Bu Bir Haçlı Seferidir
Yıllardır Kaddafi`nin zulmüne sesiz kalan Batı`nın birden insansever kesilmesinin altındaki niyeti Fransa İçişleri Bakanı Claude Gueant: &`;Ne mutlu ki cumhurbaşkanımız Haçlı seferlerinin başını çekti. BM Güvenlik Konseyi, Arap Ligi ve Afrika Birliği`ni de harekete geçirdi” diyerek itiraf etti
KADDAFİ’YE SADDAM ROLÜ
Fransa’nın öne sürüldüğü Libya müdahalesinde Batı’nın gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Batı, düzenli ordusu bile bulunmayan, bütün birlikleri polis konumundaki paralı askerlerden oluşan Kaddafi’ye karşı önce sessiz kaldı, zulüm için kapı açtı, hava sahasını bile kapatmadı. Aniden fiili müdahale kararı alıp operasyonlara başladı. Konuyla ilgili olan herkes soruyor: 1. Kaddafi’yi neden daha ilk gün durdurmak istemediniz? 2. Kaddafi’ye ikinci bir Saddam rolünü niçin verdiniz? 3. Hedef, Kaddafi görünürken amacınız Libya petrolleri mi?
KADDAFİ BAHANE, AKTÖR HAÇLI RUHU
Küçük bir gece operasyonuyla bile bitirilebilecek Kaddafi, Amerika ve müttefikleri için piyondur. Haçlı ruhunun şekil verdiği müdahalede,
- Zengin petrol yataklarını sömürme
- İslam dünyasını işgal ederek denetleme
- Müslüman halkları kıyam etmemeleri konusunda tehdit etme
- Afrika’ya hakim olma gibi sinsi emeller “insanseverlik” maskesi altında gizleniyor. Amerika’nın “insanseverliğinin” Irak’ta, Afganistan’da yol açtığı vahşet, Libya müdahalesinde öne sürülen “insanseverlik” iddiasını kimseye inandırmıyor ve halk soruyor: ‘israil, Gazze’de fosfor bombaları kullanırken neredeydiniz? Neden Telaviv’e havadan, karadan, denizden müdahalede bulunmadınız?’
Kendin Pişir Kendin Ye
Batı, yüzyıldır İslam dünyasında zalimler üretiyor, o zalimlerin önünü açıyor. Onların zulmünü görmezlikten geliyor, destekliyor. Zulmü dayanılmaz boyutlara çıkarıyor. İşine gelince de “Burada insan hakları ihlal ediliyormuş” diyerek “insan hakları” maskesi altında çıkarları için müdahalede bulunuyor. Batı, Irak’ta olduğu gibi Libya’da kendi üretiyor, kendi yiyor.
HİLAL HAÇA TAKILMAZ
Türkiye, başlangıçta Başbakan Erdoğan’ın ağzından “Libya’da NATO’nun ne işi var?” diyerek doğru bir tutum takındı. Ancak Paris’teki toplantıya çağrılmaması ve Obama’nın “ikna” çabaları farklı bir sonuç verdi. Türkiye, operasyona katılıyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu “Operasyonun sadece insanî boyutuyla ilgileniyoruz” diyor. Oysa Türkiye’ye biçilen rol, Avrupa’nın “Haçlı Seferi” görüntüsünü kamufle etmektir; Batı’nın kirli emellerinin üzerine maske koymaktır. Türkiye, operasyona dahil edilerek Haç`ın üstü örtülmek isteniyor. Türkiye, kendisine simge olarak “Hilal” seçmiş. İkna çabasının devam ettiği bu süreçten endişeli olanlar “Türkiye hilalse, hilal haça takılır mı?” diyor.
FRANSA ŞARLATANDIR
Fransa’da seçim var. Sarkozy, Libya’da başrole oynayarak İslam dünyası karşıtı Fransızların oylarını garantilemek istiyor. Amerika ve İngiltere, Irak’taki kötü sicille Libya’da dünya kamuoyunun önüne çıkmaktan korkuyor; Sarkozy’nin seçim hırsından yararlanıyor. Fransa, şarlatandır. Asıl aktörler, Afganistan ve Irak’ta olduğu gibi Amerika ve daimi müttefiki İngiltere’dir. Fransa, kapıyı açacak; Amerika ve İngiltere içeri girecek.
SIRA KİMDE?
Haçlı ruhunun şekillendirdiği Libya müdahalesi, Libya ile sınırlı kalmayacak. Fransa, “Yemen’e de müdahale edelim” diyerek niyetleri açığa vurdu. Başta Suriye ve Yemen olmak üzere başka ülkeler de hedefte.
Haçlı ruhu… İşgal…Tehdit…Sömürü…
Minareyi çalan, kılıfını hazırlar, demişler. Ama mızrak çuvala sığmıyor. İşte “insanseverlik” iddiasındaki Batı’nın dört önemli amacı:
Birinci ve en yakın amaç petroldür. Libya petrollerinin istenmeyen muhaliflerin eline geçmesi istenmiyor.
İkinci amaç İslam dünyasında Amerika’ya muhalif hareketlerin devletleşmesinin engellenmesidir. Müttefikler, Haçlı ruhuyla hareket ederek İslam dünyasında kurtuluşun yolunu açacak bütün kapıları kapatmaya çalışıyor.
Üçüncü amaç tehdittir. Kıyamların Suudi Arabistan gibi Amerika’ya teslim olmuş yerlere yayılmasını istemeyen müttefikler, Müslüman halklara zalim dostlarımıza karşı isyan ederseniz ülkelerinizi işgal ederiz diyerek göz dağı veriyor.
Dördüncü amaç Afrika’nın kontrol altına alınmasıdır. Afrika’nın zengin yer altı kaynakları, müttefiklerin iştahını kabartıyor. Batı, II. Dünya Savaşı’nın ardından Cezayir kıyamıyla tekmelenerek çıkarıldığı Afrika’ya yeniden yerleşmeyi düşünüyor. Kaddafi’nin oluşturduğu ortam buna hizmet ediyor.