• DOLAR 34.587
  • EURO 36.354
  • ALTIN 2913.173
  • ...
Bel Fıtığı Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Omurgalar arasında intervertebral disk adı verilen pedler bulunur. Her diskin, çekirdek olarak adlandırılan sert, lifli bir dış tabaka ile çevrili yumuşak, jel benzeri bir merkezi vardır.

Kaymış- yırtılmış disk olarak da adlandırılan bel fıtığı, zayıflamış veya yırtılmış diski zorlayarak omurilikten çıkan sinirler üzerinde bir basınç oluşturur; bu da şiddetli ağrılara neden olabilir. Her ne kadar sinir basısı bel bölgesinde olsa da ağrılar bu sinirlerin hedef organı olan bel, kalça ya da bacak bölgelerinde de görülebilir.

Omurganın bel kısmı beş adet omur ve diskten meydana gelir. Bu bölge vücut ağırlığını en çok taşıyan yer olarak bilinir. Günümüzde çok sık rastlanan bel fıtığı, omurgalar arasındaki disk ekleminin kenarlarında bir yırtık oluşması ve disk içeriğinin omurilik kanalı içine doğru girerek, bacaklara giden sinirlere bazen de ve omuriliğe baskı yapmasıyla ortaya çıkan bir hastalıktır.

Omurlar ise omuriliği sararak hasar görmesini engeller. Bel fıtığı, omurları arasındaki kıkırdağın şiddetli zorlama (ağır kaldırma, uzun süre aynı pozisyonda kalma, zorlanmaya maruz kalma, düşme, fazla kilo ve çok doğum) sonucu yerinden kayması ve yırtılması ile omurilikten çıkan sinirleri sıkıştırması ile meydana gelir.

Nedenleri

Tam olarak bilinmemekle birlikte ailevi (kısmen kalıtsal), ve aktiviteye bağlı risk faktörleri olduğu düşünülüyor. Sık rastlanan bel fıtığı, daha çok nispeten genç hastaların nispeten sağlıklı görünen disklerinde ortaya çıkıyor.

Diskin dış kısmındaki halkada zayıflama veya yırtılma olduğunda fıtıklaşma meydana gelir. Şu faktörler, disk zayıflamasına neden olabilir;

-Yaşlanma ve dejenerasyon

-Aşırı kilo

-Ağır yük kaldırmadan kaynaklanan ani bir gerilim

Belirtiler

Bel fıtığı genellikle kendini kalçalara, bacaklara ve ayaklara yayılan ağrı ile gösterir fakat aşağıdaki belirtiler de bel fıtığına bağlı görülebilir;

-Bacaklarda veya ayaklarda karıncalanma veya uyuşukluk

-Kas Güçsüzlüğü

-Hareket ederken zorlanma

-İktidarsızlık

-Bel ağrısı

-Bacaklara vuran ağrılar

-Çabuk yorulma

-İdrar tutamama

-Denge kaybı

-Otururken ve yürürken zorluk çekme

Tanı Yöntemleri

Bel fıtığı teşhisi konulmadan önce doktor tarafından hasta öyküsü alınarak, fizik muayenesi gerçekleştirilir. Hastanın kas refleksleri ve kas gücünü test etmek için nörolojik muayene yapabilir.

Fiziki muayene sonrası röntgen, MR, BT veya CT taraması gibi yüksek çözünürlüklü tanı cihazlarıyla fıtık nedeniyle oluşan omurilik veya sinir basısı tespit edilir. Ayrıca EMG (elektromyogram) cihazı ile hastanın hangi sinir kökü veya köklerinin fıtıktan etkilendiği belirlenir.

Tedavi Yöntemleri

Bel fıtığı tedavisi; bacağa şiddetli yayılan ağrı, his ve/veya kuvvet kaybı, idrar ve gaita kontrolünde kayıp gibi belirtiler göz önünde bulundurularak planlanır. Bel fıtığı cerrahileri sonrasında hastaların ağrısı daha hızlı ve fark edilebilir oranda azalıyor ya da tamamen ortadan kalkabiliyor. Ayrıca sinir basısı nedeniyle his ya da kuvvet kaybı olan hastalardaki sinir iyileşmesini olumlu olarak etkilediği düşünülüyor.

