beşinci hareminin, kutlu doğumu engellemede pilot şehir seçilmesi manidardır.

Tek tipçilik, ulusalcılık, hazımsızlık, inkar, asimile ve alan hakimiyeti ve zafer sarhoşluğu birilerini peygambere düşmanlığa kadar götürür mü? Bu ülkede yüzyıldır batı ulusalcılığından Müslümanlara çektirilen yetmedi mi?

Bir Müslüman halkın kahir ekseriyette olduğu bir yerde, O Müslümanların değer yargılarından ve kırmızı çizgilerinden olan Hz. Peygamberi anlatmak hiç engellenir mi?

Dün yabancı şeflerle kurulan rejim, Müslüman halkımızın dokusuna taban tabana zıt olarak ulusalcılık zorla dayatıldı. Müslüman halk kendi evinde yabancı muamelesine tabi tutularak parya muamelesi gördü.   Bu gün aynı batı, aynı ulusalcılık! Nöbet aynı, sadece nöbetçinin ismi değiştirildi. Müslüman halk yine yabancı gibi muameleye tabi tutulmak istenmektedir. Bazen insanlar bir fikir üzerinden farklı düşünerek tartışabilir. Ama Müslüman halkımızın Allah ve peygamber hususunda tartışması asla mümkün olamaz. Müslüman halkımızın dokusuna tamamen zıt bir oluşum, inadına bölgeye yerleştirilmek istenmektedir. Bir çok Müslüman yaşlı annelerimizin eline “biz kimsenin namusu değiliz…” gibi pankartlar verilirken bile, namusuna ve iffetine çok düşkün olan Müslüman halkımız ses çıkarmadı. Sırf halkımızın yıllardır çektiği sıkıntılar tekrarlanmasın diye, fitneye zemin oluşmasın diye bu kadar sağ duyulu davranan Müslüman halkımızdan daha ne gibi fedakarlıklar beklenebilir ki!? BDP/PKK tarafından yakın zaman da kutlanılan nevroz etkinliği dahil, BDP/PKK’ nin etkinliklerinin hangisine Müslüman halk tarafından müdahale edilmiştir?  Hani demokrasileri, insan hak ve hürriyetleri nerede? Peygamberimizi konuşmayı kendilerine bir ihanet kabul edenler, acaba nasıl bir zihniyet ve inanç taşıyorlar ki kutlu doğumu provoke etmeyi bir halkın Hakkı olarak savunabiliyorlar!

Hangi kirli el düğmeye bastı? Çözüm sürecinde silah bırakmayı istemeyen PKK/BDP nin derin güçleri mi? Yattıkları pusudan her fırsatı ganimet bilerek iş başı yapmayı marifet bilen derin mücrimler mi? Ne dersiniz? Bu çözüm sürecinde ne yapmak istenmektedir. Kürt gençleri  üzerinden, geçmişte Müslüman halkımızın zararına olanlar da böyle gerekçelerle yapıldı. Yahudi’nin, mescidi Aksa da bir Müslüman’ı vururken “ah elim” deyip saldırıya uğramış görüntüsünü verme kurnazlığı arasında hiçbir fark görmemekteyiz.

Peygambere sahip çıkmak her Müslüman’ın hakkı ve boynunun borcudur. Peygamberin kutlu doğum etkinliğine yapılan bu saldırı başka bir ülkede olsaydı birçok İslami STK  herhalde sessiz kalmazlardı. Dünyada vuku bulan her bir vakada herkes mensubiyeti nisbetinde mesu’ldur. Ne olursa olsun, tüm halkımızı sağ duyuya davet ederek, sükunete çağırmayı erdem biliyoruz. Eğer peygamberimiz hususunda bir araya gelmezsek bizim kendimizde bir sorun vardır. Ya da Peygamber’le sorunlu olanlarla anlaşmak zor olacak galiba!

Bu vesile ile biz Marmara İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu olarak Diyarbakır’da yapılan kutlu doğumu engellemeye çalışan ve provoke eden BDP/PKK’yi şiddetle tel’in edip, kınıyoruz. Tüm Müslüman halkımızı provokatif hareketlere karşı sağ duyulu olmaya davet ediyoruz.

MARMARA İNSANİ HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PLATFORMU

www.minhap.org