Afganistan'da Taliban, ABD'nin işkence ve kötü muameleleri ile anılan Bagram ve Pul-i Çarhi cezaevlerini kontrol altına aldı.

Ülkedeki en büyük Amerikan üssü olan Bagram'daki cezaevi, ağır insan hakları ihlalleri ve işkencelerle anılıyordu.

Bagram Cezaevi, Guantanamo ve Ebu Gureyb gibi, ABD'nin dünyada Müslüman esirlere yönelik insanlık dışı muamelelerinin bir parçasıydı.

"Kim hayal edebilirdi ki?"
Bagram'da tutulan isimlerden biri de, eski Guantanamo mahkumlarından Moazzam Begg'di.

Şimdilerde insan hakları ihlallerine ve Müslümanlara yönelik ihlallere karşı bir kuruluş olan CAGE'in başında bulunan Moazzam Begg, sosyal medyada Bagram'ın kapatılmasıyla ilgili yorumlarda bulunmuştu.

"Bagram'ın kapanacağını kim hayal edebilirdi?" ifadesini kullanan Begg, 11 ay boyunca Bagram'da tutulduğunu; CIA, FBI ve MI5 gibi istihbarat kurumlarının işkencelerine maruz kaldığını söylemişti.

Begg cezaevinde yaşadığı bazı olayları şöyle aktarmıştı:

- Yataksız bir şekilde yerde uyumak

- Mahkumların asla açık havaya çıkarılmaması

- Zincire vurulmuş ve çıplak şekilde herkesin önünde duş almak

- Mahkumların işkenceyle öldürülmesi

- Mahkumların, ailelerine işkence edildiğine dair şantaja tabi tutulmak

- Kuran'a ve İslam dinine hakaret edilmesi

Pul-i Çarhi
Afganistan’ın başkenti Kabil’in eteklerinde bulunan Pul-i Çarhi Hapishanesi de Taliban'ın kontrolünde girdi.

İki cezaevinde tutulan binlerce Taliban mensubu ve siyasi mahkum serbest bırakıldı.

Her iki cezaevi de ABD ve Kabil hükümetinin mahkumlara yönelik insan hakları ihlalleri ve işkenceleri ile biliniyordu.

Pakistanlı bilim insanı Afiye Sıddıki de Bagram'da tutulan ve işkence gören mahkumlardan biriydi.

Kaynak; Mepa news