VAN - Hakkâri`nin Uludere ilçesine bağlı Roboski Köyü`nde 28 Aralık 2011`de 34 köylünün bombalanarak katledildiği olaylarıyla ilgili Uludere Alt Komisyonunun hazırlamış olduğu raporun oy birliğiyle kabul edilmesinin yankıları sürüyor.

Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Mazlum-Der Van Şube Başkanı Yakup Aslan, barış süreciyle birlikte oluşan bu olumlu atmosferde toplum vicdanının bir kez daha bombalandığını vurguladı.

"Yatıp kalkıp, Roboski diyeceğiz"
Roboski katliamı faillerinin Meclis tarafından aklanması ve maktul ailelerinin adaletten ümit kesecek tarzda ötekileştirilmiş olmalarını protesto ettiklerini ifade eden Aslan, "Adalet gelinceye, bu katliamın asıl sorumluları bulunup, cezalandırılıncaya kadar yatıp kalkıp, Roboski diyeceğiz" dedi.

Faili malum olan bu cinayetin sorumlularının Meclis eliyle gizlendiğini belirten Aslan, "Katiller aklanarak, Roboski mağdurlarının bir kez daha katliamın acısını yaşamaları sağlanmıştır. Olay sonrası yaralıların yardımına gitmeme, yaralıları ve cesetleri taşımakla meşgul olan köylüler üzerinde alay edercesine helikopterlerle dolaşma, maktullerin yakınlarını ve katliamdan kurtulanları tutuklama, yargılama ve cezalandırma türünden insan hakları ihlallerine ve hukuksuzluğa karşı sesimizi yükseltmek için buradayız" ifadelerini kullandı.

"Bu olayın sorumlusu hükümet olarak görülmektedir"
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun bütün toplum vicdanını ikinci kez bombalandığını vurgulayan Aslan, "Böyle bir raporun geçmiş olması, vicdanları bir kez daha yaralamıştır. İnsanlık onurunu inciten çok yönlü hukuksuzluklara rağmen, raporda olayın aydınlanmasına yönelik bir çabaya yer verilmemiştir. Toplum vicdanında, Roboski katliamının suçlularını ortaya çıkarma zemininde gerekli ve yasal mekanizmayı harekete geçirmediği için olayın sorumlusu hükümet olarak görülmektedir" dedi.

"Raporun süreç içerisinde açıklanması manidardır"
Olayın faillerinin ve sorumlularının Ankara`nın karanlık dehlizlerinde kaybolmasına izin vermeyeceklerini belirten Aslan, "Barış sürecinin ülkede olumlu bir havaya yol açtığı, insanların geleceğe dair ümitlerini yeniden hayata hâkim kıldığı bir zamanda, böyle bir raporun bu süreç içerisinde açıklanması da manidardır" ifadelerini kullandı.