Küresel iklim değişikliğiyle mücadelede yeni hububat çeşitleri devreye giriyor
Yeni hububat çeşitleri geliştirilerek küresel iklim değişikliğinden kaynaklanan risklerin azaltılmasına yönelik katkı sağlanmaya çalışılıyor.
Küresel iklim değişikliği dünya için tehdit oluştururken, yeni yöntemlerle oluşan risklerin azaltılması için çareler aranıyor. İklim değişikliği ile ilgili şimdi de geliştirilecek yeni hububat çeşidi ile mücadele edilecek.
RİSKLERE KARŞI YENİ HUBUBAT ÇEŞİTLERİ DENENİYOR
Geliştirilen yeni hububat çeşitleri ile küresel iklim değişikliğinden kaynaklanan risklerin azaltılmasına yönelik katkı sağlanmaya çalışılıyor.
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, küresel iklim değişikliğine uyum sağlayarak verim kayıplarını en aza indirecek hububat çeşitleri geliştiriyor.
GELİŞTİRİLEN HUBUBAT ÇEŞİTLERİ İLE KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDEN KAYNAKLANAN RİSKLER AZALTILACAK
Bir programa katılmak üzere Konya'ya gelen TAGEM Genel Müdürü Nevzat Birişik, tarih boyunca var olan kuraklık tehdidinin, yakın gelecekte çok daha fazla hissedilebileceğini söyledi.
KURAKLIK, AŞIRI YAĞIŞ VE AŞIRI SOĞUK TEHDİT OLUŞTURUYOR
İklim değişikliğinin sadece kuraklık olarak değil, aşırı yağış ya da aşırı soğuk olarak da kendini gösterdiğini belirten Birişik, tarımsal üretim stratejilerini değişen koşullara uyarlayarak, mücadele edilebileceğini ifade etti.
"KURAKLIĞA DAYANIKLI BİTKİLER YETİŞTİRİLMELİ"
Kuraklığın sadece tarlayı daha fazla sulamakla değil, aynı zamanda kuraklığa dayanıklı bitkilerle aşılabileceğine dikkati çeken Birişik, "Tarımsal bitkiler zaten yüz binlerce yıldır her şartı tecrübe ederek günümüze geldi. Dolayısıyla bizim kuraklıkla mücadelede ana stratejimiz, bitkilerin geninde, bilincinde, hafızasında bulunan bu bilgileri çıkarıp, zor şartlara dayanıklı çeşitler geliştirmek olacak." diye konuştu.
"SOĞUĞA DAYANIKLI FINDIK, KAYISI VE ELMA ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR"
Her koşulda çiftçinin yüzünü güldürebilecek çeşitler geliştirdiklerini vurgulayan Birişik, şöyle konuştu:
"Bizim kuraklığa dayanıklı 26 buğday, 12 arpa, 8 tritikale, 2 de yulaf çeşidimiz var. Soğuğa dayanıklı fındık, kayısı ve elma çeşitlerimiz üzerinde de çalışıyoruz.
KURAKLIĞA DA AŞIRI YAĞIŞA DA DAYANIKLI TOHUM
Örneğin 'Taner' diye bir buğday çeşidimiz var. Kuraklığa dayanıklılığı tescilli, çok güçlü bir çeşittir. Çiftçi tarlasını ekeceğinde gelecek yılın kurak olup olmayacağını bilmediği için endişeleniyor. Biz bu çeşidi sulu şartlarda da yüksek verim sağlayacak şekilde ıslah ettik. Yani bir buğday ekiyorsunuz, eğer su yoksa verimi sizi mutlu ediyor, ola ki yağmur yağarsa verimi sizi iki kez mutlu ediyor."
"TAGEM’İN MİLLİ EKONOMİYE DOĞRUDAN KATKISI 4.7 MİLYAR LİRA"
Yürüttükleri çalışmaların oluşturduğu katma değere de değinen Birişik, "TAGEM’in Türk milli ekonomisine yaptığı doğrudan katkı 4 milyar 700 milyon liradır. Tarlaya ekilen buğday un, ekmek, pasta olunca, hayvanlardan sağılan süt, yoğurt, peynir olunca, ipek, elbise, kıyafet olunca yarattığı dolaylı ekonomi ise 42 milyar liradır. Türkiye kendi kendine yeter bir ülkedir." dedi.