• DOLAR 34.577
  • EURO 36.729
  • ALTIN 2902.919
  • ...

Denge Değerleme'den yapılan açıklamada Budakoğlu, değerleme uzmanlığının geleceğin gözde mesleklerinden biri olduğunu belirtti.

Birçok sektörün aksine değerleme sektöründe istihdam olanaklarının mevcut iş gücünden fazla ve sektörde yer alan kurumların her dönemde uzman arayışında olduğuna dikkati çeken Budakoğlu, “Son dönemde çeşitli devlet ve vakıf üniversitelerinin değerli akademisyenleri tarafından, mesleğimize odaklı ve mesleğin ihtiyaç duyduğu özellikleri ve mesleğin küresel ölçekte taşıması gereken kriterlere odaklanarak planlanmış gayrimenkul değerleme ve varlık değerleme bölümlerini tercih ederek bu alanda eğitim almak gençlerimiz açısından faydalı olacaktır. Özellikle sektörün sürekli dinamik ve gelişen yapısı dikkate alındığında, üniversite tercihlerini bu alanda yapmış ve değerleme alanında yoğunlaşmış kişiler hem sektörün ve paydaşlarının gelişimine katkıda bulunacaklar, hem de iş bulma aşamasında zorluk çekmeyeceklerdir." değerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası platformlarda da kariyer gelişimine açık bir meslek olduğunu anımsatan Budakoğlu, "Tüm tecrübem ve bilgi birikimimle, gençlerimizin gayrimenkul değerleme uzmanlığını meslek olarak benimsemelerinin ve bu alanda tercih yaparak kariyer planlaması yapmalarının uzun vadede kendi faydalarına olacağına inanıyorum. SPK lisansının yanı sıra, dünya genelinde geçerliliğe sahip, şirketimizin de üyesi olduğu RICS gibi uluslararası kuruluşlara üye olmak, ülkemizdeki değerleme uzmanlarını uluslararası platforma taşımaktadır. Tüm gençlerimizin üniversite tercihlerinin kendileri, aileleri ve ülkemiz açısından hayırlı olmasını temenni eder, gençlerimize eğitim ve kariyer basamaklarında başarılar dilerim." açıklamasını yaptı.

- "Gayrimenkul değerleme uzmanlığına olan ihtiyaç her geçen gün büyüyor"

Budakoğlu, değerleme uzmanlığının neden geleceğin gözde mesleklerinden biri olacağını şu şekilde ifade etti:

"Ülkemizdeki genç nüfus yapısı nedeniyle konut ihtiyacının giderek artması, yabancı ülke vatandaşlarının ülkemizde konut edinme yönündeki talebinin gitgide artıyor olması, inşaat sektörünün ülkemiz ekonomisi içerisindeki payı ve ülkemizin önemli bir kısmının deprem kuşağında yer alıyor olması nedeniyle kentsel dönüşüm kavramının daha uzun yıllar gündemimizde yer alacak olması gibi etkenleri dikkate aldığımızda, gayrimenkul değerleme uzmanlığının ekonomik ve finansal sistem içerisindeki öneminin gün geçtikçe artacağını, bununla paralel olarak da istihdam olanaklarının artış göstereceğini söylemek doğru olacaktır. Gayrimenkul değerleme uzmanları gerek kamu gerekse özel sektörde iş olanaklarına sahip olup, başlıca çalışma alanları olarak; SPK lisanslı gayrimenkul değerleme şirketleri, bankalar, leasing kuruluşları, varlık yönetim şirketleri, gayrimenkul yatırım ortaklıkları, portföy yönetim şirketleri, inşaat şirketleri, belediyeler, kamu kurumları, bakanlıklar ve özel sektörde çeşitli alanlarda faaliyet gösteren şirketler olarak sayabiliriz."

- Sektör, genç ve eğitimli yeni nesil değerleme uzmanları ile daha da büyümek istiyor

Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği’nin (TDUB) 2020 yılı verilerine göre, ülkemizde TDUB’a üye olmuş 9 bin 100 lisanslı değerleme uzmanı bulunuyor. Değerleme uzmanlarının önemli bir kısmı kamu kurumlarında ve özel sektörde değerleme dışındaki alanlarda çalışırken, bir kısmı da emekli olduğu için faal olarak değerleme faaliyetinde bulunmuyor. Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı, 2000’li yılların başlarından itibaren, ülkemizde konut finansmanı imkanlarının ve inşaat sektörünün gösterdiği gelişmeye paralel olarak kendisini meslek olarak kabul ettirmeye başladı.

- Üniversitelerde ardı ardına gayrimenkul değerleme lisans ve doktora programları açılıyor

Gayrimenkul Değerleme Uzmanları, ilk dönemde ağırlıklı olarak üniversitelerin mimarlık, inşaat mühendisliği, harita mühendisliği, şehir ve bölge planlama, işletme ve iktisat gibi lisans programlarında eğitim almış, sonrasında ise SPK Gayrimenkul Değerleme Uzmanlığı ve Konut Değerleme Uzmanlığı lisanslarını almaya hak kazanmış kişiler tarafından yürütülüyordu. Ancak sonraki dönemde, gerek bu mesleğe olan ihtiyacın giderek artması, gerek sektörün büyümesi ve sunduğu istihdam olanaklarının artması, gerekse mesleğin gerektirdiği akademik ve mesleki kriterler ve beceriler dikkate alındığında çeşitli devlet ve vakıf üniversitelerinde bu meslek üzerine yoğunlaşmış eğitim ve öğretim içerikleri sunan lisans, yüksek lisans ve doktora programları açılmaya başladı.