Pentagon'dan Kabil Havaalanı Açıklaması
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, ABD askerlerinin Afganistan’dan çekilmesinden sonra Kabil havaalanının güvenliğinin nasıl sağlanacağı konusunun ayrıntıları üzerinde hala çalıştıklarını söyledi.
Amerika'nın Sesi Sitesinin haberine göre ABD işgal ettiği Afganistan'dan çekilirken Kabil Havaalanında bırakılacak askerler konusunda henüz netleşmiş değil
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, günlük basın brifinginde, Amerikan haber ajansı AP’nin, "diplomatların güvenliğinin sağlanması için yaklaşık 650 ABD askerinin Afganistan’da kalmaya devam edeceği ve buna ek olarak birkaç yüz ABD askerinin de muhtemelen Eylül ayına kadar Türkiye askerlerine yardım etmek için Kabil havaalanında kalacağı" haberinin sorulması üzerine, haberi gördüğünü ancak spesifik rakamları doğrulayamayacağını belirtti.
“Ancak şunu akılda tutmak önemli, Afganistan’da bir miktar ABD askeri kalmaya devam edecek. Diplomatik varlığımızı korumak için bunu yapmak zorundayız” diyen Kirby, Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı’nın güvenliğinin de sahada diplomatik varlığın bulundurulması ve korunması için kritik önem taşıdığını vurguladı. Kirby, Başkan Joe Biden’ın büyükelçiliği açık tutmayı ve büyükelçiliğin programlarını devam ettirmeyi istediğini çok net biçimde ortaya koyduğunu hatırlattı.
Bir başka soru üzerine, ABD’nin Afganistan’da gelecekteki misyonlarına ilişkin varsayımlara girmeyeceğini kaydeden Kirby, Afganistan’dan muharip askerlerin çekilmesinin ardından Pentagon’un iki görevinin olacağını, bunlardan birincisinin, Kabil’de Amerikan diplomatik misyonlarını korumaya yetecek miktarda varlık göstermek, ikincisinin de Afganistan'la, Afgan güçlerine kabiliyet ve kapasitelerini geliştirmelerinde yardım etmeyi, lojistik ve finansal destek sağlamayı içeren yeni bir ikili ilişki tesis etmek olduğunu söyledi.
Kirby, Afganistan’da halen şiddetin düzeyinin çok yüksek olduğunu ve bundan kaygı duyduklarını belirterek, Afganistan için “doğru olan geleceğin”, müzakere edilmiş bir çözüm ve çatışmalara barışçı şekilde son verilmesini sağlayacak siyasi bir süreç olduğunu söyledi