• DOLAR 34.56
  • EURO 36.645
  • ALTIN 2917.525
  • ...
Balık tüketimi vücut direncini artırıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Balığın sağlıklı ve dengeli beslenmede son derece önemli bir yere sahip olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Ezgi Eylem Fadıloğlu, sayısız faydasına karşın ülkemizdeki balık tüketiminin azlığına dikkat çekti.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre ABD, İspanya, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde kişi başına yılda 20 kilogramdan fazla balık tüketildiğini ifade eden Dr. Fadıloğlu, dünya ortalamasının yıllık 16 kilogramken Türkiye’de 6,26 kilogram balık tüketimi olduğunu söyledi.


VÜCUT DİRENCİNİ ARTIRIYOR
Balığın az oranda yağa sahip yüksek değerli bir protein kaynağı olduğunu vurgulayan Dr. Fadıloğlu, balık etinin yüzde 15-25 arasında protein içerdiğini ve bu proteinlerin, vücuttaki dokuların korunması ve gelişmesi için gerekli olan bütün esansiyel aminoasitleri içerdiğini söyledi.

Düşük yağ içeriği sayesinde zayıflama diyetlerinin vazgeçilmezlerinden biri olduğunu ifade eden Dr. Fadıloğlu, "Kilonun sağlıklı düzeylerde tutulmasına yardımcı olur. Balık; fosfor, iyot, demir, kalsiyum gibi madensel tuzlar ve A, D, K, B grubu vitaminler bakımından da iyi bir kaynaktır. İyot, çocukların zekâ gelişiminde önemli bir rol oynarken A vitamini bağışıklık sisteminin ve görmenin güçlenmesine, hastalıklara karşı direncin artmasına, D vitamini kemiğin gelişmesine, içerdiği demir kan yapımına, fosfor dokuların iyileşmesine, cildin parlak, saçların canlı olmasına yardımcı olur.” şeklinde konuştu.

Ülkemizde ve dünyada yaygın olarak görülen D vitamini eksikliğine karşı balık tüketiminin oldukça önemli olduğunu kaydeden Dr. Fadıloğlu, "D vitamini yönünden zengin olan gıdalardan biri de somon, uskumru, sardalye gibi yağlı balıklardır. Balıkta, diğer hayvansal kaynaklı besinlerin aksine doymuş yağ yerine, doymamış yağ asitleri mevcuttur. Omega-3, vücudun üretemediği ve en fazla balıkta bulunan son derece faydalı bir yağ asididir. Omega- 3 yağ asitleri, bağışıklık sistemini korumanın yanı sıra diyabete karşı ve kalp damar hastalıklarına karşı da koruma sağlar.” bilgisini verdi.


KILÇIKLAR, KALSİYUM SAĞLIYOR
Sağlıklı ve dengeli beslenmede önemli bir yere sahip balıkta bazı türlerin kılçığı ile birlikte tüketildiğinde daha yararlı olabileceğini söyleyen Dr. Fadıloğlu, “Sardalya, hamsi gibi küçük balıklar kılçıklarıyla birlikte yenildiğinde süt ürünleri gibi kalsiyum almanıza yardımcı olur ve kemik gelişiminde fayda sağlar.” dedi.

Balığın kızartılmasının kanserojen maddelerin oluşumuna ve besin değerinde azalmaya neden olduğunu ifade eden Dr. Fadıloğlu, mümkün olduğunca ızgara, buğulama ve haşlama yöntemlerinin tercih edilmesi gerektiğini söyedi.

Çiğ ya da az pişmiş deniz ürünlerinin mikrobiyal açıdan risk taşıdıkları için tercih edilmemesi gerektiğini ifade eden Dr. Fadıloülu, hamilelik ve emzirme döneminde bebeğin normal gelişimi ve annenin sağlığı açısından haftada en az 3-4 kez balık tüketilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

TAZE BALIK NASIL GÖRÜNÜR?
Balığın satın alma, saklama, hazırlama ve pişirme kurallarına dikkat edilmediğinde kolaylıkla bozularak sağlık açısından riskli sonuçlara neden olabileceğini hatırlatan Dr. Fadıloğlu, taze balıkların oda ısısında fazla bekletilmemesi ve pulları ve içi temizlendikten sonra buzdolabında saklanması gerektiğini söyledi.

Balıkların bu şekilde buzdolabında 1-2 gün, dondurucuda ise 3-6 ay kadar saklanabileceğini belirten Dr. Fadıloğlu, "Taze balık kokusuzdur, bayatladıkça asidik koku yayılır. Balığın pullarına elinizi sürdüğünüzde kolayca elinize gelmemesi, dökülmemesi gerekir. Taze balığın gözleri parlak ve dışa bombeli olur. Tazeliğini yitirdikçe gözler buğulanmaya başlar ve içeri çöker. Solungaçları canlı kırmızıdır. Balığın derisi gergin olmalı, balığa parmakla dokununca meydana gelen çukurluk anında düzelmelidir. Bayat balıkta bu iz kalır.” diyerek uyarıda bulundu.

Kaynak; Time türk

Bu haberler de ilginizi çekebilir