• DOLAR 34.427
  • EURO 36.431
  • ALTIN 2842.247
  • ...

Malatya Yeni Camii Meydanı'nda bir araya gelen Memur-Sen Malatya İl Temsilciliği üyeleri, "Seyyanen zam verilsin, gelir kaybı giderilesin" sloganıyla basın açıklaması düzenlediler.

 

Basın açıklamasını okuyan Memur-Sen Malatya İl Temsilciliği Başkan Vekili  Mehmet Engin art arda gelen zamların ardından yaşam şartlarının zorlaştığı, geçim sıkıntısının artığına dikkat çekti.

Engin, "Böylesi zor koşullar altında, ülkemiz ekonomisinin kur üzerinden yaşadığı finansal dalgalanma dâhil birçok konuyu serinkanlı bir değerlendirmeye tabi tutmamız gerektiği de ortadadır. Biz durduğumuz yerin sorumluluğunu da zorunluluğunu da iyi bellemiş bir emek örgütüyüz. Evet, biz alın terimizin hakkını ve hizmetimizin ederini istiyoruz. Hiçbir gerçeği ıskalamadan, özellikle enflasyon üzerinden yaşanan gelir kayıplarının tazmini noktasında hem sesimizi hem de sözümüzü bu meydandan ve diğer 80 ilimizden yükseltiyoruz. 6'ncı dönem toplu sözleşmenin arifesinde, bugün açıklanan enflasyon rakamları, deyim yerindeyse evdeki hesabın çarşıya uymadığını bir kere daha tescil etmiştir. Son 18 aylık enflasyon rakamlarına baktığımız zaman hedeflenen enflasyonun 3 katı, maaş ve ücretlere yapılan artışın ise tam 2 katından fazla oranda bir sapma olduğu görülecektir." ifadelerine yer verdi.

"Türkiye'nin büyümesinden sadece yüksek gelirli kesim, büyük sermaye ve finans sektörü pay alıyor"

Kamu görevlilerini ferahlatacak ve bu amaçla da refahtan pay almalarını sağlayacak bir paradigmal değişiminin hayata geçirilmesi çağrısında bulunan Engin, "Seyyanen zam çağrımız, bu kapsamda görülmeli, gelir kayıpları giderilmeli. Biz, olmayan bir kaynaktan artış istemiyoruz. Var olan ve kamu görevlilerinden sakınılan bir kaynaktan payımız olanın, hakkımız olanın verilmesini istiyoruz. Büyüme ve refah payı üzerinden kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinin belirlendiği, emeğin değerinin yükseldiği, alın terinin karşılığının verildiği yeni bir sistem yürürlüğe konulsun.  Evet, Türkiye’nin ekonomisi büyüyor. İhracatta tüm zamanların rekoru kırılıyor. Fakat birçok kesimin haklı olarak tepki gösterdiği şekilde Türkiye’nin büyümesinden sadece yüksek gelirli kesim, büyük sermaye ve finans sektörü pay alıyor. Büyümenin ürettiği kaynağı, bu kesimler kendi arasında paylaşıyor. Ne yazık ki, gelir dağılımındaki makas gün geçtikçe açılıyor, ülkeyi ayakta tutan orta sınıf eriyor, tabanla tavan arasındaki uçurum büyüyor. Evet, Türkiye ekonomisi büyüyor fakat memurlar büyümüyor. Kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları söz konusu olduğunda mali disiplin, bütçe imkânları ve tasarruf tedbirleri başta olmak üzere çeşitli bahaneler üretiliyor. Hal böyle iken; sermaye ve finans kesimi için teşvik paketleri, vergi afları çıkarılıyor. Bunun bir sosyal maliyetinin olacağını herkesin düşünmesi gerekmiyor mu?" diye sordu. (İLKHA)