Çocuklarda ve ergenlerde dürtü kontrolü nasıl sağlanmalı?
Dürtü kontrolü problemine dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi birçok rahatsızlığın eşlik edebildiğini belirten uzmanlar, çocuklarda dürtü kontrolünü sağlama sürecinde ebeveynlere düşenleri anlattı.
Kendileri veya başkaları için zararlı olan bazı eylemleri gerçekleştirme arzularına ya da dürtülerine karşı koymayı başaramayan çocuklarda dürtü kontrolü problemi görülüyor.
Dürtü kontrolü problemine dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi birçok rahatsızlığın eşlik edebildiğini belirten uzmanlar, bu sorunu yaşayan çocukların çoğunlukla arkadaşlarının istemedikleri veya kızdıkları davranışları yaptıkları için etiketlendiklerine ve dışlandıklarına dikkat çekiyor.
Çocuklarda dürtü kontrolünü sağlama sürecinde ebeveynlere net ve sınırlandırıcı olmalarını öneren uzmanlar, şiddet uygulayan çocuğa kesinlikle ceza veya şiddet uygulanmaması gerektiğini vurguluyor.
Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, çocuklarda dürtü kontrolü ile ilgili önemli bilgiler vererek ailelere tavsiyelerde bulundu.
Çocuğa dürtü kontrolü öğretebilmek mümkün
İçinde bulunduğu yaşa ve bilişsel gelişime göre çocuklara dürtü kontrolünün öğretilebildiğini ifade eden Seda Aydoğdu, "Öncelikle detaylı bir psikiyatrik muayeneden geçtikten sonra çocuk psikiyatristinin uygun gördüğü tedaviye ek olarak neden-sonuç ilişkisini kurabilme ve hazzı erteleyebilme çalışmaları yapılmalı. Çocuğa dürtü kontrolünü öğretmek zaman içerisinde ve çocuğun da deneyimleri sonucu olabiliyor." dedi.
Dürtü kontrolü problemine farklı rahatsızlıklar eşlik edebiliyor
Aydoğdu, dürtü kontrolü sağlayamayan çocuklarda çoğunlukla başka problemlerin de eşlik ettiğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
Dürtü kontrolü problemine dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi birçok rahatsızlık eşlik edebiliyor. Çocuğun ek tanısına göre de nasıl davrandığı değişebiliyor. DSM tanı kriterlerine baktığımızda dürtü problemi yaşayan çocukların kendileri veya başkaları için zararlı olan bazı eylemleri gerçekleştirme arzularına ya da dürtülerine karşı koymayı başaramadıklarını görebiliriz. Yaptıkları işte planlı ya da plansız olabiliyorlar. Eylemden önce gittikçe artan bir gerilim ve sıkıntı duygusu yaşıyorlar. Eylemi gerçekleştirmekten dolayı bir tatmin ve rahatlama duygusu sağlanıyor. Eylemden sonra suçluluk ya da pişmanlık hissedebiliyor ya da hissetmeyebiliyorlar.
Ebeveynler net ve sınırlandırıcı olmalı
Ebeveynlerin bu aşamada net ve sınırlandırıcı olmaları gerektiğini vurgulayan Aydoğdu, "Ayrıca çocuklarıyla konuşmalı ve eylemlerinin sonuçları üzerinden çocuklarına yol gösterici olmalılar. Dürtü bozukluğunun türleri ve eşlik eden başka rahatsızlıklar olma ihtimali yüksek olduğu için aileler çocuklarını mutlaka bir çocuk ergen psikiyatri uzmanına götürmeli, uzman desteği ve yönlendirmeleri üzerinden davranış haritaları oluşturulmalı." tavsiyesinde bulundu.
Çocuğa şiddet uyguladığı için şiddet uygulanmamalı
Aydoğdu, "Yapılan çalışmalar şiddet ve daha çok bir psikiyatrik hastalığın temelinde dürtü kontrol bozukluğunun olduğunu gösteriyor." dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
Çocuğun yaşına bağlı olarak kontrol çalışmaları yapılmalı, uzmanlardan alınan geri bildirim ve yönlendirmeler ile ailelerin yol haritası oluşturulmalı. Bu süreçte çocuğa şiddet uyguladığı için şiddet uygulamak veya ceza vermek çocuğun öfkesini arttırabiliyor. Bu sebeple farmakolojik ve terapötik ilişki neticesinde aile davranışlarını belirlemeli.
Arkadaşları tarafından etiketlenip dışlanabiliyorlar
Çocukların arzu ettikleri bir şeyi hemen o an elde etmek amacıyla veya istedikleri davranışı erteleyemedikleri için hemen o an eyleme geçmek istemeleri neticesinde istenmeyen olayların yaşanabildiğini kaydeden Aydoğdu, "Okulda kurallara uyamadıkları için öğretmenleri ve arkadaşları tarafından etiketlenebiliyorlar. Çoğunlukla arkadaşlarının istemedikleri veya kızdıkları davranışları yaptıkları için arkadaş çevresi tarafından dışlanıyorlar." dedi.
Oyun ve bilişsel davranışçı terapi yöntemleri kullanılıyor
Dürtü kontrol bozukluğuna karşı oyun terapisi ve bilişsel davranışçı terapi yöntemleri ile çalışılabildiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, "Yöntemlerin temel amacı çocukların sosyal normlara uyabilmesine yönelik davranış kalıplarının kazandırılmasını oluşturuyor." diye konuştu. (İLKHA)