Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır'da konuştu!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'da toplu açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar:
Kurşunlu Cami bu şehrin hizmetkarının da hasmının da kim olduğunun şahididir. Sizler Kurşunlu Cami'ni tahrip edenlerin kimler olduğunu iyi biliyorsunuz. Diyarbakır Anneleri'nin yüreklerini kimlerin yaktığını da gayet iyi biliyorsunuz. Başkalarının evlatlarını dağa gönderenleri, kendi evlatlarını yurt dışında nasıl yaşattıklarını da iyi biliyorsunuz. Diyarbakır, barış, huzur ve refah şehri olmuştur. Türkiye'nin ilk 5 sanayi şehrinden biri Diyarbakır'dı. Karabasan gibi, bölgenin özellikle Kürt kardeşlerimin üzerine terör laneti çöktü. Terör Diyarbakır'ı sefalete, yoksulluğa, işsizliğe mahkum etti. Güzelim Diyarbakır'ı perişan ettiler. AK Parti'yi kurduğumuzda buraya geldik. İktidara geldiğimizde ne istiyorsunuz diye sordum. Bize sadece OHAL'i kaldırın yeter dendi. Hükümete gelince ilk iş olarak OHAL'i kaldırdık mı? Söz verdik sözümüzü yerine getirdik.
Şimdi bir geriye dönüp 20 yıllık muhasebeyi yapalım. Diyarbakır'da 2005 yılında size ne demişsek dün ne dediysek oradaydık, bugün de yarın da aynı yerde olacağız. Barış, kardeşlik, çözüm, adalet, hak, özgürlük, demokrasi dedik. Biz ret, inkar, asilimasyon politikalarını ortadan kaldırıp hak anlayışıyla asırlık meselelerin çözümüne yöneldik. Terörü destekleyenler sırtını size değil de PKK'ya terör örgütüne dayayanlar ne yaptı?
Gelin bugün açıkça bunları konuşalım. Bozuk plak gibi sürekli, barış, demokrasi, kardeşlik diyenlerin maskelerini hep beraber indirmeye var mıyız? Eş genel başkanı AK Parti kadınların başına gelmiş en büyük felakettir demiş. Asıl KCK, PKK, PYD, HDP'siyle hep birlikte benim Kürt kardeşlerimin kanını iliğini sömüren bu çete son 1000 yıldır bu milletin başına gelmiş en büyük müsibettir. Lafa gelince barış derler. Kardeşlik derler. 40 yılda öldürdükleri, dağa çıkarttıkları 50 bin Kürt kardeşimin kanına giren bunlar değil mi? Kürt kanını en çok PKK dökmedi mi? Köylerin boşalmasına, kentlerin çökmesine, sanayi ve ticaretin bitmesine, işindeki gücündeki insanların sefalete sürüklenmesine neden olan bunlar değil mi?
Kültür Merkezi olacak!
Bugün sizlere bir müjde vermek istiyorum. Diyarbakır cezaevini yakında boşaltıyoruz. Geçmişte uzunca bir dönem adı zulümle, işkenceyle, insanlık dışı muameleyle anılan Diyarbakır Cezaevi'ni yakında boşaltıyor, kültür merkezi olarak hizmete sunuyoruz. Adalet Bakanlığı bu konuda gerekli hazırlığı yapıyor.
HDP'si, PKK'sı bir metne göre hareket eder. Ellerine fırsat geçerse metinde açıkça söylüyorlar. Bu devirde geçerliliği olabilir mi? Uzun vadede aile ve mülkiyeti de ortadan kaldıracaklarını söylüyorlar.
Bunlar 1980 öncesi marjinal ideolojilerin söylemleri. Dünyada bu yaklaşım kaldı mı diye baktığımızda Kuzey Kore, Kandil ve Kobani'de kaldığını görüyoruz. Bu istismarcılar sürekli Kobani diyor ya, gidin bakın Kürt kardeşlerimize neler çektiriyorlar.
13 yaşındaki Kürt kızlarımızı dağa kaçıranlar bunlar değil mi? Bunlar hangi edepten bahsediyorlar, hangi namustan bahsediyorlar. Bunlarda ne edep var ne namus var. Bunlar kirli. Kobani'den kaçan kardeşlerimizden önemli bir kısmı ülkemizde yaşıyor. Biz bunların ciğerini biliyoruz. Neler yaşadığımızın şahidi sizlersiniz.
