Kılıçdaroğlu; ''Merkel, 'Avrupa Birliği'ne giremezsiniz ama AB'ye gelmeye çalışan mültecileri ağırlamaya devam edebilirsiniz' diyor. 'Bu konuda da hayli başarılısınız' demeyi de ihmal etmiyor. Açıkçası Merkel Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefinden Avrupa Birliği bekçiliğine gelme başarımızı kutlamış. Bakın bu mülteciler onlarındır sevgili halkım. İktidarı bugün satın almasalardı bu mülteciler bugün Avrupa kentlerindeydi. Ama satın aldılar maalesef. Ayrıca Merkel '3 milyar avro fon daha aktaralım 5 yıllık da mülteci anlaşması yapalım' diyor. Erdoğan'ın sesi çıktı mı? Çıkmadı, çıkamaz da... Çünkü bu şaibeli anlaşmaların tüccarı bizzat Erdoğan'ın kendisidir. Ama asıl ikinci iddia şudur ki, Brüksel'in Afganistan'dan kaçan sığınmacıları Avrupa'dan uzak tutmak için rüşvet paketi önerme hazırlığıdır. Bu sefer rakamlar 500 ile 1 milyon arası mülteci riskini gösteriyor. Yani açıkça söylemek gerekirse, tartının bir kefesine yeniden sizin mahallenizi sizin huzurunuzu koyacaklar diğer kefesine de avroları.

Batı'nın karşısına yine bu şaibeli tüccarları oturtursanız bu mesele sonsuza kadar çözülmez. Karşılarına Kuvvayı Milliyecileri anti-emperyalistleri oturtmanız lazım. Bu iktidarı göndermemiz lazım. Bu iktidarı hep beraber göndereceğiz biliyorum. Ama gelin görünki seçimden köşe bucak kaçan bir Erdoğan var. O zaman Erdoğan'ın seçime kadar böyle bir karar almasını engellememiz lazım.

Erdoğan, sana da sesleniyorum buradan. Sakın tenezzül bile etme o paraya. Sana halkımızın vereceği tek izin sarayının bin 150 odasını dolduracak kadar Afgan mülteci almandır. Şimdi ben bunları söyledim ya, bütün Batı medyası şimdiden göçmen güzellemesine başlayacaklar, bana da hakaretler. Sevgili halkım bu son şansınızdır. Ya bizleri oturtacaksınız o masaya bu meseleyi en geç 2 yıl içinde çözeceğiz ya da çocuklarınız ilerde bir gün dahi huzur yüzü görmeyecek' 'dedi.