Meral Akşener partisinin yeni parlamenter sistem taslağını açıkladı!
İYİ Parti lideri Meral Akşener, grup toplantısında partisinin yeni sistem taslağını açıkladı.
İyi Parti lideri Meral Akşener, partisinin meclis grup toplantısında konuştu. Akşener, partisinin parlamenter sistem önerisini açıkladı.
Akşener'in konuşmasından öne çıkan başlıklar;
İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem nedir? Öncelikle belirtmek isterim ki; İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem; Sosyal hayattan ekonomiye, adaletten diplomasiye, doğadan demokrasiye, hemen her alanda ülkemizin karşılaştığı sorunların anahtarıdır. Türkiye’nin, Partili Cumhurbaşkanlığı sistemiyle, içine düşürüldüğü sıkıntılardan çıkış yoludur. Adaleti, vicdanı, liyakati, ortak aklı, Türk Devlet geleneğine yakışanı gösteren, Milletten yana olanı tarif eden, devletle milleti yeniden buluşturan, bir sistem tasarımı, bir ilkesel çerçevedir.
Aziz Milletim; 12 Eylül Darbesi ve devamındaki süreç, yüksek seçim barajı ve seçim kanunlarındaki çarpıklıklar dolayısıyla, iktidar partilerine, aldıkları oy oranından daha büyük bir güçle, ülke yönetme imkanı verdi. Ülke yönetimini ortak akıldan uzaklaştırdı. Yıllar boyu yaşadığımız bu siyasi felaketin ardından, FETÖ terör örgütünün, 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimi ve devamındaki OHAL döneminde, darbe girişimiyle mücadele sloganları eşliğinde, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçildi.
Yüzde 50+1’i sağlamak için, her şeyin mübah görüldüğü bu sistem, siyaseti, seçmeni ve dolayısıyla milletimizi kutuplaştırdı. Milletimizin, gelenek ve görenekleriyle harmanlanmış, birlik ve dayanışma kültürü, yerini kutuplaşmaya, birbirinden uzaklaşmaya, gündelik diyaloglarda bile, hakaret dilinin kullanıldığı bir siyasi iklime bıraktı. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi nedeniyle, devletimizin köklü kurumları zayıflatıldı, kurumsal hafızasına zarar verildi ve binlerce yıllık devlet geleneğimizin yarattığı birikim, açıkça tasfiye edilmeye çalışıldı. Bunların neticesinde ise, bugün tüm gerçekliğiyle yaşadığımız yönetim krizi, ekonomik sorunlar ve toplumsal deformasyon ortaya çıktı.
CUMHURBAŞKANI BİR DÖNEM GÖREV YAPABİLECEK VE SÜRESİ 6 YIL OLACAK
“İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem İlkeleri” olarak belirlediğimiz ilkeler, Demokratik Hukuk Devleti idealimizin özünü oluşturan, Özgür Birey, Güçlü Sivil Toplum Kuruluşları, Güçlü Devlet ve bunlarla birlikte Güçlü Milli Ekonomi hedeflerimizin inşasını sağlayacak, temel yapıtaşlarıdır.
Peki o ilkeler neler? Şimdi dikkatle dinlemenizi rica ediyorum. Birinci ilkemiz; Tarafsız Cumhurbaşkanı.
İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de, Türkiye Cumhuriyeti, Başbakan ve Bakanlar Kurulu tarafından yönetilecek. Cumhurbaşkanı’nın, hiçbir partiyle bağlantısı olmayacak. Cumhurbaşkanlığı makamı, tarafsız ve partiler üstü bir şekilde, devleti ve milletin birliğini temsil edecek. Çünkü, partili bir Cumhurbaşkanı’nın, siyaseten taraf olacağı için, milletin birliğini temsil etmesi mümkün olamaz. Nitekim olamıyor da…
İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de, Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetki alanı, demokrasinin tıkandığı alanlarda, kurumlar arasından hakemlik vazifesini ifa eden, devletin en üst organı şeklinde düzenlenecek. Böylece, partili Cumhurbaşkanı’nın, meclisimizi etkisiz hale getiren karar ve uygulamalarının önüne geçilecek. Keyfi uygulamalarla elinden alınan yasama gücü, yeniden Milletin Evi’ne, yani Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne devredilecek.
Ancak tarafsız Cumhurbaşkanı sadece temsili görevler üstlenmeyecek. Türk siyaset pratiği gösteriyor ki, bazı görev alanlarının, siyasi tartışmaların dışında tutulması şart. Bu bakımdan, siyasi aidiyet dışında, sadece liyakatin gözetilmesi gereken, örneğin, Genelkurmay Başkanı, MİT Başkanı, Diyanet İşleri Başkanı, büyükelçiler ve valilerin atanmasında, üçlü kararnameyle, Cumhurbaşkanı söz sahibi olacak.
Cumhurbaşkanı’nın birden fazla defa seçilmesi durumunda, ikinci dönem yeniden seçilmek amacıyla, gündelik siyasete dahil olması kaçınılmazdır. O nedenle, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de, Cumhurbaşkanı, yalnızca bir dönem görev yapabilecek ve görev süresi 6 yıl olacak. Görevi sona eren Cumhurbaşkanı, aktif siyasete dönemeyecek. Aziz Milletim, değerli milletvekilleri; İkinci ilkemiz: Çoğulcu Demokrasi, Katılımcı Yönetim, Güçlü Meclis.
Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçildikten sonra, Türkiye’de, Anayasa ve anayasal kurumlar etkisiz hale geldi, Millet Meclisi’nin etkinliği azaldı, ve demokratik yönetimin gereği olan, katılım süreçleri ortadan kalktı. Karar mekanizmaları tasfiye edilerek, bir kişinin iki dudağı arasına teslim edildi. Bu nedenle de ortaya sorunlu bir demokrasi çıktı. Dünyanın bugünkü şartlarında, sorunlu demokrasi, sorunlu bir yargı ve sorunlu bir ekonomi demektir.
İşte o nedenle İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, çoğulculuğa dayanacak. Çatışmacı, dışlayıcı siyasetin aksine, uzlaşmacı ve kapsayıcı siyasetin yapılmasını sağlayarak, öncelikle demokrasimizi güçlendirecek.
Burada bir noktanın altını çizmek istiyorum; Koalisyon hükûmetleri, bugüne kadar, Sayın Erdoğan tarafından, ülkenin kalkınmasının, ekonomik refahın, siyasi iradenin hızlı hareket etmesinin önünde, bir büyük engelmiş gibi gösterildi. Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin de, bu koalisyon dönemlerini bitireceği iddia edildi. Ama maalesef, işin pratiğinde, bu iddialı söylemin aksine, Türkiye bir ittifaklar rejimine muhtaç hale geldi. Nitekim, bugünkü iktidar yapısına baktığımızda, devletin ve milletin iyiliği için ortak paydada buluşma hedefinin, yerini, siyasi ikbal kaygısıyla kurulan, bir koltuk ittifakı anlayışına bıraktığını görüyoruz. Böyle bir anlayış Türkiye’yi geleceğe taşıyamaz. Nitekim taşıyamıyor. Bu durumu milletçe, geçtiğimiz 3 yılda, en acı şekilde yaşadık.
İşte o nedenle, biz diyoruz ki; İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de ülke yönetimi, tek bir kişinin değil, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu’nun yetkisinde olacak. Hükûmeti kurma ve hükûmet etme süresi, adil ve serbest seçimlerle oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından belirlenecek. Tek bir partinin milletvekili sayısının, hükûmet kurma yeterliliğine sahip olmaması hâlinde, elbette koalisyon hükûmetleri kurulacak. Ama koalisyon hükûmeti kurulmadan önce, şeffaf yönetim anlayışıyla, partiler arasında yapılacak koalisyon protokolü, milletimizle açık bir biçimde paylaşılacak.
Değerli milletvekilleri; Bugünkü sistemde, Cumhurbaşkanı, bakanların atanmasında ve görevden alınmasında tek yetkili. Meclis onayı aranmıyor. Dolayısıyla bakanların Meclise karşı sorumluluğu yok. Bu sorumsuzluk, demokrasi, hukuk ve ekonomide yaşadığımız yıkımın en önemli nedenlerinden biri.
İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de ise, Meclis dışından Bakan atanamayacak. Bakanlar, Başbakan tarafından milletvekilleri arasından seçilecek ve tek kişiye karşı değil, hem kurul olarak birlikte, hem de her bir bakan ayrı ayrı olmak üzere, milletin seçtiği meclise karşı sorumlu olacak.
Dava arkadaşlarım; Güçsüz meclis, eksik demokrasi demektir. Ancak bu ucube sistem, Gazi Meclisimizi devre dışı bıraktı. Milletin Evi, tarihinin en büyük yetki kaybını yaşadı. Bir dönem düşünün ki, 68 Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle, devlet teşkilatına ilişkin çok önemli düzenlemeler yapılırken, aynı dönemde, milletin meclisi, ancak 54 yasa çıkarabilsin. Bu, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin, yasamayı yürütme karşısında güçsüzleştirdiğinin, apaçık bir ispatıdır.
Çoğulcu demokrasi, katılımcı yönetim, güçlü meclis... Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildikten sonra anayasa ve anayasal kurumlar etkisiz hale geldi. TBMM'nin etkinliği azaldı. Karar süreci bir kişiye teslim edildi. Ortaya sorunlu bir demokrasi çıktı. Sorunlu bir yargı, sorunlu ekonomi demektir. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem, çoğulculuğa dayanacak. Uzlaşmacı ve kapsayıcı siyasetin yapılmasını sağlayarak demokrasimizi güçlendirecek.
Dördüncü ilkemiz, bağımsız ve tarafsız yargı. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde milletimizin her bir ferdi kanun önünde eşit olacak. Bu ülkenin hiçbir vatandaşı sahte delillerle cezalandırılmayacak.
ASKERİ LİSELER VE HARP AKADEMİLERİ YENİDEN AÇILACAK
Üniversiteye kurum dışı rektör atanmasına son verilecek. Üniversiteleri fethedilmesi gerekilen düşman gibi görme hastalığının önüne geçilecek. Öğretim üyeleri, rektörü kendileri seçecek. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemde askeri liseler ve harp akademileri yeniden açılacak. GATA'nın yapısı yeniden düzenlenecek.