Şehid Aytaç Baran şehadetinin 6'ncı yılında mezarı başında anıldı
PKK tarafından 6 yıl önce evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu şehid edilen Yeni İhya-Der Başkanı Aytaç Baran, ailesi ve sevenlerince kabri başında rahmet ve minnetle yâd edildi.
Şehitler Kervanı Platformu, 9 Haziran 2015'te PKK tarafından silahlı saldırı sonucu katledilen Yeni İhya-Der Başkanı ve HÜDA PAR üyesi Aytaç Baran'ın şehadet yıldönümünde program düzenledi.
Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesi Yeniköy Asri Mezarlığında şehidin mezarı başında düzenlenen program, Muhammed Emin Yılmaz'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
İbrahim Erdoğan'ın sunuculuğunu yaptığı programda konuşan Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik, şehidlik kavramının önemine, İslami dava açısından şehadetin ehemmiyetine vurgu yaptı.
Şehadetin cemaatler açısından bir istikamet olduğunu söyleyen Çelik "Tarih boyunca Müslümanlar; ne zaman dünyaya dalmışlarsa dava arka planda olmuşsa ahiret değil de dünya ile ilgili hedeflere tevessül etmişse Allah sevdiği cemaatler içerisinde müstakim olan gruplardan şehitler edinerek onlara bir nevi istikamet belirlemiştir. Bu tarih boyunca hep böyle olmuştur." dedi.
"Eğer bir davada şehadet durmuşsa Allah yardımını o davadan çekmiştir"
Ömer Çelik
İnsan olma hasebiyle bazen dünya ile ilgili gaye ve hedeflerin çoğalabildiğini belirten Çelik, Allah'ın dava içerisindeki samimi insanların duaları vesilesiyle şehitler edinerek insanlara unutulan hedefleri gösterdiğini söyledi.
Çelik, "Malumunuz Uhud savaşında ciddi bir darbe alındı. Peygamber Efendimiz yaralandı, sahabeler şehit oldular. Bu yüzden Uhud'da Müslümanlar üzüldüler. Ama Allah, onları affetti ve teselli etti. Dedi ki 'Üzülmeyin, gevşemeyin eğer iman ehliyseniz üstün gelecek olan her daim sizlerseniz. Eğer size bir yara isabet ettiyse, düşmanlarınıza da Bedir'de isabet etti. Allah iman edenleri ortaya çıkartmak için ve içinizden davası için şehitler edinsin diye bu günleri insanlar arasında galibiyet ve mağlubiyet olarak döndürür.' Dava şehitlerle ayaktadır, onlar davanın yakıtıdırlar. Eğer bir davada şehadet durmuşsa demek ki Allah yardımını o davadan çekmiştir. Ama o davada şehitlik varsa Allah'ın yardımı o dava üzerinedir." ifadelerini kullandı.
"Yüreği soğuyanlar mücadeleyi sürdüremezler"
Şehitler Kervanı Platformu olarak yıldönümlerinde şehitleri anmadaki gayelerine değinen Çelik "Allah Celle Celaluhu bu yarayı bizden sürekli taze tutmamızı istiyor. Allah Resulü aleyhiselatu vesselamın yaralandığını ve sahabelerin şehid olduklarını okuduğumuzda gözyaşlarına boğuluyoruz ve o yaramız sürekli canlı kalıyor. 'Yüreği soğuyanlar mücadeleyi sürdüremezler' deniliyorsa yüreğimizin soğumaması lazım." şeklinde konuştu.
Çelik, "Yüreğimiz soğursa bu mücadeleyi sürdüremeyiz. Onun için sürekli bu acımızın taze ve diri olması lazım ki biz de o mübarek şehitlerimizin mübarek kanlarıyla bize emanet bıraktığı o davayı sürdürebilelim, onlar gibi şehadet şerbeti içip onlara kavuşabilelim." diye belirtti.
"Diyarbakır'da gençlerin abisi Aytaç Baran'dı"
Recai Güler
Çelik'in ardından günün anlam ve önemine ilişkin konuşan İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Recai Güler, Şehid Aytaç Baran'ın Diyarbakır'ın diğer gençlerinden çok farklı olduğunu belirterek "Bizler 'Aytaç Baranlar gelip geçti' diyemeyiz. 2000 yılında Aytaç Hoca cezaevinden çıktığında ilk gençlerle muhatap oldu ve ondan küçük yaşta olan kardeşlilerine olan sevgi ve saygısından dolayı onlara 'abi' diye hitap ediyordu. Aytaç Hoca da bizim bir abimizdi, nasıl ki her mukaddes davanın abisi varsa bizim de abimiz Aytaç'tı, Diyarbakır'da gençlerin abisi Aytaç Baran'dı." dedi.
Aytaç Baran'ın zor günlerde gençlere yol gösterdiğine değinen Güler "Burada yatan 6-7 Ekim şehitlerini terbiye eden, kendi davaları için şehit olanlara bu İslam bilincini aktaran Aytaç Hoca'ydı. O zorlu 2000'li yıllarda İslam bilincini, Allah ve Resulünün davasını tanıtma, Allah'ın davasını yürütmenin yolunu öğreten, 2000'li yıllarda gençlerin arasında Şehit Aytaç Hoca'ydı." ifadelerini kullandı.
Şehid Aytaç Baran'ın İslam davası uğruna şehit olduğunu dile getiren Güler "Aytaç Hoca'nın işi zamanından daha çoktu. Gece gündüz nedir bilmiyordu. Aytaç Hoca nerede olsaydı orada güller açardı. Orayı İslam'ın gülistanı yapardı, kendisi gençlerin içinde bir güldü. Allah'ın belirttiği gibi 'Adamlardan öyle adamlar var ki Rablerine verdikleri sözlerinde doğru ve dürüsttürler. Şehit olana kadar da sadakatlerine devam ederler.' Aytaç Hoca'da sözünde durdu ve bu dava uğrunda Allah'a ruhunu teslim etti." şeklinde konuştu.
"Bazı kimseler vardır ki Şehit Aytaç Hoca gibi Allah'a ruhunu teslim edeceği günü beklerler"
Aytaç Baran'ın Allah'ın dini için zalim ve mürtet insanlara karşı ömrünü ve canını İslam adına tertemiz olarak teslim ettiğini vurgulayan Güler "Şehit Aytaç Hoca'nın hayatından alacağımız çok ders var. Çünkü o, Allah'a ruhunu teslim edene kadar sadakatinden taviz vermedi ve bazı kimseler vardır ki Şehit Aytaç Hoca gibi Allah'a ruhunu teslim edeceği günü beklerler. Allah, böyle kimselerin sözlerinden dönmeyeceklerini söylüyor. Bizler de kendimizi bu dava şemsiyesinin altına sokmamız lazım. Çünkü geçmişte de mübarek insanlar Allah'ın davası için ruhlarını verdiler." dedi.
Güler "Kıyamet gününde Aytaç Hoca ve onun gibi Allah'ın dini için ruhlarını verenleri gördüğümüzde başımız dik olabilecek mi? Bizler de onlar gibi davamız için mücadele ettiğimizi söyleyebilecek miyiz? Onlara, 'Gece ve gündüz Allah için mücadele ettiniz. Bizler de sizin yolunuzda ruhumuzu teslim edene kadar Allah için mücadele edip arkanızdan geldik.' demek için çalışmamız lazım. Şehitlerin yolundan gitmek için çok çalışmalıyız. Ne için mücadele ettiğimizin de farkında olmalıyız." ifadelerini kullandı.
Yapılan konuşmaların ardından şehitler için dualar edildikten sonra program sona erdi. (İLKHA)