Bel fıtığı teşhisi konulduğunda büyük oranda yatak istirahati, ağrı kesici medikal tedaviler ve bazen fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinde fizik tedavi ile rahatlama sağlanabilir. Hastaların büyük çoğunluğunda bu yöntemlerle şikâyetler gerilemektedir. Bu tedavilere rağmen geçmeyen, yaşam kalitesini bozan, iş-güç kaybına neden olan ağrı, kuvvet kaybı, idrar kaçırma gibi şikayetler varsa cerrahi tedavi kaçınılmazdır. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın cerrahi tedavide amaç baskı altında kalan sinir kökünün rahatlatılmasıdır. Günümüzde tüm dünyada en çok kullanılan ve en fazla fayda gözlenen yöntem, mikrocerrahi teknikler yapılan ameliyattır. Diğer yöntemler arasından laser ile fıtığın küçültülmesi, endoskopik yöntemle fıtığın çıkartılması sayılabilir.

Yapılan incelemelerde ciddi bir sinir sıkışması yoksa ve bununla birlikte eğer sadece bel ve bacak ağrısı mevcutsa kas gevşetici ilaçlar, yatak istirahati ve zorlayıcı hareketlerden kaçınma önerilir.

Genel olarak bel ağrılarında şu öneriler verilir;

-İki kiloyu aşan ağırlıklar kaldırmamalıdır.

-Öne ve yanlara doğru eğilme gibi hareketler yasaklanır. Yerden bir şey alınacaksa çömelerek alınması önerilir.

-Otururken bel boşluğunu dolduracak şekilde bir yastık konması ve uzun süre oturulmaması önemlidir. Meslek gereği uzun süre oturulması gerekiyorsa saat başı ayağa kalkılmalı ve hafif esneme hareketleri yapmaya özen gösterilmelidir.

-Yukarıya doğru uzanma hareketi de yapılmamalıdır. Yüksekten bir şey alacaksa bir sandalye veya merdivenin üstüne çıkıp alması doğru olur.

-Soğukta kalmama, açık pencere veya havalandırma önünde durulmaması önemlidir.

-Ağrıdan korunmak için stresten kaçınmak da gereklidir.

-Evde geçirilen süre içinde yatak istirahati yapılmalıdır. Çok sert zeminler sanıldığının aksine zararlı olabilir. Kaliteli ortopedik bir yatakta, en rahat edilen pozisyonda yatılmalıdır. Sağ veya sol yana yatıp bacakları gövdeye doğru çekerek anne karnında bebek pozisyonunda yatmak uygun bir pozisyon olacaktır.

Tanı konulduğunda istirahate ve kas gevşetici ilaçlara rağmen şikayetler devam ediyorsa lokal ağrı girişimleri veya akut dönem fizik tedavi teknikleri uygulanabilir. Kronik ağrılarda fizik tedavinin amacı, günlük aktivitelere katılımı sağlamak için çekirdek gücü, esnekliği ve dayanıklılığı artırmaktır, akut durumlarda ağrı nedeni ile hastanın bu tedaviye katılımı kısıtlı olabilir.

Tüm bu tedavilere rağmen ağrılar günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayacak ve yaşam kalitesini düşürecek şekilde devam ediyorsa cerrahi tedavinin zamanı gelmiş demektir.  İlerleyici güç kaybı, damla damla idrar kaçırma, idrar yapamama, kuvvetli ağrı kesiciler kullanılmasına rağmen dayanılmaz ağrılar mevcutsa acil cerrahi girişim gereklidir. Gecikme halinde bu şikayetler kalıcı olacaktır.

Bel fıtığı ameliyatlarındaki amaç, fıtıklaşan diskin temizlenesi ve sinir üzerindeki basının kaldırılmasıdır. En yaygın olarak kullanılan cerrahi seçenek mikrocerrahi diskektomidir. Mikrocerrahi tekniklerle ve çok küçük bir cilt açıklığından yapılan bu ameliyatlarda hastaneden kalma süresi bir gündür. Mikrocerrahi diskektomi genel anestezi altında yapılabildiği gibi uygun hastalarda uyanık ameliyat şeklinde epidural anestezi ile de yapılabilir. Hastanede kalma süresi genellikle 1 gündür. Hasta tercih ederse aynı gün içerisinde de taburcu olabilir. Günlük yaşam aktivitelerine dönüş kademeli olarak bir hafta kadar sürer. Ağır meslek gurubu çalışanları dışında hastalar iki hafta içerisinde işlerine dönebilirler.

Endoskopik yöntem diğer bir seçenektir. Bu ameliyat da epidural anestezi ile yapılabilir. Endoskopik yöntem mikrocerrahi tekniğe göre iki boyutlu görüş sağlaması nedeni ile eleştirilmektedir. Ancak tecrübeli ellerde uygun bir girişim olabilir. (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir