SURİYE
İdlib'te bulunan muhalif grup Heyet Tahrir el-Şam'ın kurucusu Muhammed Cevlani İdlib'te işkence ve zorla alı konulma ile ilgili sorulan soruya "İşkence ve zorla alıkoyma iddiaları asılsızdır. Bunu tamamen reddediyorum. Batılı bağımsız kurumlar hapishanelerimize erişim hakkı vereceğiz, gelip inceleyebilirler.  Organizasyonlara açığız. Ya da bu konuyla ilgilenen kişiler durumu ziyaret edip değerlendirebilirler. İşler düzgün yapılıyor mu, yapılmıyor mu?" dedi.

Cevlani Frontline'dan Martin Smith ile yaptığı röportajda Suriye'nin durumu, idlib'in geleceği, aktivistlerin tutuklanması ve Batı ile olan ilişkileri hakkındaki soruları yanıtladı.

Smith'e verdiği röportajda Suriye halkına zarar veren terör örgütü DEAŞ ve Esed rejiminin yanında İran destekli Şii milislerle de mücadele ettiğini belirten Cevlani "Yönetim kurumlarımız adil olmasa milyonlarca Suriyeli bize neden sığınsın?" dedi.

Cevlani, Esed rejimi ve DEAŞ ile mücadelede mülteci olan milyonlarca yerinden edilmiş Suriyelinin bulunduğu bir bölgeyi kontrol ettiğini bunun ABD ve Batı ile ortak çıkarlarını yansıttığını söyledi.

Cevlani "Savaşımız, ABD ile değil kendi halkını katleden Esed ile." dedi.

Cevlani, Smith'e, Heyet Tahrir el-Şam'ın ABD'ye tehdit oluşturmadığını ve hükümetin onu terörist listesinden çıkarması gerektiğini söyledi.

Cevlani, "Her şeyden önce, HTŞ Avrupa ve ABD'nin güvenliğine yönelik bir tehdit oluşturmuyor." dedi.

Smith "El Kaide'yle ve diğer örgütlerle bağınız var mı?" sorusuna Cevlani "El Kaide'yle bir bağlantımız yok, İdlib'te yabancı savaşçılar bulunmuyor." dedi. 

"Sivilleri hedef almıyoruz"

Kendisini terörist olarak nitelendiren Batı ve ABD'nin aslında Esed ve İran destekli Şii milisleri terör listesine almasını söyleyen Cevlani "Onlar, masum insanları, çocukları, fakirleri, kadınları öldürüyor. Tarlaları yakarak onları açlığa terk ediyorlar." dedi.

Kendilerinin sivillere yönelik saldırılarının olmadığını, saldırı yaptıkları bölgede sivillerin olmamasına dikkat ettiklerini söyledi. Esed ve destekçilerinin sivilleri kendilerine karşı kalkan olarak kullandığını ifade etti.

BM raporunda HTŞ'nin muhalif bölgelerde siyaseti baskılayarak onları gözaltına aldığını soran Smith'e Cevlani "Bunlar asılsız iddialar biz muhalefeti birleştirerek tek bir çatı altında toplamak için "Kurtuluş Hükümeti" adında bir oluşum kurduk." dedi.

Tutuklanan gazeteciler hakkındaki soruya Cevlani bu kişilerin rejim ajanları, bubi tuzakları kurmaya gelen Rus ajanları veya DEAŞ üyeleri olduğunu söyledi.

HTŞ'nin İdlib'te asayişi sağlamak için halkın mallarını gasp eden, yağmalayan hırsızların ayrıca şantajcıların tutuklandıklarını ve mahkemeye çıkarıldığını sözlerine ekledi.

Smith ayrıca Cevlani'ye, Ağustos 2020'de HTŞ tarafından tutuklanan Amerikalı gazeteci Bilal Abdul Kareem hakkında sordu. Smith, Jolani'ye Kareem'i serbest bırakmak isteyip istemediğini sordu.

Cevlani, “Bu bana bağlı değil. Bu mesele yargı sisteminin elinde." dedi ve iki haftadan biraz daha uzun bir süre sonra, Kareem 17 Şubat'ta hapisten çıktı.

Kaynak; ORTADOĞU HABER