Bayındır Memur-Sen Genel Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Soner Can Tufanoğlu, "Tapu Çalışanlarının Çalıştıkları Kurumdan Memnuniyet ve Beklentileri" araştırma raporunu açıkladı.

Memur-Sen Genel Merkezi'nde yapılan basın toplantısında, önümüzdeki ağustos ayında 6'ncı Dönem Toplu Sözleşme süreci için hazırlıklarını sürdürdüklerini ifade eden Tufanoğlu, yaptıkları araştırmaları ve ortaya çıkan verileri Toplu Sözleşme süreci öncesinde önemsediklerini belirtti.

Bu araştırmalar ışığında kamu çalışanlarının taleplerini, isteklerini ve çalışma koşullarını daha gerçekçi bir şekilde tespit edebilme imkanına sahip olduklarını dile getiren Tufanoğlu, bu verilerin kamu çalışanlarının refah koşullarının artırılması için verdikleri mücadelede büyük ölçüde yardımcı olacağını söyledi.

Tufanoğlu, Bayındır Akademi ve ADAMOR Toplum Araştırmaları Merkezi tarafından hazırlanan, 26 ilde bin 322 tapu çalışanıyla yüz yüze yapılan "Tapu Çalışanlarının Çalıştıkları Kurumdan Memnuniyet ve Beklentileri" araştırma raporunu kamuoyuyla paylaştı.

Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan Tufanoğlu, salgın döneminin tapu çalışanları açısından oldukça yoğun ve zor geçen bir dönem olduğunu, sağlık çalışanlarının yanında salgın döneminde en çok çalışan kamu görevlileri arasında tapu çalışanlarının bulunduğunu dile getirdi.

Bayındır Memur-Sen Genel Başkanı ve Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Soner Can Tufanoğlu

Yaptıkları araştırma neticesinde önemli veriler paylaşarak, 2020 yılında Türkiye geneli toplamda 11 milyon 134 bin tapu işlemi yapıldığını ifade eden Tufanoğlu, "Bu işlemler sonucunda geçen yıl yaklaşık 25 milyon vatandaşımız tapu müdürlüklerini ziyaret etmiş, 18 milyar 788 milyon TL harç geliri elde edilmiştir. Buna göre 2020 yılında tapu müdürlüklerinde Cumhuriyet tarihinin en yüksek işlem sayısına ulaşılarak gelir rekoru kırılmıştır." şeklinde konuştu.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün önemine değinen Tufanoğlu, "21 Mayıs 1847 tarihinde Defterhane-i Amire Kalemi adıyla kurulan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, 1871'de Nezarete dönüştürülerek Defter-i Hakani Nazırlığı olmuş ve bugün de Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü adıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı olarak hizmet vermektedir. Taşınmazlara ilişkin mülkiyet bilgilerini devlet güvencesi altında muhafaza etme, güncelleme, taşınmazlara yönelik politikalar belirleme ve yönetme konularında lider kurum olma özelliği gösteren Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, vatandaşlarımıza yıllardır en kaliteli hizmetleri verebilmek için büyük bir gayretle çalışmaktadır. İnsanların malını korumak, onları gelecek nesillere aktarabilmek için gerekli hukuki işlemleri ve tedbirleri almak devletin en önemli görevlerinden biridir. Bu yüzden tapu ve kadastro kayıtları insanlarımızın mülkiyetlerini kayıt altına alırken tarihi gerçeklere de ışık tutması bakımından oldukça önemlidir. Bakıldığında savaş durumlarında öncelikli olarak bilgi ve doküman güvenliğinin sağlanması gereken kurumların başında Tapu ve Kadastro Müdürlükleriyle nüfus müdürlükleri gelmektedir. Bu durum bir ülke için Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinin ne kadar önemli olduğunu aslında açık bir şekilde ortaya koymaktadır." dedi.

