Yeniden Refah Partisi'nden siyasilere "afet" tepkisi
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cemil Çolak, partisince düzenlenen çeşitli ziyaretlere katılmak üzere Bitlis’e geldi.
Muş’tan kara yoluyla Bitlis’e gelen Çolak, partililer tarafından karşılandı. Çolak, il teşkilatını ziyaret ederek, kısa bir süre partililerle görüştü. Daha sonra basın toplantısı düzenleyen Çolak, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Çolak, muhalefet ve ana muhalefet partilerin kullandığı dile dikkat çekerek, "Ülkemizde yangınlar çıktı ya. Allah aşkına yangından oy çıkarmayın. Şu anda da sellerden afetlerden oy çıkarmayın. Zaten büyük maddi hasarlar var. İnsanlar ölmüş. Aileleri kayıplarını arıyor." dedi.
Doğu ve Güneydoğu'da tarım ve hayvancılığın tamamen bittiğini belirten Çolak, "Ülkemizin gidişatı çok da iyi değil. Tarım ve hayvancılık doğu ve güneydoğuda tamamen bitmiş durumda. Ahırlar boşalmış. Geçtiğimiz dönem içerisinde Avusturya’dan 8,5 milyon dolarlık Angus ithal ettik. Bunu ithal edilinceye kadar Kars’tan başlayıp Mardin’e kadar olan bölgede büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık yaptırıp, teşvikler yapılabilirdi. Süt ve et entegre tesisleri kurulabilirdi. Yün kırpma tesisleri kurulup, işsizliğin önüne geçilebilirdi. Bunlar yapılamadı. Onun için diyoruz ki, bugün Bitlis’te bir yıkım gerçekleştiriliyor. Bu yıkıma maruz kalan esnafların mağdur edilmemesi, işyerlerine hak ettikleri değer üzerinden haklarının verilmesi gerekirdi. Esnafın zararlarının da devlet bütçesinden karşılanması ve o işyerlerinde çalışanların hak kaybına uğramaması adına İŞKUR üzerinden iş kayıplarının karşılanması gerekiyordu." dedi.
"Yaşanan afetlerden siyasiler oy çıkarma peşine düşüyor." diyen Çolak, şunları söyledi:
Sabahleyin bakıyorum, ana muhalefet partisi iktidara afeti onlar hazırladı diyor. Meclis kürsüsünde oturup hava atmak çok güzel. Afetin sorumlusu bu iktidar partisidir. Bu kadar basit mi? Tamam, hazırlanmasında ya da hazırlıksız yakalanabiliriz. Siz yardımcı olun. Bir yapıcı olun. Ülkemizde yangınlar çıktı ya. Allah aşkına yangından oy çıkarmayın. Şu anda da sellerden afetlerden oy çıkarmayın. Zaten büyük maddi hasarlar var. İnsanlar ölmüş. Aileleri kayıplarını arıyor. Çalışmalar bir taraftan devam ederken, burada suçlu iktidar partisidir. Ne kadar güzel ya. Bu kadar basit mi bu politikalar. İktidar partisi afet olsun ister mi? İnsanlarımız ağlıyor, sel olmuş, ormanlarımız yanmış. Ben Karadeniz’den geliyorum. Seli bizzat yaşadım. İçinden çıkıp geldim. Ben başta ana muhalefet partisi olmak üzere muhalefetten şunu bekliyordum. Bize ne düşüyor? Belediyelerle el ele verelim. Sizlerle birlikte afet bölgesine gidelim. Gün kara gündür. Gün el ele verme günüdür. Yok. Aman orada bir afet olsun da ben oy çıkarayım peşindeler.
Çolak, "Sayın Cumhurbaşkanımıza ağza alınmayacak kelimeler sarf ediyorlar. Böyle ana muhalefet olmaz. Bu zatı beğenirsin beğenmezsin bu ülkenin Cumhurbaşkanıdır. Bu ülkede yüzde 50 küsur oy alarak seçilmiş bir cumhurbaşkanıdır. Türk bayrağını temsil eden amirimiz, büyüğümüzdür. Kendisinin siyasi politikalarını eleştiririm. Ama makama gelince Türk milletinin cumhurbaşkanıdır. Senin ona ağza alınmayacak kelimeleri kullanma hakkın yoktur." ifadesini kullandı.
DEVA Partisi ve Gelecek Partisi genel başkanlarını da eleştiren Çolak, şunları söyledi:
"Ahmet Davutoğlu bu ülkenin Başbakanlığını ve Dış İşleri Bakanlığını yapmıştır. Ne kadar güzeldi. Ne zaman ki Tayyip Erdoğan onu görevden aldı, en kötüsü o oldu. Böyle mi politika olacak? Sen Dış İşleri Bakanı iken Ortadoğu kan gölüne döndü. Sen Esad’la sabah kahvaltısı yaptın, akşam Suriye’ye bombalar yağdı. Ben Beşşar Esad’ı savunmuyorum. Onun zalim olduğunu kabul ediyorum. Ama diyor ki, 'Ahmet Davutoğlu benim önüme madde ile geldi. İngiltere ne istemişse Ahmet Davutoğlu’da aynı o maddelerle benim yanıma geldi. Sizin farkını yok ki. Biz kardeş ülkeyiz.' dedi. Daha sonra Ortadoğu kan gölüne döndü. Sen bu ülkeyi iyi yönettin de şimdi bu ülkeyi Cumhurbaşkanı olarak yöneteceğini ifade ediyorsun? Ali Babacan, Cumhuriyet tarihinin en büyük borçlanmasını sen yaptın. Berat Albayrak değil, bu ülkeyi bu duruma sen getirdin. Sen Irak’a bombalar yağdırılırken, imzaladığın tezkerede nasıl davrandığını o gün açıkladın. Orada binlerce Arap, Kürt, Müslüman insanları nasıl katledilmesine göz yumuyorsun. ‘Beni ilgilendirmiyor’ demedin mi?" (İLKHA)