• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salâh
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Riyad Makaev – Doğruhaber/Analiz

İsrail terör devleti 10 gün içinde dünya kamuoyunun tepkisini öğrendi ve yeniden saldırmak için ateşkes ilan etti. Müslümanlar buna kanmamalıdır. Bu ateşkes fazla sürmeyecektir. Gazze’de büyük bir yıkım söz konusudur. Acil olarak Gazze’ye maddi destek sağlamak Müslümanların en önemli görevi olmalıdır. Bugün Filistin’de Siyonizme karşı yapılan direniş tüm İslam Ümmeti adına yapılmıştır. Kudüs ve Mescid-i Aksa sadece Filistinlilerin değil, tüm İslam aleminin ortak değeridir. Dolayısıyla, Filistin’e maddi ve manevi destek sağlamak tüm Müslümanların üzerinde bir borçtur. Ateşkes sağlandı haberi bizi rahatlatmasın, Yahudi mallarını almaya asla dönmeyelim. Yaşadığımız sürece Yahudi mallarını almamak için özen göstermeliyiz.

İsrail konsoluslukları önünde mitingler düzenledik, Filistin’e destek konvoyları oluşturduk diye rahatlarsak Kudüs’e ve Mescid-i Aksa’ya en büyük ihaneti yapmış oluruz. Düşman uyumuyor, rahatlamıyor ve durmadan çalışıyor. Biz de israil’e bir nefes alma fırsatı dahi vermemeliyiz. Ayrıca, kendi yetkililerimizi de Filistin meselesinin üzerine daha fazla gitmesini sağlamalıyız. Dolayısıyla, Filistin direnişini canlı tutmak bizim görevimizdir. Siyonist terör rejimi Filistinlilerin kalkınmasına, direnişe hazırlık yapmasına fırsat tanımamak için her sene aynı saldırıları düzenlemektedir. Dolayısıyla, Gazze’ye hızlı toparlanması için maddi destek sağlamalıyız. Daha ne kadar Ebabilleri bekleyeceğiz, her Müslüman birer Ebabil olmalı ki, Gazze direnişine hazırlansın. Yahudilerin sızmadığı yer ve hükümetler yok desek yanılmış olmayız. Uluslararası ilişkilerde de önceliğin Filistin ve Kudüs meselesi olması gerekiyor. Dolayısıyla, Siyonizmin işbirlikçilerinin mallarına da aynı şekilde boykot uygulamalıyız. Bu son on gün içinde başlatılan girişimlerimizi sonuna kadar götürmez isek yapılan ateşkesin bir anlamı kalmayacaktır. Her şey durduğu yerden yeniden başlayacaktır. Her bir Yahudinin evine Gazze’deki ailelerin hissettiği korku girmedikçe bu işin sonu gelmeyecektir.

Filistin’e asker göndermenin yollarını tartışmalı ve HAMAS’a silah desteği verilmesi için derhal bir çözüm üretilmelidir. İsrail terör devletine ABD ve yandaşları Gazze’deki kadınları ve çocukları öldürmek için silah satışını yaparken, Filistin’e de Filistin’i destekleyen ülkelerin silah desteği verme hakkı olması gerek. BM’nin Güvenlik Konseyinin buna karşı çıkacağını zaten biliyoruz. Ancak, BM, israil’e karşı herhangi bir yaptırım gücüne sahip değildir. BM, bir yaptırım kararı alsa bile israil terör devleti asla buna boyun eğmeyecektir ve eğmemiştir. Dolayısıyla, Filistin sorununa israil’in anlayacağı dilden yaklaşmak şarttır. İsrail’in anlayacağı dil ise misliyle karşılık vermek olacaktır. Bunun için Filistin’e silah ve asker desteği vermek gerekmektedir. Siyonizmi desteklemeyen İslam ülkeleri asker göndermek için bir yol bulamaz ise gönüllülerin Gazze’ye ve Kudüs’e ulaşmasına bir yol açması bile israil’e yetecektir.

İsrail terör devletinin güvenliğini sağlamak adına “İslami terör” adı altında 2001’den beri başlatılan uluslararası “terörle mücadele” projesi ile birlikte İslam dünyası “cihat” kelimesini bile söylemekten korkar hale gelmiştir. İsrail’e karşı taşlı intifada değil, silahlı bir Cihat yapmak gerekiyor. “Bize terörist diyecekler” anlayışını yıkmamız lazım. Çünkü, israil’in gözünde biz insan bile değiliz, Batı’nın gözünde ise biz zaten “teröristiz”! Gerçek terörist ise masum kadınları ve çocukları bombalayan Siyonist israil ve onları destekleyen Batılı emperyalist güçlerdir. İsrail artık bizim kırmızı çizgimizi geçerek bizim kutsal mabetlerimizi pis ayaklarıyla kirletmeye kalkışmıştır. Yılmadan bu kutlu yolda devam etmemiz lazım. İsrail, artık rahat bir gece bile geçirmemelidir. Her bir baba ve her bir anne evinde Siyonist terör rejiminin Müslümanlara yapmış olduğu zulmü anlatmalı ve gençlerimizi büyük bir cihad’a hazırlamalıdır. Kudüs ve Mescid-i Aksa özgür oluncaya dek çalışmalarımız hız kesmeden devam etmelidir. Allah’tan başka kimseden yardım beklemeden kendi ellerimizle bunu başarmak zorundayız. Kitabımız şöyle diyor, “(Her girişiminde ve her süreçte sadece) Allah'a tevekkül et; (çünkü) Vekîl olarak Allah yeterlidir. (O Kendine sığınan sadıkları koruyup kollayacaktır.)” Ahzâb Suresi /3

Bu haberler de ilginizi çekebilir