"Tapu müdürlüklerine bir an önce personel alımlarının yapılması gerekiyor"

Salgın sürecinde tapu çalışanlarının iş yoğunluğunun arttığını söyleyen Tufanoğlu, "İş yoğunluğu önceki yıllara göre bariz bir şekilde artan tapu personelinin işlerini aksatmamak ve ertelememek adına büyük fedakârlık gösterdiği bilinmektedir. Araştırma raporumuzun sonucunda edindiğimiz verilere göre tapu çalışanlarının yüzde 82'si kurumdaki personel sayısının yetersiz olduğunu belirtmiştir. Son 10 yılda tapu işlemleri sayısı 3 kat artmışken, personel sayısında herhangi bir değişiklik olmamıştır. Yaptığımız araştırmada tapu çalışanlarının neredeyse tamamı personel yetersizliğinden yakınmaktadır. Hayatımızı kuşatan pandemi süreci boyunca onlarca insan ile muhatap olan ve büyük risk altına giren tapu personelinin iş yükünün hafifletilmesi adına bir an önce tapu müdürlüklerine personel alımlarının yapılması gerekmektedir." şeklinde konuştu.

"Tapu çalışanlarının psikolojisi olumsuz yönde etkileniyor"

Tapu çalışanlarının büyük bir risk aldığını dile getiren Tufanoğlu, ''Tapu müdürlüğü çalışanlarının yüzde 86'sı yaptıkları işin stresli olduğunu, yüzde 73'ü psikolojilerinin olumsuz etkilendiğini belirtmiştir. Bunun en büyük nedeni ise Medeni Kanun'un 1007'nci maddesinde belirtilen hükümlerdir. Medeni Kanun'un 1007'nci maddesinde 'Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder.' hükmü bulunmaktadır. Sendikamızın toplu sözleşme kazanımı ile sınırsız olan rücu süresi 10 yıl ile sınırlanmasına rağmen raporda görüleceği üzere tapu çalışanları üstlerindeki bu sorumluluk sebebiyle çalışma şartlarının psikolojilerini olumsuz etkilediğini ve yaptıkları işin riskli olduğunu düşünmektedirler. Ki bu düşüncelerinde de son derece haklıdırlar." dedi.

"Tapu çalışanları aile ve sosyal hayatını aksatıyor"

Tapu çalışanlarının omuzlarında büyük bir iş yükünün bulunduğunu ifade eden Tufanoğlu, "Yaptığımız araştırma neticesinde tapu çalışanlarının yüzde 73'ü iş yoğunluğu nedeniyle aile ve sosyal hayatından çoğu zaman ödün vermek zorunda kaldıkları ortaya çıkmıştır. Tapu çalışanlarının yüzde 75'i fırsat verilmesi halinde kurum değiştirmek istediklerini ifade etmiştir. Ayrıca kurumda iş yükü dağılımında da adaletsizlik olduğu ortaya çıkmıştır. Ankete katılan personelin yüzde 46'sı iş yükü dağılımında adaletsizlik olduğunu bildirmiştir. Araştırma sonucunda tapu personelinin yüzde 77'sinin gençlere Tapu ve Kadastro çalışanı olmalarını tavsiye etmedikleri görülmüştür. Bu istatistik kurumun geleceğini ciddi şekilde tehdit etmektedir. Kurumun gençler arasında cazibe merkezi olması için özendirilmesi gerekmektedir." açıklamalarında bulundu.

"Her şeye rağmen tapu müdürlüklerinde arkadaşlık bağları kuvvetli"

Yaptıkları araştırma neticesinde tapu çalışanlarının yüzde 71'inin mesai saatleri dışında çalıştıklarını ve fazla mesai yaptıklarını söyleyen Tufanoğlu, "İş yoğunluğunun fazla olması ve personel yetersizliğinden dolayı tapu personelinin iş yükü artmaktadır. Bu nedenle tapu personeli vatandaşın işlerinin aksamaması veya ertelenmemesi adına büyük bir fedakârlık yaparak fazla mesai yapmakta ve karşılığını alamamaktadır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen tapu çalışanlarının yüzde 88'i ihtiyaç duyduklarında çalışma arkadaşlarından destek alabildiklerini söylemişlerdir. Buna göre tapu müdürlüklerimizde arkadaşlık bağlarının oldukça kuvvetli olduğu anlaşılmaktadır." şeklinde konuştu. (İLKHA)