DİYARBAKIR- Gazze`ye insani yardım götürmek ve terör devletinin ablukasını kaldırmak için harekete geçen, ancak Akdeniz sularında İsrail`in terör saldırısına maruz kalan Özgürlük Filosu ve Mavi Marmara Gemisi gazi ve aktivistlerinden Barış Oktay, İsrail`in özrünü önemli ama samimi olarak bulmadıklarını ifade ederek, "Ne zaman ki ikinci bir Mavi Marmara Gemisi Gazze`ye gittiğinde, Gazze Limanına yanaştığında, İsrail herhangi bir müdahale de bulunmadığında o zaman İsrail`in samimiyetine inanmış olacağız" dedi. Hayder Başkanı Muhammed Seyde ise bu saatten sonra İsrail`in icraat ve eylemelerine bakacağını kaydetti.

 

`Siyonist devlet ilk defa kendi rezilliğini ve suçunu kabul etmiş`
İsrail`in 1948 tarihinde kurulduğu bu yana ilk defa kendi rezilliğini ve suçunu kabul etmiş olması açısında özrü önemli bulduğunu belirten, Oktay Barış, Diyarbakır`dan İstanbul`dan ve Türkiye`nin bütün şehirlerinden İsrail`e ve İsrail`in Genel Kurmay Başkanı`na ve ismi tespit edilen askerlerine davalar açıldığını şayet İsrail samimi ise bu davalara tiyatro dememesi gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti: "İsrail bu özür ile suçunu otomatikman suçunu kabul etmiş olduğu için Türkiye Birleşmiş Milletler ve insan hakları komisyonları İsrail`in suçunu bir kere daha onlarda tastikleyecek, kabul edecek ve bu şekilde davalarda sonuçlanmış olacak. Allah`ın izniyle biz de ikinci Mavi Marmara Gemisi hazırlığına bu şekilde başlamış olacağız. Bu davaların neticesinde inşallah bütün Filistin halkı için ve tüm şehit ailelerinin ferahlaması için ancak bu şekilde olur"

 

`İsrail bölgede sıkıştığı için özür dilemiştir`
İsrail`in aslında bu özrü Türkiye`ye yapmadığına dikkat çeken Oktay Barış, İsrail`in bölgede sıkıştığını ve çevresinin daralmasından dolayı, Avrupa`ya açılacak tek kapı olan Türkiye`den özür dilemek zorunda kaldığının altını çizerek özür hakkındaki değerlendirmesine son verdi.

 

`Sözde bir özürdür`
Mavi Marmara Gemisi`nde terör ve Siyonist İsrail`in saldırısı sonucu şehit olan Ali Haydar Bengi adına açılan Hay-der Başkanı Muhammed Seyde ise terör devleti tarafından yapılan bu özrün sözde bir özür olduğunu belirterek, bütün Müslüman halklar gibi kendilerinin de İsrail`in bu saatten sonra ki eylemlerine bakacağını söyledi.

 

`İsrail, Filistin halkının meşru temsilcisi HAMAS`ı kabullenmeli`
İsrail`in yeryüzünde ki tüm mağdur ve mazlum insanlara yardım eli uzatan sivil inisiyatif kurum ve kuruluşlarını kendince terör listesine aldığına dikkat çeken, Seyde daha sonra, "Eğer İsrail devleti bu tür insani yardım peşinde olan kurum ve kuruluşları o listede çıkartır ve kendi yaptığı hatayı telafi için söz değil eylemlere yönelirse, ambargoyu kaldırırsa, Kudüs`ün üzerindeki işgali bitirir, Filistin topraklarında meşru olan şu anki hükümeti yani HAMAS Hükümetini kabullenir ve İslam topluluklarına karşı yaptığı işlerden vazgeçerse, işlediği suçları konusunda kendisine çekidüzen verirse, o zaman yaptığı özrün bir değeri olur" diyerek devam etti.

 

`Filistin halkının üzerinde ki tüm baskılar kaldırılmalıdır`
Sedye son olarak, bununla birlikte mazlum Filistin halkının üzerinde ki sosyal, siyasal, askeri ekonomik tüm baskıların kaldırılmasının öncelikleri olduğunu ifade ederek, "Şehit ailelerinin tüm isteği de budur. Hay-der olarak eğer oraya çıkacak herhangi bir yardım konvoyu, gemisi veya kuruluşu içinde yer alırsak bu şehit ailelerinin de bizim de gönlümüzün rahatlanmasına bir nebzecikte olsa su serper" şeklindeki ifadeleri kaydetti.