Çözüm sürecini niye başlattık, anneler ağlamasın, akan kan dursun, her inançtan insanıyla kardeş olsun dedik.
Bunlar Kürt düşmanı, insanlık düşmanı, coğrafyamızın düşmanı. Bunlar 1940'larda Türkiye'nin başına bir kabus gibi çöken tek parti CHP zihniyetinin günümüzdeki versiyonudur. Tüm büyük günahların anası olan CHP ile yol yürümek de ancak bunlara yakışırdı. CHP, HDP, İYİ Parti beraber yürüyorlar mı? Al birini vur öbürüne. Birbirinden farkları yok. HDP'nin CHP'ye verdiği desteğin nedeni ideolojik akrabalıktır.
"Çözüm sürecini bitirmek için kim size talimat verdi"
Çözüm sürecini biz başlattık. Çözüm sürecini sonlandıran biz olmadık. Bunların art niyetleri, gizli gündemleri sonlandırdı. Hiçbir zaman meşru demokratik hukuk düzeni içinde siyaset yapmayı düşünmediler.
Allah için söyler misiniz? Dünyada hangi devlet buna müsaade eder. Hangi hukuk, adalet, vicdan buna göz yumar. Hala barış, kardeşlik, hukuk, demokrasi diyorlar. Siz bu kavramları en son ağıza alacak kişilersiniz ey HDP. Kendinizden olmayanlara hayat hakkı tanımadınız.
Kardeşlerim ne diyorlar, hadi sıkıysa söylesinler. Bizim PKK ile işimiz yok diyorlar. Öyle demiyorlar mı? Bunların işi gücü yalan. Ortağı CHP. Onun da işi gücü yalan. Sürekli yalandan mağduriyet. Sizlerin hak ve hakkaniyet duygularını istismar etmeye çalışıyorlar.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bunların elindeydi. Tek bir ay bile ödenekleri gecikti mi? Hayır. Sonuç ne oldu, büyükşehir belediye başkanını adeta hesaba çektirdiler. Hesap sormadılar mı? Ne idüğü belirsiz birine Bodrum'da sorgulattırıp tokatlattırdılar. Kim yaptı bunu HDP, PKK.
Onların yapmadıkları hizmetleri bakanlıklarımız yapmak zorunda kaldı. Örgütün dağdan gönderdiği çapulcuların karşısında bunlar hazır ola geçmediler mi? Kurumlarımız sizlere hizmet vermek için çalışmaya başlayınca yolların altına bomba döşendiğini gördük. Bunları görevden almazsak size ihanet etmiş olurduk. Belediyeye gelen her kuruş sizler için kullanılıyor.
Bunların ne söylediğine değil, ne yaptığına bakıyoruz. Seçimlerde "Seni başkan yaptırmayacağız" diye ortalığı inletenlerin Yasin Börü'nün kanının hesabını verdiklerini gördünüz mü? Yasin'i nasıl alçakça öldürdüklerini biliyorsunuz değil mi? Bu nasıl bir kindir? Bu nasıl bir nefrettir.? Bıraktım Kürdünü, Arabını, Acemini. Böyle bir muamele nasıl yapılabilir? Yasin'in kendilerinden olmamasıdır. Bu zulme ortak olan herkes cezasını çekecektir.
Bunlar utanmadan sıkılmadan Ermeni soykırımı yalanını kabul ettirmeye çalışıyorlar. Benliklerinden kopmuş bu güruhun sizlerle ilişkisi olabilir mi? Selahaddin Eyyübi'nin mirasının taşındığı bir yerde, zalim İsrail'le birlikte benim Kürt kardeşimle ortak bir yanı olabilir mi? Ülkede ne kadar sapkın, sapık, marjinal grup var onların emrine vererek sizlerle hangi müşterekleri paylaşıyor olabilir?
Tek dertleri, tek projeleri Tayyip Erdoğan'sız AK Parti ve Türkiye. İşi gücü bırakıp bizimle uğraşıyorlar. Yaptıkları tek hayırlı iş gördünüz mü? Göremezsiniz, çünkü yok. Diyarbakır'a huzur gelince neler olduğuna şahitsiniz. Akşam geç saatlerine kadar Diyarbakır'ın sokaklarındasınız. Niye güvenlik var. Bunları gördüğünüz her yerde yakalarına yapışın sorun sorgulayın. Çözüm sürecini bitirmek için kim size talimat verdi. Bunu sorun.